Dolar

32,5532

Euro

34,8645

Altın

2.427,81

Bist

9.722,09

Pandemi sürecinde 'müşteri gıdaya dokunmadan almaz' anlayışı yıkıldı

İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz: - 'Eskiden 'Müşteri gıdayı görmeden, dokunmadan almaz' inanışı vardı. Şimdi bu ön yargımız yıkıldı. İnternet üzerinden kartlarla yapılan market ve gıda alışverişleri, geçen yılın aynı döneminin 3 katına erişti'- 'İstanbul Ticaret Borsası olarak, ürünlerinde haksız fiyat artışı yapan firmalara karşı disiplin mekanizmalarımızı çalıştırıp bu tarz davra

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-06-18 11:03:58

Pandemi sürecinde 'müşteri gıdaya dokunmadan almaz' anlayışı yıkıldı
FURKAN GENÇOĞLU - İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, pandemi sürecinde tüketici davranışlarının değiştiğini belirterek, "Araştırmalara göre internet üzerinden yapılan gıda alışverişlerinde yüzde 200'e varan artışlar görülüyor. Eskiden "Müşteri gıdayı görmeden, dokunmadan almaz" inanışı vardı. Şimdi bu önyargımız da yıkıldı. Geçen yılın aynı dönemine baktığımızda internet üzerinden kartlarla yapılan market ve gıda alışverişleri, geçen yılın aynı döneminin üç katına erişti." diye konuştu.

Kopuz, AA muhabirinin pandemi ve yeni normal sürecine ilişkin sorularını yanıtladı.

Pandemi sürecinin tüm dünyayı hem insani açıdan hem de ekonomik açıdan fazlasıyla etkilediğini vurgulayan Kopuz, dünya genelinde ihracat hareketlerinin kimi sektörlerde azaldığını ve kimi yerlerde de tedarik zincirinin aksadığını ifade etti.

KOBİ'lerin finansman erişimine zorlanması sonucunda İstanbul Ticaret Borsası olarak kaynaklarını üyelerinin istifadesine sunduklarını vurgulayan Kopuz, "Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği çatısı altında Nefes Kredisi'ni yeniden başlatıp iş dünyasına nefes olduk. Bu kredi sayesinde KOBİ'lerimiz piyasa şartlarının çok daha altında bir oran olan yıllık yüzde 7,5 oranla kredi kullanma şansına sahip oldular.

Nefes Kredisinin 2020 yılında anapara ve faiz ödemesiz şekilde verilmesi de işletmelerin ellerini rahatlattı. Bu süreçte,başkanımız ilk iş olarak tüm oda ve borsalardan sorunlarını iletmelerini istedi.Gelen talepler üzerinde çalışıp, sonuçları karar alıcılarla paylaştık. Karar alıcılara iletilen listede yer alan taleplerin birçoğu kabul edildi ve iş dünyasının hizmetine sunuldu." şeklinde konuştu.

Kopuz, yeni normal diye tabir edilen süreçte piyasaların hızla toparlandığını kaydederek şunları söyledi:

"Türkiye'nin kriz yönetimindeki başarısı sayesinde yeni normale çok kısa sürede geçiş sağlandı. Bu sayede piyasada çarklar yeniden dönmeye başladı. Hem sağlık hem de ekonomi alanında olumlu gelişmelerin sürmesi için uzmanların uyarılarına harfiyen uymalıyız. Bu noktaya gelene kadar sağlık çalışanları çok büyük fedakârlıklarda bulundular. Her şeyden evvel onların kul hakkına giriliyor. Bunca çabanın karşılığında bizden istenen şey maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymamız.

Bugün yeni normalden bahsedebiliyorsak bu noktaya nasıl geldiğimizi de doğru şekilde değerlendirmemiz gerekir. Bu süreçte gelişmiş ülkelerdeki sağlık sistemlerinin yetersiz kaldığına şahit olduk. Ülkemiz ise son dönemde yapılan reformlarla bambaşka bir görüntüye kavuşan sağlık sistemimiz ve sağlık çalışanlarımızın başarısı ile tüm dünyada takdir topladı. Bu musibet vesilesiyle de olsa sağlık alanına yapılan yatırımların asla boşa gitmeyeceğini öğrendik. Bu konuda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a şahsım ve millet adına teşekkür ediyorum."

