Dolar

32,5837

Euro

34,8026

Altın

2.514,10

Bist

9.693,46

Paris'te Gezilecek En Güzel 18 Yer!

Fransa’nın başkenti Paris, gezilecek yerler konusunda Avrupa'nın en zengin ve popüler şehirlerinden bir tanesi. Romantik atmosferi ile kendisine çeken Paris, sanatın mimariyle buluştuğu, geçmişte özgürlükler adına pek çok önemli olaya tanıklık etmiş çok kültürlü bir metropol.

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-09-16 10:33:18

Paris'te Gezilecek En Güzel 18 Yer!

Türk Hava Yolları'nın Türk Hava Yolları'nın (THY) indirimli Güney Avrupa kampanyasının düzenlediği şehirlerden bir olan Fransa'nın başkenti Paris, gezilecek yerler konusunda Avrupa'nın en zengin ve popüler şehirlerinden bir tanesi. Romantik atmosferi ile kendisine çeken Paris, sanatın mimariyle buluştuğu, geçmişte özgürlükler adına pek çok önemli olaya tanıklık etmiş çok kültürlü bir metropol. Paris gezilecek yerler konusundaki zenginliği ile her türden gezgine keyifli dakikalar yaşatabilecek imkanlara sahip.

Fransa turizminin kalbini oluşturan Paris, 2012 yılında 83 milyon yabancı turisti ağırlayarak dünyanın en çok turist çeken şehri ünvanını elinde tutuyor. Paris'e gelen turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerin başında Disneyland gelirken, Paris'in sembolü Eyfel Kulesi ise, Paris'te en çok ziyaret edilen yerler sırasında beşinci sırada.

Paris'in en yüksek rakımlı yeri olan Montmartre Tepesi, Paris gezilecek yerler arasında ikinci sırada yer almış, talihsiz bir yangın sonucu harap olan Notre Dame Katedrali‘nin de bulunduğu Saint-Michel bölgesi üçüncü olurken, Paris'te en çok ziyaret edilen yerler listesinde Louvre Müzesi dördüncü sırayı alıyor.

Şehirde konaklama için en uygun yerlerse; Le Marais, Latin Quarter & Saint Germain Des Pres, Eyfel Kulesi ve Şanzelize çevresi.

PARİS'TE GEZİLECEK EN GÜZEL 18 YER

1- Eyfel kulesi

eyfel kulesi

Sadece kentin değil tüm Fransa'nın sembolü olan Eyfel Kulesi, pek çok gezgin için Paris gezilecek yerler dendiğinde akla gelen ilk mekân. Yüksekliği 320 metre olan ve 1930'a kadar dünyanın en yüksek yapısı olan Eyfel Kulesi, Paris ile özdeşleşen bir simge.

Tasarımı Gustave Eiffel'e ait olan üç katlı kule, Fransız Devrimi'nin 100. yıl kutlamaları çerçevesinde gerçekleştirilen Expo 1889 Fuarı'nın giriş kapısı olarak 1887-1889 yılları arasında inşa edilmiş. İlk başta geçici olsa da çelik yapı, tamamlanmasının ardından çok fazla ilgi gördüğü için kent silüetinin kalıcı bir parçası haline gelmiş. Kule, Sein Nehrinin kıyısında Champ de Mars'ta bulunuyor.

Asansör veya merdivenle zirveye çıkma imkânı bulunan Eiffel Kulesinden Paris'i kuşbakışı seyretmek bir Paris gezisi klişesi. Yukarıdan Paris manzarasını, nehri ve köprüleri fotoğraflamak için ideal bir yer.

Eyfel Kulesi'nin son derece görkemli görülebileceği yerlerden biri Trocadero Meydanı. Gün doğumu veya gün batımı en güzel etkileyici manzarayı görebileceğiniz saatler.

