Dolar

32,5874

Euro

34,8486

Altın

2.495,32

Bist

9.633,34

Polis, 'Vali, belediye başkanı gelsin' diyen Özbek silahlı eylemciye 'Türkiye'de kanunlar böyle çalışmaz' deyince planı suya düştü

Antalya'da özel bir banka şubesinde silahlı eylem yapan Özbekistan uyruklu sanık hakkında iddianame hazırlandı. Bankaya girdikten sonra belediye başkanı, emniyet müdürü, hakim ve benzeri kişileri, bankaya çağırıp onların aracılığıyla parasını almak istediğini söyleyen eylemciye polisin 'Türkiye'de kanunlar böyle çalışmaz' deyince teslim olmak zorunla kaldığı ortaya çıktı.

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-03-05 12:04:49

Polis, 'Vali, belediye başkanı gelsin' diyen Özbek silahlı eylemciye 'Türkiye'de kanunlar böyle çalışmaz' deyince planı suya düştü
Antalya'da özel bir banka şubesinde silahlı eylem yapan Özbekistan uyruklu sanık hakkında iddianame hazırlandı. Bankaya girdikten sonra belediye başkanı, emniyet müdürü, hakim ve benzeri kişileri, bankaya çağırıp onların aracılığıyla parasını almak istediğini söyleyen eylemciye polisin "Türkiye'de kanunlar böyle çalışmaz" deyince teslim olmak zorunla kaldığı ortaya çıktı.

Olay, geçtiğimiz 17 Aralık'ta saat 09.30 sıralarında Bahçelievler Mahallesi Konyaaltı Caddesi'nde meydana geldi. Kuru sıkı silahla özel bir banka şubesinde dikkat çekmek amacıyla eylem yapan Özbekistan uyruklu J.O., (41) vücuduna koli bandı sarılı halde, "Üzerimde bomba var, herkes dışarı çıksın" dedi. Şüpheli, polis tarafından 2 saatlik çalışma sonucu ikna edildi. Emniyette ifade işlemleri tamamlanan şüpheli "Hürriyeti tehdit ve yağma" suçlamalarından adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece ifadesi alınan şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

'İş yerinde Silahlı Yağmaya Teşebbüs, Cebir Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma' suçlarından dava açılan J.O. hakkında iddianame hazırlandı.

"Not kağıdında kötü birisi olmadığı, terörist olmadığı yazıyordu"

İddianamede sanığın ve tanıkların ifadesine yer verildi. Bankanın güvenlik görevlisi G.K., olay günü sanığın kapüşonlu giysisi ve sırt çantasıyla bankaya girip, sıra alma makinesinin önünde durduğunu belirterek, "Bir anda bana dönerek montunun ön kısmını açtı. Karın bölgesine sarılı vaziyette bantlanmış bomba düzeneğine benzer bir şey gösterdi. Şüpheli, aynı anda belinden siyah bir silah çıkartarak sağ omzuma dayayarak, oturmam talimatını verdi. Bunun üzerine bende oturdum. Benim belimdeki silahı çekip aldı. 'Ben kimseye zarar vermek istemiyorum' diyerek elinde bulunan not kağıdını uzattı ve okumamı istedi. Not kağıdında şahsın dolandırıldığı, kötü birisi olmadığı, terörist olmadığı, emniyet müdürü, vali, belediye başkanı, hakim, savcı vb. kişilerin olay yerine gelmesini istedi. Daha sonra bana yüz üstü yatmamı söyledi. Bende bu talimata uyarak yere uzandım. Ona, 'Sana yardımcı olayım ancak bayanları, çalışanları çıkartalım' dedim. Bunun üzerine elindeki silahı personele doğrultarak hepsini çıkardı" dedi.

Emniyet personelinin şüpheliyi ikna ettiğini ifade eden G.K., J.O.'nun kendisinden para talep etmediğinin altını çizerek, sadece silahını gasp ettiğini, bu nedenle sanıktan şikayetçi olduğunu kaydetti. İddianamede, Antalya Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün uzmanlık raporu yer aldı. Raporda, J.O.'nun olayda kullandığı bomba süsü verilen düzeneğin, herhangi bir patlayıcı madde barındırmadığı ifade edildi.

"Dolandırıldım, şikayetçi oldum ama hakkımı alamadım"

Daha önce dolandırıldığını söyleyen J.O., şikayetçi olduğunu ancak hakkını alamadığını belirtti. Ekonomik sıkıntılar yaşadığını anlatan J.O., sesinin duyurmak için bu eylemi gerçekleştirdiğini dile getirdi.

"Silahla kimseye zarar vermeyi düşünmedim"

Bankayı soymak ve para almak gibi bir amacının olmadığına dikkat çeken J.O., ifadesine şöyle devam etti:

"Olaydan önce gerçek silah edinmek istemiştim ancak bunun mümkün olmadığını anlayınca kuru sıkı silahla eylemimi gerçekleştirmeye karar verdim. Bankaya girdikten sonra güvenlikçinin belindeki silahı elimde bir gerçek silah olsun düşüncesiyle aldım. Ancak bu silahla kimseye zarar vermeyi düşünmedim. Olaydan sonra kendimi öldürmeyi düşünüyordum. Bu bankada eşimin açılmış hesabı vardı, o yüzden bu bankayı tercih ettim. Bankaya girdikten sonra belediye başkanı, emniyet müdürü, hakim ve benzeri kişileri, bankaya çağırıp onların aracılığıyla paramı dolandıran kişilerin de oraya getirilmesini sağlayıp, paralarımı onlardan almak, bir kısmını eşimin hesabına yatırmak, geri kalan parayla da Özbekistan'daki borçlarımı ödemek niyetindeydim. Oraya gelen polisler Türkiye'de kanunların böyle çalışmadığını, kamu görevlilerin bu şekilde olay yerine gelemeyeceklerini söylediler. Eylemimden vazgeçerek teslim oldum"

Cumhuriyet savcısı, sanığın yargılanarak cezalandırılmasını talep etti. Duruşma önümüzdeki günlerde görülecek.

Haber Ara