Kopuz, salgınla birlikte alışveriş alışkanlıklarının değiştiğini hatırlatarak, "Elektronik ticaretin bugüne ve geleceğe damga vuracağı uzun zamandır bilinen bir gerçek. Ancak yavaş yavaş gerçekleşen bu dönüşüm pandemi sürecinde hızlandı.Özellikle perakende sektöründen gelen bilgiler önyargılarımızı yıkıyor. Araştırmalara göre internet üzerinden yapılan gıda alışverişlerinde yüzde 200'e varan artışlar görülüyor. Eskiden "Müşteri gıdayı görmeden, dokunmadan almaz" inanışı vardı. Şimdi bu önyargımız da yıkıldı. Geçen yılın aynı dönemine baktığımızda internet üzerinden kartlarla yapılan market ve gıda alışverişleri, geçen yılın aynı döneminin üç katına erişti. Tüm bu veriler, salgının da etkisiyle uzun zamandır beklenen ama salgının da etkisi ile erkenden gelen bir devrimi yaşadığımız anlamına geliyor. Yani alışveriş alışkanlıklarımızda bir milat yaşandı diyebiliriz." diye konuştu.


- İstihdamın korunmasına yönelik çalışmalar


Türkiye'nin diğer ülkelerden pozitif olarak ayrıştığı iki nokta olduğunu aktaran Kopuz sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sağlık sektöründeki gelişimimiz ve ekonomik desteklerin güçlü olması pandemi sürecinde bizleri diğer ülkelerden pozitif olarak ayrıştırdı. Ekonomik İstikrar Kalkanı Tedbir Paketi'nin süratle devreye girmesi ile mükellef için vergi kolaylıkları getirildi. İşverenlerin maddi anlamda elini rahatlatacak olan Nefes Kredisi başta olmak üzere farklı sektörlerde çeşitli kredi imkanları sağlandı. Başta Kısa Çalışma Ödeneği olmak üzere, istihdamın korunması amacıyla çalışmalar yapıldı. Yine bu alandaki sıkıntıları giderebilmek için çok yakında Türkiye'nin İstihdam Kalkanı Paketi de devreye girecek.

Ayrıca bu dönemde gıda ve tarım sektörünün de tıpkı sanayi ve sağlık sektörleri kadar stratejik olduğu bir kez daha aşikâr oldu. Buradan yola çıkarak gıda ve tarım sektörü için de çok ciddi önlemler alındı ve alınmaya da devam ediyor. Bu dönemde üreticinin ihtiyacı olduğu düşüncesi ile destekleme ödemeleri erkene çekildi. Bu yıl için belirlenmiş olan 22 milyar TL desteklemenin 13 milyar TL' lik kısmı üreticilerin hesaplarına yatırıldı. 2020'nin ilk 5 ayında söz verilen desteklerin yüzde 60'ı ödenmiş oldu.

Çiftçilerin, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinde olan, mayıs ve haziran aylarında vadesi gelecek hazine destekli kredi geri ödemeleri faizsiz olarak 6 ay ertelendi. Geleneksel şekilde hayvansal ve bitkisel üretim yapan işletmelere faizsiz kredi temin edildi. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden kullanılacak kredilerin,yüzde 25 ile yüzde 100 sübvanse edilmesi kararlaştırıldı.Stratejik ürünlerde rekolte artışını sağlayabilmek için "Bitkisel Üretimin Geliştirilmesi Programı" başlatıldı.

Bu sayede atıl tarım arazilerinin etkin şekilde üretime katılması planlandı. Bu çerçevede 21 ilde uygulanmak üzere yüzde 75'lik tohum desteği sağlanıyor. Arazi Bankacılığı çalışmaları sürdürülüyor. Süt fiyatlarının düşmemesi için ESK tarafından müdahale alımı yapıldı. Ayrıca çiğ süt primleri artırıldı. Çeşitli illerdeki 14 milyon metrekare hazine arazisi de çiftçilerin kullanımına açılması kararlaştırıldı.Bazı ürünlerin gümrük vergilerinde geçici düzenlemelere gidildi. Çok önemsediğimiz Lisanslı Depoculuk sistemine dahil depoların da 2020'de sona eren lisansları da 1 yıl daha uzatıldı."

Gıda fiyatlarındaki haksız artış iddiaalarına da değinen Kopuz sözlerini şöyle noktaladı:

"Özellikle pandemi sürecinin ilk günlerinde bu konuda açıklamalar yapmış, söz konusu insan sağlığı iken böyle bir tutum içine girenlerin hem hukuka, hem örf ve adetlerimize, hem ahlaki değerlerimize, hem de dinimizin kurallarına aykırı davrandığını belirtmiştim. Türkçemizde 'yüz karası' diye bir deyim vardır. Osmanlı devrinde böylesi tutum içine girenlerin yüzlerine kara çalınır halkın içinde öyle dolaştırılırmış. Deyimin aslı buradan gelir. Biz, iş dünyasının bu yüz karalarına göz açtırmamaya devam edeceğiz.
İstanbul Ticaret Borsası olarak, ürünlerinde haksız fiyat artışı yapan firmalara karşı disiplin mekanizmalarımızı çalıştırıp bu tarz davranışlarda bulunan firmalara hak ettikleri cezaları vermeyi sürdüreceğiz."

Haber Ara