Özellikle Paris'e ilk kez gidiyorsanız Eyfel Kulesi‘ndeki seyir teraslarından birine çıkıp Paris'i doyasıya seyretmeden şehirden ayrılmayın. 324 m yükseklikteki kulenin farklı katlarında toplam 3 seyir terası ve restoranlar var. Kulenin tepesine çıkmak için asansörü kullanmanız, bunun için de uzun bilet kuyruklarına girmeniz gerekiyor.

2-Louvre Müzesi

louvre muzesi

Louvre Müzesi yalnızca Paris'in değil dünyanın en önemli ve en ünlü müzeleri arasında yer alıyor. I.M. Pei tarafından tasarlanan Cam Piramit'in giriş kısmını oluşturduğu Louvre Müzesi, Fransız İhtilali'nden sonra açılan ilk müze unvanını taşıyor.

1. Bölge'de bulunan kültürel tesisin bulunduğu bina, ilk olarak Viking akınlarını durdurmak için 1204'te Philippe Auguste tarafından savunma amaçlı inşa ettirilmiş.
14. yüzyılda kraliyet ailesinin konakladığı saray, son şeklini 1934 yılında almış. Richelieu, Sully ve Denon isimli üç kanadı bulunan müzede başını Mona Lisa, Milo Venüsü, Marly Atları'nın çektiği 35 bine yakın eser sergileniyor.

Müzedeki eserlerin tamamını görmek haftalar sürebilir. Bu nedenle müze ziyaretiniz boyunca en önemli eserlere odaklanabilirsiniz. Biletinizi internetten alarak uzun kuyruklardan kurtulabilirsiniz.

3-Montmartre Tepesi (Ressamlar Tepesi)

montmetre ressemlar tepeki2

Paris'te insan yoğunluğunun hiç azalmadığı noktalardan biri olan Montmartre, bir tepe üzerindeki semtin ismi. Montmartre, Paris gezilecek yerler listesinde favori yerleren biri. Pablo Picasso, Salvador Dali, Claude Monet, Vincent van Gogh gibi isimlerin geçmişte kullandıkları stüdyolara ev sahipliği yaptığı için Ressamlar Tepesi adıyla da tanınan Montmartre, birbirinden güzel evleri ve sanatla dolu sokakları ile popüler hale gelmiş.

130 metre rakımlı tepe kentin en yüksek noktası olduğu için aynı zamanda manzara izlemek isteyenler için de ideal bir bölge. Tepede kurulan beyaz kubbeli bazilikadan Paris manzarasını izleyen yüzlerce insan, aynı zamanda dar sokaklardaki sanat atölyelerindeki sanatçılarla tanışıp, sanat eserlerine yakından bakma şansına kavuşuyor.

Picasso, Van Gogh gibi isimlerin de bir dönem çalıştığı bu bölge çok sayıda kafe, butik pastane ve restorana ev sahipliği yapıyor. Arnavut kaldırımlı ara sokaklarında yarım gününüzü geçirseniz de sıkılmayacağınız bir yer.

Küçük, şirin alışveriş sokağı Rue de L'Olive, Martin Luther King Parkı, Sacre Coeur, Paris'teki en eski kemerli çarşılardan Passage Jouffroy görmeniz gereken yerler arasında.

Moulin Rogue ve Lapin Agile gibi dünyaca ünlü eğlence mekânlarının bulunduğu yerleşimdeki en görkemli yapı ise Sacre Coeur Bazilkası.
Montmartre'yi gezmenin en kolay ve hızlı yollarından bir tanesi Moulin Rogue önünden kalkan Les Petits Trains de Montmartre adlı gezi trenine binmek. Tren 10.00-18.00 saatleri arasında çalışıyor. Tur ise yaklaşık 40-60 dakika sürüyor.

4- Sacre Coeur Bazilkası

sacre coeur

Eyfel Kulesi'nden Montmarte Tepesi'ne doğru baktığınızda ilk fark edeceğiniz yapı olan Sacre Coeur Bazilkası,1874 yılında gerçekleşen Fransa-Prusya Savaşı'nda hayatını kaybeden 58.000 kişinin anısına 1875-1914 yılları arasında inşa edilmiş.

