Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar Ali Can Süt ve Emrah Bakır ile tutuksuz sanıklar Ulaşcan Kurt, Asım Barış Barışık, Özgür Yaldız, Yusuf Şirin, Erdem Yinanç, Hasan Koç, Mert Şahin Aykanat, Gürkan Demirtaş ve Hilal Zambakçı ile avukatları hazır bulundu.
Duruşmada kimlik tespitinin ardından sanıkların savunmaları alındı.
Tutuklu sanıklar Süt ve Bakır, suçlamaları reddederek tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Tutuksuz sanıkların bir kısmının dinlenmesinin ardından ara karar için duruşma savcısından mütalaası soruldu.
İddia makamı, tutuklu sanıkların üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyetinin göz önünde bulundurularak tahliye taleplerinin reddedilmesini istedi.
Verilen aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, mevcut delilleri göz önünde bulundurarak, sanık Bakır'ın tutukluluk halinin devamına, sanık Süt'ün ise uzun tutukluluk hali ve deliller doğrultusunda suçun vasfının değişebileceği gerekçesiyle tahliyesine karar verdi.
Böylece tutuklu sanık sayısının bire düştüğü davanın gelecek celsesi 6 Aralık'ta yapılacak.
Duruşmanın ardından müşteki avukatı Yasin Beşir Vural, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sanıkların iddianamede yer alan ses kayıtlarında adı geçen kişilerle sanıkların eylemlerine göz yumduklarını belirttiği üniversitedeki bazı öğretim görevlilerinin de aralarında bulunduğu 14 kişi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturmanın genişletilmesini istediklerini açıkladı.
- İddianameden
İddianamede, Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü'nde 4 Ocak 2016'da meydana gelen olaylar sonrasında, bir kısım öğrencinin emniyete giderek şikayetçi olması üzerine soruşturma başlatıldığı, müştekilerin beyanlarında, sanıkların, derslere girmek isteyenleri engellediği ve mescitte ibadet eden öğrencilere saldırıda bulunduğu ifadelerinin yer aldığı belirtiliyor.
Sanıkların ev aramalarında ele geçirilen materyaller ve teknik takip sonucu elde edilen ses kayıtlarının dosya kapsamına alındığı iddianamede sanıklar, "silahlı terör örgütüne üye olmak", "terör örgütü propagandası yapmak", "eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi" ve "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engellemek"le suçlanıyor.
İddianamede bölücü terör örgütü PKK'nın gençlik yapılanması YDG-H hakkında şu bilgilere yer veriliyor:
"PKK/KCK terör örgütünün en önemli alt oluşumlarının başında gelen ve özellikle eleman temini için öncelikli faaliyet alanı olan gençlik örgütlenmeleri son süreçte kritik öneme haiz konuların başında gelmektedir. 2013 yılı başından itibaren gençlik örgütlenmesi faaliyetleri yeni bir yapılanma olan YDG-H tarafından sürdürülmeye başlanmıştır.
YDG-H yapılanması kurulduğu süreçten itibaren örgüt söylemine paralel nitelikte eylem ve propaganda zemini oluşturmaya çalışmaktadır. Eylemlerin şiddet boyutu da her geçen gün artmakta olup, terör örgütünün 'Öz Savunma Birlikleri/ÖSB' ve son dönemde 'şehir gerillası' yapılanmalarına geçişte ara form olarak teşkil edilmiş olabileceği değerlendirilmektedir."
