Çavuşoğlu, Paris'te düzenlenen DAEŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu Küçük Grup Bakanlar Toplantısı'nın ardından Türk basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Toplantıda, şu an DAEŞ'le mücadelede mevcut durumun ve katedilen mesafenin konuşulduğunu anlatan Çavuşoğlu, özellikle yabancı savaşçılarla ilgili iyi bir işbirliğinin yakalandığına dikkati çekti.
Çavuşoğlu, son günlerde DAEŞ'in hem Irak hem de Suriye'deki ilerleyişine işaret ederek, her iki ülkede de sorunun henüz çözüme ulaşmadığını dile getirdi. Bu noktada hava saldırılarının tek başına başarıya ulaşamayacağını tekrarladıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Hava saldırılarıyla DAEŞ'in durdurulamayacağını başından beri söylüyoruz. Bugün tekrar bunu güçlü bir şekilde vurguladık ve Irak'ın yeni başbakana rağmen hala yaşadığı zorlukları Abadi'nin toplumun her kesiminin güvenini kazanmaya kararlı olduğunu ama hala önceki dönemden kalan bazı siyasi güçlerin kendisini engellediğini yine açık bir şekilde söyledik. Diğer taraftan Irak'ta özellikle Sünnilerin kazanılması, toplumun dışlanmış kesimin kazanılması gerektiğini vurguladık."
Çavuşoğlu, toplantıda, Suriye'de rejimin DAEŞ ile işbirliği yaptığını bir kez daha tekrar ettiklerini kaydederek, "Rejim resmen havadan DAEŞ'e destek veriyor, koridor açıyor. Tüm bu sorunların temelinde ne var, rejim var" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, toplantıda eğit-donat programın gündeme gelip gelmediği yönündeki bir soruya da eğit-donatın ana gündem maddeleri olmadığını ama konuşmalar arasında geçtiğini, asıl meselenin "sadece eğit-donatla bir yere varılıp varılamayacağı" olduğunu söyledi.
- Mahinur Özdemir'in partisinden ihraç edilmesi
Öte yandan Belçika'da, Ermeni iddialarını reddeden milletvekili Mahinur Özdemir'in partisinden ihraç edilmesi hakkında da açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, konuyu Belçikalı mevkidaşı ile görüştüğünü dile getirdi.
Çavuşoğlu, Ermeni meselesinin meclislerde bu şekilde gündeme gelmesinin doğru olmadığını bir kez daha tekrar ederek, şöyle devam etti:
"Bugün Belçika Dışişleri Bakanı ile yaptığım görüşmede kendisi aynı zamanda Başbakan Yardımcısı, bundan duyduğumuz rahatsızlığı gündeme getirdik. Ama hükümetin ve Dışişleri Bakanının bu konuda net açıklamaları var. Kendisinde bu güçlü duruştan dolayı teşekkür ettik. Diğer taraftan Mahinur kardeşimizin inanmadığı bir şeye zorlanması, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasiye sığmaz. Bunu açık bir şekilde bakana söyledik. Bakan da benimle aynı düşünüyor. Kendisinin de konuyla ilgili bazı temaslarda bulunacağını söyledi."