Talihsiz bir yangın geçiren Notre Dame Kateedrali'nden sonra gezginlerin Paris gezilecek yerler listelerinde kendisine yer bulan ikinci popüler dini yapı konumundaki bazilikanın kubbesi, manzara izlemek için en ideal noktalar arasında gösteriliyor.

Montmartre Tepesi'nin simge yapısı olan bazilikanın içini gezmek ücretsiz. Eğer dilerseniz bazilikanın çıkışta solda yer alan kubbeye de çıkabilirsiniz lakin 300 basamak çıkmak zorunda kalacağınızı bilin.

5-Disneyland Paris

disneylandd

Şehir merkezinden 32 kilometre uzakta yer alan Disneyland Paris, 2 bin hektarlık alan üzerine 1992 yılında kurulmuş. Tema parkı, Birleşik Devletler sınırları dışında açılan ikinci tesis konumunda. Eğlence tesisi, Disneyland Park ve Walt Disney Studios Park olmak üzere 2 ana bölümden oluşuyor.
7 farklı konaklama seçeneğinin bulunduğu tesisin Disneyland Park kısmında her yaş grubundan bireye hitap eden Main Street USA, Frontierland, Adventureland, Fantasyland ve Discoveryland bölümlerine yer verilmiş. Diğer kısımda ise sevilen sinema ve televizyon şovlarına ait tematik alanlar ziyaretçilerini bekliyor.

Eğer Paris'te en azından 3-4 günlük vaktiniz varsa büyük küçük her yaştan gezginin eğlenceli saatler geçireceğiz bu parka da 1 tam gününüzü ayırabilirsiniz. Parka dilerseniz bireysel gidebilirsiniz ya da şehir içinden düzenlenen turlara katılabilirsiniz.

6-Şanzelize Caddesi

sanzelize

Paris'in en ünlü ve lüks caddesi Şanzelize, XIV. Louis'nin bahçıvanı Andre Le Notre tarafından Tuileries Bahçesi'nin manzarasını genişletmek için 1667 yılında yaptırılmış.

Uzun yıllardır Tour de France'ın bitiş noktası olarak kullanılan Şanzelize Caddesi ününü üzerinde bulunan lüks giyim mağazalarına, kafelere, restoranlara ve Zafer Takı'na borçlu.

Yıl boyunca pek çok önemli kutlamaya ve anma törenine sahne olan caddenin batısına doğru ilerlediğinizde karşınıza çıkacak Charles de Gaulle Meydanı üzerindeki Zafer Takı'nın inşa süreci, 1806'da Napolyon Bonapart tarafından başlatılmış ve Louis Philippe'in ülkeyi yönettiği 1836 yılında tamamlanmış.

Üst kısmındaki seyir bölümünden Şanzelize'yi tüm görkemiyle izleyebileceğiniz kapının altında, I. Dünya Savaşı'nda ölenlerin anısına inşa edilen Meçhul Asker Mezarı bulunuyor. Zafer Takı'nın üzerinde yer alan seyir terası üzerine çıkıp şehrin manzarasını seyredebilirsiniz.

7-Lüksemburg Sarayı ve Bahçeleri

luksemburg sarayi

Ülkenin en güzel saraylarından birisi olarak gösterilen Lüksemburg Sarayı, IV. Henri'nin dul eşi Marie de Medici için Floransa'daki Palazzo Pitti örnek alınarak 1615-1645 yılları arasında inşa edilmiş. Yıllar içerisinde iç kısmında pek çok değişiklik yapılsa da eklenen bölümler sayesinde saray, görkemini korumayı başarmış.

Günümüzde Fransa Senatosu'na ev sahipliği yapan ihtişamlı yapının en önemli bölümünü, 25 hektarlık alanı kaplayan Lüksemburg Bahçeleri oluşturuyor.

