Dolar

32,6008

Euro

34,8157

Altın

2.503,33

Bist

9.448,94

'PKK-PYD unsurları çekilmek zorunda'

Kürdistan Güvenlik Ajansı Müsteşarı Mesrur Barzani, 'Şartlar normale döndüğünde PKK-PYD unsurları bölgeden çekilmek zorundadır' dedi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-05 09:00:46

'PKK-PYD unsurları çekilmek zorunda'

Mesrur Barzani, Al-Monitor'un sorularını yanıtladı.“IŞİD'in yenileceğinden kuşkusu olmadığını” ve bunun bir zaman meselesi olduğunu vurgulayan Barzani, şöyle devam etti: “Açık konuşmak gerekirse bunun için Kürtlerden daha fazla uğraşan da yok. Halen koalisyonun Irak ve Suriye'de savaşacak yeni güçleri (IŞİD karşıtı) eğitmesini bekliyoruz. IŞİD ise bu zamanı yeni savaşçılar kazanmak için değerlendirecek ve bu arada daha fazla masum hayatını kaybedecek. Uluslararası toplumun IŞİD'i bir an önce yenilgiye uğratma konusunda ne denli kararlı olduğu halen belirsiz.”
 
Barzani, “Türkiye'nin, koalisyonun çabalarına yeterince katkı vermemekle eleştirildiği” yolundaki soru üzerine de, “Hükümetlerin yaptıklarını analiz etmek ve Türklere ne yapacaklarını söylemek benim işim değil. Ancak her ülkenin bu konuya ne kadar eğildiğine ilişkin gerçekler de ortada. Türkiye'den beklentilerimiz daha yüksek” dedi.
 
Rojava'da Kürt koalisyonu
 
Kürdistan Bölgesi Güvenlik Ajansı Müsteşarı, Türkiye medyasında yer alan “PYD IŞİD'den daha tehlikeli” yönündeki haberlerin sorulması üzerine, şunları ifade etti:
 
“Aslında Türkler sınırın tüm dünyanın düşmanı olan IŞİD yerine Türklerin dostu olan Kürtler tarafından kontrol edilmesini memnuniyetle karşılamalı. Burada Kürtler derken spesifik olarak YPG'den söz etmiyorum. Daha ılımlı olan birçok başka Kürt gücünden ve diğer siyasi partilerden söz ediyorum. Eğer Türkiye'nin belirli bir gruba ilişkin endişesi varsa tüm ılımlı güçlerin katılacağı bir koalisyonun kurulmasına yardımcı olmalı diye düşünüyorum.”
 
Amerikalılar'ın da bunu teşvik ettiğini belirten Mesrur Barzani, “Çünkü ancak bu şekilde bir ilerleme sağlanabilir. Biz tüm taraflara eşit katılım ve Suriye Kürdistanı'nda birlikte çalışma fırsatı verilmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.

“Suriye'deki Kürt bölgelerinin başkenti Erbil olan bağımsız bir Kürdistan'ın parçası olacağı bir senaryoyu hayal edebiliyor musunuz?” sorusuna da Barzani, şu cevabı verdi:
 
“Bilmiyorum. Spekülasyon yapmak istemem. Biz Irak Kürdistanı olarak meşru, hükümeti ve sınırları uluslararası alanda tanınan Irak Kürdistanı'na odaklanmak istiyoruz. Ve bütün komşularımızla karşılıklı saygıya dayanan dostane ilişkiler kurmayı umuyoruz.”
 
Şengal, PKK ve PYD
 
Barzani, “Türkiye Şengal konusunda KDP ile YPG/PKK arasında arabuluculuk önerdi. Sizin güçlerinizle Şengal'in kurtarılmasında önemli rol oynayan YPG/PKK güçleri arasında bir gerginlik olduğu biliniyor. Siz YPG'nin Şengal'den çekilmesini istiyorsunuz, onlar direniyor” sözleri üzerine, şu değerlendirmeyi yaptı:
 
“Türkler bu konuda bir rol üstlenmek istediler ama biraz geç oldu çünkü IŞİD Kürtlere saldırdığında Türkiye'den beklenen çok daha büyük bir rol üstlenerek faal bir şekilde sürece dahil olması ve Kürtlere ihtiyaç duydukları desteği vermesiydi.
 
Şengal ise tümüyle başka bir konu. Şengal tamamen bizim sınırlarımızın içinde bir bölge. Buradaki sorun (IŞİD saldırıları) koalisyonun hava saldırılarının yardımıyla ama her şeyden önce peşmergeler sayesinde çözüldü. Şengal Irak'a bağlı bir Kürt bölgesidir ve PYD de bizim misafirimizdir, tıpkı onlara destek vermek için Kobani'ye giden ama sonrasında ülkelerine geri dönen Peşmerge Güçleri'nin onların misafiri olduğu gibi.”
 
