Dolar

32,5678

Euro

34,9339

Altın

2.426,63

Bist

9.722,09

Obama FETÖ gibi ABD'yi kaosa sürüklemek istiyor

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-01-03 15:12:04

Obama FETÖ gibi ABD'yi kaosa sürüklemek istiyor
ABD ile Avrupa Birliğinde lider eksikliği yüzünden dünyada yaşanan olaylara müdahil olamıyorlar. Vizyonu  ve bir misyonu kalmamış sömürgeci ülkeler kendi içine kapandı. Her birinin kendince iç sorunu olduğundan sömürdükleri ülkelerden gelecek mültecileri almamak için dikenli tel örerek aslında vicdanlarını hapsetmiş olduklarının farkında değiller. Her ne kadar kendi topraklarında, şimdilik, terör ve ekonomik kriz olmasa da ırkçılık ve sosyal sınıf ayrımcılığı her geçen gün artmaktadır.
 
Problemler doğrudan kendilerini ve hayat tarzlarını etkilemediğinden dolayı Afrika, Asya veya Ortadoğu'da olan biten kaos ve savaşın getirdiği trajedilere kulak asmıyorlar. Gündemlerini, eşcinsel evlilik, uyuşturucu kullanımının serbestliği gibi konularla meşgul ediyorlar. Kurbanlar “beyaz” ve kendilerinden olmadığı müddetçe bu Bati denilen zihniyet hiçbir zaman başkasının derdiyle uğraşmayacak.   
 
Görevini bu ayın son çeyreğinde devredecek olan Barack Obama bir umut ve beklentinin sonucu olarak iktidara gelmişti. İlk siyahıbaşkan oldu. Radikal ve insancıl söylemleri vardı. “Değişik biri olacağım” diyordu. Dünyaya ve ülkesine öylesine derin sorunlar bıraktı ki tamiri oldukça zor olacak. Dostları düşman sınıfına dönüştürdü. Kontrolü altında bulunan birçok ülkeyi Rusya, Çin ve hatta İran'a kaptırdı. Birçok konuda söz söyleme yetisini kaybetti. Obama'nın bu yaptıkları aklımıza bizdeki vatan haini F. Gülen'i getirdi. Yoksa ABD'deki FETÖ tipi yapılanmayı Obama mı yapıyor?
 
Başkanlığının ilk 4 yılı gibi ikinci evresinde de başarılı olamadı. Büyük hüsran yaşandı. Obama en beceriksiz başkanlar arasına girmeyi hak etti. 8 yıl boyunca bir kukla gibi davranan Obama ve ekibi son ayda atağa kalktı. Olumlu değil, dengeleri ve ilişkileri bozmak için çalıştı. Ülkesini zor duruma düşürdü. Aslında iyi de oldu.     
 
Yönetimi devretmesine ramak kala ABD tarihinde olmayan bir olaya imza attı. Siyonist İsrail'ı ve bu terör devletinin başındaki Binyamın Netanyahu'yu kızdırdı. Filistinlileri ve bizin gibi Filistinlilerin dostlarını ise memnun etti. Ancak bu ABD emperyalizme teşekkür ettiğimiz anlamına gelmez. İllegal Yahudi yerleşim birimlerinin durdurulması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki (BMGK) tasarıya tarihinde ilk kez çekimser kalarak destek verdi. Yetmezmiş gibi ABD'den Tel Aviv'i kızdıracak bir hamle daha geldi. Bu kez ABD Dışişleri Bakanı John Kerry konuştu.
   
Obama yönetimi ABD-İsrail ilişkilerini dinamitledi  
Aslında büyük bir laf etmedi. Kerry, Filistin – İsrail Barışının ancak iki devletli bir çözümle olabileceğini söyledi. “İşgalci İsrail Filistin topraklarından derhal çekilmelidir” gibi laflar etmiş olsaydı, o zaman büyük laf etmiş olurdu. Ancak Siyonistler buna bile kızdı. ABD'ye ve BMGK'ye meydan okumaya başladı. Tabi İsrail'inki sahte kabadayılıktan öteye gitmez. Sahayı boş buldu atıp tutuyor.
 