Tam ortasında sekizgen biçimli bir yapay gölün bulunduğu bahçe, Floransa tarzında tasarlanmış. Yabancı gezginler kadar Fransızlar'ın da tatil günlerinde piknik yapmak ve dinlenmek için gittikleri bahçede en çok ilgiyi sarayın mimarı Salomon de Brosse gözetiminde yapılan Medici Çeşmesi çekiyor.

8-Orsay Müzesi

orsay muzesi

Seine Nehri'nin solundaki eski tren garında yer alan Orsay Müzesi, 1800'lere ait zengin resim, heykel ve fotoğraf koleksiyonuyla kentin Lourve'dan sonraki en önemli müzesi. İnşası 1900'de tamamlanan tren garı olan müze binası, 1939'dan sonra istasyonların uzun trenler için uygun olmamasından dolayı ulaşıma kapanarak 1986'da müze haline getirilmiş.

Vincent van Gogh, Paul Cezanne, Edouard Manet, Claude Monet gibi ünlü isimlerin birbirinden çarpıcı çalışmalarına ev sahipliği yapan müzede 1848-1914 arasında yaratılmış Fransız ve Avrupa sanat eserlerine yer veriliyor. Empresyonist tabloların oluşturduğu koleksiyon müzede sergilenenlerin en değerlisi olarak gösteriliyor.
Lille Caddesi'nde yer alan müzeyi, her yıl iki milyondan fazla turist ziyaret ediyor.


9-Opera binası (Opera national de paris)

paris opera binasi

Sanatseverler kadar mimariye düşkün gezginler tarafından da Paris gezilecek yerler listesine alınacak bir mekân varsa, o yer kesinlikle Paris Opera Binası'dır.

Ağırlıklı olarak opera ve bale performanslarının sergilendiği yapıda faaliyet gösteren Paris Ulusal Operası, XIV. Louis'nin emriyle 1669 yılında kurulmuş. Binada biri çağdaş, diğeri klasik mimariye sahip iki ana salon bulunuyor.

Oldukça şık bir mimariye sahip çağdaş Opera Bastille, 2.700 koltuk kapasiteli ve 1989'da hizmete girmiş. İhtişamlı iç dekorasyonu ile bir mücevheri andıran 1970 koltuklu Palais Garnier ise 1875'de açılmış. Ayrıca Opera Bastille'in hemen altında 500 koltuk kapasiteli bir amfitiyatro bulunuyor.

10-Pantheon

pantohen paris

Mimari açıdan Londra'daki St. Paul's Katedrali'ne ve Roma'daki adaşına benzetilen Pantheon, XV. Louis tarafından Azize Genevieve'e ithafen 1744-1790 yılları arasında inşa ettirilmiş.

Yapı, çeşitli dönemlerde kilise olarak kullanılsa da asıl önemini, içerisine defnedilen Voltaire, Jean-Jacques Rousseau, Victor Hugo, Emile Zola, Alexander Dumas gibi ünlü Fransızlar sayesinde kazanmış.

Fizikçi Leon Foucault'un 1851'de dünyanın kendi çevresinde döndüğünü kanıtladığı deneyine sahne olan tarihi yapının 3 katlı kubbesi ve iç duvarlarını süsleyen freskler, en dikkat çekici kısımlarını oluşturuyor.

11-Versay Sarayı ve Bahçeleri

versaysarayı2

Paris'in 20 kilometre uzağındaki zengin banliyöye adını veren Versay Sarayı, ilk olarak XIII. Louis döneminde küçük bir av köşkü olarak inşa edilmiş. XIV. Louis zamanında ise 20.000 kişinin aynı anda barınabileceği şekilde genişletilmiş ve günümüzdeki görünümüne yakın bir hale gelmiş.

Zenginliğin ve gücün simgesi olması için inşasında büyük ölçeklerin tercih edildiği Fransız Barok-Klasik mimari karışımı tarihi yapının Aynalı Salon, Salon de Venus ve Salon d'Apollon gibi bölümleri sonradan müze haline getirilerek ziyarete açılmış.