Şengal'de PKK'ye düşen bir rol olmadığının altını çizen Barzani, şunları ekledi:
 
“Buradan çekilmeleri gerekiyor ve çekilmek zorundalar çünkü kendi geleceklerini tayin etmek Şengal halkına düşer ve burası Irak Kürdistanı'dır. Iraklı bir Kürt siyasi parti Diyarbakır ya da Mardin'in içişlerine karışsa PKK bunu hoş karşılar mı? Ama Türkiye'deki Kürt toplumu içinde de rol üstlenmesine mutlaka izin verilmesi gereken taraflar var. Biz çok taraflı bir sisteme inanıyoruz. Şartlar normale döndüğünde PYD-PKK unsurları da çekilmek zorunda.”
 
Mesrur Barzani, “Peki Kandil'deki PKK varlığına ilişkin ne söylersiniz?” sorusu üzerine de şöyle dedi:
 
“Burası Irak toprağı ve buradan ayrılmak zorundalar. Türkiye'deki Kürtlerle barış sürecinin başarıya ulaşmasını bu kadar istememizin nedenlerinden biri de bu. Bu sorunun barışçıl bir şekilde çözüleceğini umuyoruz.”
 
Barzani'nin görev süresi
 
Al-Monitor'ün, Başkan Mesud Barzani'nin görev süresinin Ağustos'ta dolacak olmasına ilişkin sorusuna da şe cevabı verdi:
 
“Bazıları ister kabul etsin ister etmesin Başkan'ın (Mesud Barzani) Kürt ulusal hareketinin bir simgesi haline geldiğine inanıyorum. KDP, parlamenter çoğunluğa sahip olduğu ve tek başına karar alma gücü olduğu zamanlarda da uzlaşmayı ve ulusal birliği hep destekledi. Ne yazık ki, KDP'nin rakipleri ellerine KDP'yi düşürecek tek bir fırsat geçince ulusal çıkarları unutarak, siyasi kazanç uğruna hemen bu fırsatın üzerine atlıyorlar. Bu ucuz bir oyun.”
(Kaynak:Rûdaw)

*** ***

Barzani: Kürdlerin bağımsızlığı IŞİD'le savaşa katkı sağlar

Kürdistan Bölgesi Genel Güvenlik Ajansı Müsteşarı Mesrur Barzani; IŞİD'le mücadele, Kürdistan'ın bağımsızlığı, Kürdistan Bölgesi'ndeki başkanlık seçimi ve Çözüm Süreci gibi konular hakkında konuştu.IŞİD'e karşı Kürdistan, Irak ve Suriye'de verilen savaş tüm hızıyla devam ediyor. Kürdler ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin IŞİD ve benzeri örgütleri ortadan kaldımak için başlattığı girişimlerin en etkin ortakları. Kürdistan Bölgesi Genel Güvenlik Ajansı Müsteşarı Mesrur Barzani, IŞİD karşıtı koalisyonunun karşılaştığı zorluklar hakkında Al-Monitor'a konuştu.

''IŞİD'in yenilmesi kolay olmayacak''

IŞİD'in ilerleyişinin durdurulduğunu vurgulayan Mesrur Barzani,''IŞİD birçok cephede yenilgiye uğratıldı.Geniş bir bölgeyi, Rabiya ve Zumar da dahil Dicle Nehri'nin batısını büyük ölçüde özgürleştirdik. Erbil'in güneyinde Mahmur ve Kever'e yakın bölgeler ile Kerkük ile Erbil arasında kalan batı ve güneybatı bölgeleri de özgürleştirildi. Ayrıca Celavla, Sadiye ve Hanakin'i de aldık. Yani toplamda 20.000 kilometre kare bir alan kurtarıldı. Maalesef geçen Ağustos'tan bu yana (IŞİD'in Erbil'e saldırılarından sonra) yaklaşık 1280 Peşmerge hayatını kaybetti, yaklaşık 7000 Peşmerge de yaralandı. Ama İŞİD de büyük kayıp verdi, bizim güçlerimiz ve koalisyonun hava saldırılarında yaklaşık 11.000 İŞİD üyesi öldürüldü. Bir süreliğine İŞİD'in güç kaybettiğini düşünmüştük. Ancak Ramadi (Irak'ta) ile Suriye'deki Palmira/Tedmur bölgesinin düşmesi IŞİD'i hem lojistik hem de moral açısından güçlendirdi. IŞİD böylece kendi kontrolündeki bölgelerde yaşayan insanlara net bir mesaj vermiş oldu: “Biz yeniden saldırma yeteneğine sahibiz ya da yeniden örgütleniyoruz”. Yenilmeleri o kadar kolay olmayacak'' dedi.