Siyonist rejim Filistin topraklarını işgal ettiği günden beri devamlı olarak yerli Müslüman halkı katlederek veya sürgün ederek topraklarını zorla alıyor. Bu yerlere dünyadan topladığı çapulcu Yahudileri yerleştiriyor. Derleme ve toplama yoluyla kendine bir devlet kurmaya çalışıyor. Bulundukları ülkelerde istenmeyerek dışlanan Yahudiler için yapılan illegal yerleşim yerlerinin kabul edilemez olduğunu dile getiren Kerry, BMGK'nin “İsrail'in işgali altındaki topraklarda yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini ‘derhal ve tamamen‘ durdursun” kararın doğru olduğunu belirtti. Belki de Kerry hayatında ilk kez doğru ve yerinde bir cümle kurdu.    
 
Şimdiye kadar şımarık ve arsız İtrail'in her türlü katliamına ve hukuksuzluğuna müsaade ettiler, hatta destek oldular. Az bir zaman önce ayni Obama yönetimi bu terör kabile yönetimine 38 milyar dolar hibede bulundu. Şimdi ise kalkmış bu terör yönetiminin uygunsuz ve illegal işler yaptığını açıklıyor. Biz zaten bunları biliyoruz. Yönetimde iken neden engel olmadın? aksine destek oldun. ABD İsrail'in suç ortağıdır.
 
Uzunca konuşmasında Kerry aslında birçok doğru konuyu gündeme getrdi ama samimi olmadığını bildiğim için sadece gülerek ve keyifle izledim. Kendi aklınca Filistin davasını kullanarak mazlumların gönlünü almak istedi. ABD'nin başına gelecek olan yeni yönetim ile İsrail'in arasını açmak istiyor. Umarım araları açılır. Beter olsunlar. Ancak bunun böyle olmayacağını kabul etmemiz gerekir. Donald Trump denilen adam Siyonistlerin tüm isteklerini yerine getireceği ifade ediliyor. Gelen gideni aratır mı bilmiyorum, ama bizim için hiçbir sorun yok. “Kafirler ancak birbirlerinin dostudur” emri gereği,  Müslümanlar olarak bu zibidilerden hiçbir zaman yardım beklemedik ve beklemeyeceğiz de.
 
Rusya ile diplomatik sorunun sonu merak ediliyor   
Seçimlerde başkanlığı Cumhuriyetçi aday Trump'a kaptıran Obama yönetimi kendi gibi gaddar ve kan emici bir başka emperyalist güç olan Rusya ile arasını açtı. İlk önce Rusya'nın seçimlere müdahale ettiği ileri sürüldü. “Elektronik oylama da Rus Hackerler Trump için oy kullandı” şayiası ortalığa yayıldı ancak ellerinde hiçbir delilleri yok. ABD-Rusya ilişkilerinin bozulması ve gelecek olan yönetimin Rusya ile mücadele etmesi isteniyor.
 
Yıl sonuna doğru iki Rus temsilciliğinin kapatılması ve 35 Rus diplomatın sınır dışı edilmesi kararı şok etkisi meydana getirdi. Bu hareket beklenmiyordu. Demokrat Obama yönetimi hem Rusya'ya hem de Cumhuriyetçi Trump'a oldukça ağır darbe indirmiş oldu. Ancak Rusya lideri Vladimir Putin bunun bir oyun olduğunu hemen anladı ve misliyle karşılık vermedi. Hatta ABD'li diplomatları aileleriyle birlikte Kremlin'i görmeye davet etti. Trump'ın iş başına gelmesini bekleyeceğini ifade etti. Trump'ta bu davranışından dolayı Putin'e teşekkür etti.   
 
Obama yönetimi FETÖ gibi davranıyor. Ülkesini kötülemek ve batırmak için aptalca eylemlerde bulunuyor. Trump'ın önünde iki seçenek var, Her iki seçenekte de Demokratlar kazançlı çıkacak. İlki, Alınan kararın arkasında durur ve Rusya ile diplomatik krizindevam etmesini sürdür. İkinci seçenekte ise tam tersini yapar ilişkileri daha da geliştirir. Eğer birinci seçenek olursa kaos ve kavgayıberaberinde getireceği için kazançlı çıkacaklar. İkinci seçenek olursa, “Biz demiştik zaten Ruslar Trump'ın seçilmesine destek oldu. Şimdi diyetini ödüyor” şeklinde propaganda yapacaklar. Demek ki FETÖ tipi hainlik böyle bir şeymiş! 
 