2.300 odalı yapıdaki bir diğer dikkat çekici bölüm ise Vaux Sarayı'nın da peyzaj mimarı olan Andre Le Notre'nin Rönesans ve Barok tarzı mimariyle tasarladığı bahçeleri.
Kasabadan saraya doğru uzanan yolların etrafına kurulu bahçeler, sarayın ön avlusundaki heykelin önünde birleşiyor.

12-Sainte Chapelle

sainte chaplle

Kentteki Gotik yapıların en ünlülerinden olan Sainte Chapelle, Hz. İsa'nın dikenli tacı, çarmıhın parçaları ve çivilerinden oluşan kutsal emanetlerin barındırılması için IX. Louis'nin emriyle 1242-1248 yılları arasında inşa edilmiş.

Fransız Devrimi sırasında ağır hasar görmesine rağmen sahip olduğu dünyanın en büyük 13. yüzyıl vitray koleksiyonunu korumayı başaran dini yapının içerisinde ayrıca on iki sütunu süsleyen Havari Heykelleri'ni görebilirsiniz. Vitraylar aracılığıyla çarmıh ve çivilerin kiliseye getirilişi, İsa'nın son yemeği gibi önemli olaylar betimlenmiş.

13-Arc de Triomphe

kaposon

Fransızların sembolü olan Arc de Triomphe eski ve yeni Paris'i birbirine bağlıyor. 100 yıldır Paris'in tepesinde bulunan ve Roma-Bizans dönemine ait yapı, Roma'nın Titus Anıtı'ndan esinlenilerek oluşturulan en geniş ikinci tak. Zafer Anıtı, Paris şehrinin kalbi kabul ediliyor ve tepesinden nefis şehir manzarası var.

Dizaynı 1806'de Jean Chalgrin tarafından yapılan anıt 51 metre yüksekliğindeki sütunlar üzerinde duruyor ve 45 metre genişliğinde. İç duvarlarının üzerinde 558 Fransız generalinin isimleri yazıyor. Bunlardan savaşta ölenlerinin adlarının altı çizilmiş. Dört ana sütunun kısa taraflarında Napolyon savaşları boyunca yaşanan en büyük muharebelerin adları yazıyor.

14-Les Invalides

las

7. Bölge'de yer alan Las Invalides, Fransa'nın askeri tarihi ile ilgili anıtları ve müzeleri barındıran oldukça değerli bir kompleks. 1671-1678 yılları arasında XIV. Louis'nin emriyle Mimar Liberal Bruant'ın gözetiminde inşa edilen yapının kullanım amacı, yaşlı ve yardıma muhtaç askerlerin bakımıymış.

Napolyon Bonapart'ın naşının bulunduğu altın kubbeli Dome Kilisesi'nin en önemli kısmını oluşturduğu yapı kompleksinde sahip olduğu zırh ve silah koleksiyonları ile askeri konulara meraklı bireyleri kendisine çeken Musee de l'Armee; haritaların, Fransız mevzilerinin, istihkâm yerlerinin rölyefleri ile bazı maketlerin sergilendiği Musee des Plans-Reliefs; II. Dünya Savaşı'nda gösterilen kahramanlıkların anlatıldığı Musee de la l-Ordre de la Liberation faaliyet gösteriyor.

15-Moulin Rouge

moulin rouge

Yetişkinlere yönelik eğlence gösterileri ile ünü tüm dünyaya yayılmış Moulin Rouge, her yıl kan-kan dansını izlemek isteyen pek çok turist tarafından Paris gezilecek yerler listelerine dâhil ediliyor.

Joseph Oller ve Charles Zidler tarafından 1889 yılında kurulan kabare, çatısında kırmızı bir değirmenin bulunduğu binasıyla Montmartre'nin sınırları içerisindeki mekânlar arasından hemen seçilebiliyor.