''IŞİD'in yenileceğinden kuşkum yok''

Kürdistan Bölgesi Genel Güvenlik Ajansı Müsteşarı Barzani, IŞİD'in yenileceğinden kuşkusu olmadığını ama bunun ''bir zaman meselesi'' olduğunu dile getiriyor. Mesrur Barzani'ye göre koalisyonun desteğini hayati ama yine de IŞİD'in yenilmesi için Kürdlerden daha fazla uğraşan yok.

''IŞİD'in yenildiğini ve Çözüm Süreci'nin hızlandığını görmeyi çok istiyoruz''

Türkiye'nin koalisyona ve IŞİD'in saldırları döneminde Erbil'e yeterince destek olmadığı yönündeki eleştirler hakkında da konuşan Mesrur Barzani, ''Hükümetlerin yaptıklarını analiz etmek ve Türklere ne yapacaklarını söylemek benim işim değil. Ancak her ülkenin bu konuya ne kadar eğildiğine ilişkin gerçekler de ortada. Türkiye'den beklentilerimiz daha yüksek''

Şu an yaptıklarından çok daha fazlasını yapmalılar. Türkiye bir NATO üyesi, dolayısıyla koalisyonun diğer üyeleriyle Türkiye'nin en iyi katkıyı nasıl sunabileceği üzerine çalışmalılar. Yalnızca Suriye'deki durumun kötüye gitmesinden değil, Türkiye'de Kürdlerle olan barış sürecinin de kötüye gitmesinden de kaygılıyız. IŞİD'in yenildiğini ve barış sürecinin hızlandığını görmeyi çok istiyoruz. Böylelikle Türkiye'deki Türkler ve Kürdlerin bu sorununu kökünden çözebiliriz'' değerlendirmesinde bulundu.

''Irak'la anlaşmalı olarak boşanmak istiyoruz''

Kürdistan Bölgesi Genel Güvenlik Ajansı Müsteşarı Mesrur Barzani,''Irak Kürdistanı için bağımsızlık istiyor musunuz'' sorusuna cevaben şunları kaydetti:

''Irak'ın uygulanabilir bir proje olduğunu düşünmüyorum. Dünyanın bu başarısız sistemin yenilenme ihtiyacını artık görmesi gerek. Aynı hatayı tekrarlayıp farklı bir sonuç almayı beklemek deliliktir. Irak için de durum aynen böyle. Birleşik, güçlü, merkezi bir Bağdat hükümetini kaç defa destekledik,işe yaramadı. Kürdistan Kürdler tarafından kontrol ediliyor, Sünni bölgeler IŞİD tarafından kontrol ediliyor ve Şii bölgeler Şii güçleri ile Halk Savunma Birlikleri (Haşdi Şabi) tarafından kontrol ediliyor. Başbakan İbadi işleri düzeltmek için çok çabalıyor. Ama Irak Hükümeti'nin bu gerçekliği kabullenmesi ve başka çözümler araması gerekiyor. Biz zorla ayrılmaya çalışmıyoruz, anlaşmalı bir boşanmadan bahsediyoruz.'

Barzani, Kerkük'ün geleceğinin referandumla çözülebilceğini ama Irak'ın bunu hep ertelediğini söyledi.

''Mesud Barzani Kürd ulusal hareketinin bir simgesi''

Kürdistan Bölgesi'ndeki başkanlık seçimi tartışmaları ve Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani'nin görev süresiyle ilgili de düşüncelerini dile getiren Mesrur Barzani şunları kaydetti:

''Bazıları ister kabul etsin ister etmesin Başkan'ın (Mesud Barzani) Kürd ulusal hareketinin bir simgesi haline geldiğine inanıyorum. Normal şartlarda, 20 Ağustos'ta seçimlere gidecektik ve Başkan Parlamento'dan ve Seçim Komisyonu'ndan seçimlere hazırlanmalarını istedi. Seçimlerin zamanında yapılması ya da yapılamıyorsa yasal boşluğun doldurulması komisyonun sorumluluğunda. Bu durum ortaya çıkmadan önce tüm partiler ulusal menfaatleri ilgilendiren tüm konuların uzlaşma yoluyla çözülmesini kararlaştırmıştı. Bu partiler şu an IŞİD'den doğan tehdidi ve Bağdat'la gelir paylaşımı üzerinden yaşadığımız ekonomik sorunları görüyorlarsa Kürdistan'ın ihtiyacı olan son şeyin yeni bir kriz olduğunu anlayacaklardır. İlerlemenin en doğru yolu uzlaşmayla hareket etmek.

KDP parlamenter çoğunluğa sahip olduğu ve tek başına karar alma gücü olduğu zamanlarda da uzlaşmayı ve ulusal birliği hep destekledi. Ne yazık ki, KDP'nin rakipleri ellerine KDP'yi düşürecek tek bir fırsat geçince ulusal çıkarları unutarak, siyasi kazanç uğruna hemen bu fırsatın üzerine atlıyorlar. Bu ucuz bir oyun.''  

Haber Ara