NATO'da ortağımız olan AB ülkeleri gibi ABD'de bize karşı hasmane tutumlarında büyük gelişmeler oldu. Bölgede ve dünyada başarısız politikalar izleyen ABD daha önce gizlice yardım ettiği DEAŞ ve PKK terör örgütlerine bu kez açıktan yardım etmeye başladı. Uçaklardan tonlarca silah ve mühimmat attıkları kayıt altına alındı. Irak'ta ve Afganistan'da taş üstüne taş bırakmayan katil ve serseri ABD askerleri PKK/PYD çapulcularıyla birlikte bize karşı eylem yapmaya başladı.
 
 Türkiye'nin yükselen önü kesilmek isteniyor  
Sözde DEAŞ'e karşı savaşıyorlarmış gibi bir sahte kamuflajla hem AB ülkeleri hem de ABD silahlarının bir kısmını DEAŞ'e bir kısmını PKK'ya vererek bölgedeki savaşı daha da kızıştırmak ve yükselen Türkiye'nin önünü kesmek için şeytanca plan yaptılar. Ama bu plan tutmadı. Hem halk hem de güvenlik birimlerimiz bilinçlendi. Sadece Ulusalcı, Kemalist, Mezhepçi muhalefet ile dış mihraklı unsurlar FETÖ üst kimliğinde birleşerek devlete ve millete ortaklaşa operasyon yapmaya çalışıyorlar. Bunca şer gücün birleşmesine rağmen tam anlamıyla başarılı oldukları söylenemez. Darbe üzerine darbe yiyorlar. Ama bazen de canımızı acıtıyor.
 
Türkiye terör örgütlerine operasyon yapıyor ses ABD ve AB parlamentosundan geliyor. Bu da bize terörün ana merkezinin neresi olduğunu gösteriyor. DEAŞ'a karşı en büyük mücadeleyi biz veriyoruz. Buna rağmen iç ve dış mihraklar hala bu şer gruba destek verdiğimizi iddia ediyor. Ana muhalefet bile bu iftirayı gündeme getiriyor. Allah korusun bu örümcek kafalılar iktidar olmuş olsaydı halimiz nice olurdu?   
 
Bu arada BM diye bir örgüt var. Onun başında da bir kukla vardı. Ban Ki mun. O da görevini devretti. Sözde BM başkanı. Pabucumun bağcığı!  Geride başarı değil koca bir kaos bıraktı. Suriye, Irak, Yemen ve daha onlarca sorun devam ediyor. Suriye ve Halep konusunda hiç kimse bir şey yapmadı. Türkiye devleti STK'ları ve halkıyla seferber oldu. Sonunda Rusya ile ortaklaşa Halep'teki mahsur kalmış insanları kurtardılar. Akabinde ateşkes ilan edilmesini sağladılar. Ancak sinsi İran ateşkese destek olmadı her an oyunu bozmak için zemin arıyor. Esed'ın Şebbiha katilleri ile İran'ın desteklediği Şia çapulcuları masum sivilleri katletmek ve bölgesel mezhep savaşı çıkarmak için şeytandan daha fazla istekli davranıyor.
 
Terör örgütleri dışındaki unsurlar ateşkese uyuyor. Etkisiz BM'de bu kararı kabul etti. Bunun bir sonraki adımı, Suriye sorunun çözümü için Kazakistan'ın başkenti Astana'da toplanılacak ve barış görüşmeleri konuşulacak. ABD, AB ve Arap ülkeleri denklem dışı kaldı. Ana aktör olarak Rusya ile Türkiye barış görüşmesini ele alacak. Bizi yıkmaya ve bölmeye çalışmaları tam tersine etki yaptı. Bölgenin etkin ve en dirayetli gücü olduğumuz ortaya çıktı.
 
 
Astana'daki toplantının hayırlara vesile olmasını, başta Suriye ve tüm bölgelerde akan kanın bir an önce durmasını, mazlumların acılarının durması ve insanca yaşamlarına devam etmelerini diliyorum.       

Haber Ara