Beyaz perdeye ve şarkılara, benzerlerinin kurulmasına ilham kaynağı olmuş kültürel simgenin girişinde, tarihini anlatan resimlerin asılı olduğu panolara ve çeşitli dillerde yazılmış açıklamalara yer verilmiş.
Kabarede “yalnızca gösteri” ya da “yemekli gösteri” gibi çeşitli biletler var. 

16-Concorde Meydanı

concorde meydanı

Şanzelize Caddesi'nin doğu çıkışında bulunan Concorde Meydanı, Paris'in en ünlü meydanı. Her açıdan güzel bir manzaraya sahip meydanda Fransız Kral Louis XVI, Marie Antoinette ve diğer birçok kişi giyotin ile idam edilmişler.

Concerde Meydanı, XV. Louis'nin heykelinin dikilmesi için 1755-1765 yılları arasında Mimar Jacques-Ange Gabriel'in gözetiminde inşa edilmiş.

1792 yılına kadar kralın adıyla anılan meydan, o yıl gerçekleşen kanlı olaylarında etkisiyle 1795'ten itibaren günümüzdeki adıyla anılmaya başlanmış.
Hatta alanın en göze çarpan yapısı konumundaki Dikilitaş, idamları unutturmak ve tarihte temiz bir sayfa açmak için 1836'da Mısır'daki Luksor Tapınağı'ndan getirilerek meydanın ortasına dikilmiş. 23 metrelik bu abidenin yanı sıra iki çeşme ve Fransız kentlerini simgeleyen 8 heykel daha bu amaçla meydana yerleştirilmiş.

Tuileries ve Şanzelize arasında bulunan, sekiz hektarlık bir alan üzerine kurulu meydanın dört bir tarafında Fransa'nın Bordeaux, Brest, Lille, Nantes, Rouen, Strasbourg ve Marsilya şehirlerini temsil eden heykeller bulunuyor. Paris'in en güzel yerlerinden biri olan Yakınlarında Şanzelize Caddesi, Zafer Takı, Louvre Müzesi ve Tuileries Bahçeleri yer alıyor.

17-Rodin Müzesi

rodin muzesi

Bünyesinde 6.600 heykel, 8.000 çizim, 8.000 fotoğraf ve 7.000 sanat objesi barındıran Rodin Müzesi, 1919 yılında ziyarete açılmış.
Adından da anlayabileceğiniz üzere ünlü Fransız heykeltıraş Auguste Godin'e adanmış olan kültürel tesis, biri kent merkezindeki Hotel Biron, diğeri ise sanatçının Paris dışındaki eski evi olmak üzere iki lokasyonda faaliyetlerine devam ediyor. Aynı zamanda iyi bir koleksiyoncu olan Rodin'e ait eserlerin dışında müzede çağdaş sanat sergileri de düzenleniyor.

18- Seine Nehri

paris seine nehri

Paris'i güney ve kuzey olmak üzere ikiye bölen Seine Nehri, 1991'de çevresi dünya mirası listesine alınmış bir bölge. Kıyıları zarif parklarla ve sayısız tarihi kalıntılarla çevrili olan nehrin, etrafında her biri ayrı özellikler taşıyan köprüler de bulunuyor.

Paris'in en çok ziyaret edilen yerlerinin başında Seine Nehri üzerindeki Arceveche köprüsünün Quartier Latin ayağının üzerindeki mütevazı demir korkuluklar da turistlerin gözde yerleri arasına girmeyi başarmış bir yer. Burayı farklı kılan korkuluklar üzerinde aşıklar tarafından asılan kilitler.

Aşıkların kilit asıp anahtarını Seine Nehri'ne attığı korkuluk özellikle genç çiftlerin ilgisini çekiyor. Paris aşıklar kenti olduğunu düşünen birçok sevgili bu geleneği yerine getirmek için Paris'e gelip mutlaka üzerien yazdıkları isim ve kazıdıkları sembol kalp resimleri olan kilitleri asıyorlar.

 

Haber Ara