Dolar

32,5785

Euro

34,6971

Altın

2.521,50

Bist

9.524,59

Ne Pahasına Olursa Olsun Yerli Sosyal Ağ Kurulmalı

Uluslararası Sosyal Medya Derneği Yön. Kur. Başkanı Said Ercan, dijital platformların toplum üzerindeki çeşitli tesirleri ve buna karşı alınması gereken tedbirler hakkında Timetürk’e konuştu. Ercan, milyon dolarlara da mal olsa vakit kaybetmeden yerli sosyal medya kurulması çağrısında bulundu

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-09-04 16:32:13

Ne Pahasına Olursa Olsun Yerli Sosyal Ağ Kurulmalı

Said Ercan:

Ne Pahasına Olursa Olsun Yerli Sosyal Ağ Kurulmalı

 

Uluslararası Sosyal Medya Derneği Yön. Kur. Başkanı Said Ercan, dijital platformların toplum üzerindeki çeşitli tesirleri ve buna karşı alınması gereken tedbirler hakkında Timetürk'e konuştu. Ercan, milyon dolarlara da mal olsa vakit kaybetmeden yerli sosyal medya kurulması çağrısında bulundu

 

İnsanlık 2.0 adlı kitabında "yapay zekâ" etrafında biyolojik evrim teorisini ileri süren Ray Kurzweil, insanlığın Tekillik (singularity) dönemine gireceğini iddia ediyor ve şöyle diyor; “Tekillik dönemine gelindiğinde, insanlarla teknoloji arasında fark kalmayacaktır. Bunun nedeni, insanların bugün makine olarak düşündüğümüz şeye dönüşmesi değil, makinelerin gelişerek insanlara benzeyip onların ötesine geçecek kadar ilerleyecek olmalarıdır...” Bu iddia ne ölçüde gerçekçi, günümüzde sonuç alınan projeleri var mı, hedef nedir sizce?

Bu kitaplar ve buna benzer filmler ile çizgi dizilerin geçmişine bakılıp günümüz karşılaştırıldığında “bunlar geleceği görmüş” diyoruz değil mi? Aslında bu geleceği görmek mi yoksa planlanmış bir geleceği o zamandan bilinçaltına işler şekilde haber mi vermek? Önce bir bunları düşünelim. Sorunuza gelince evet bugün yazarın bahsettikleri git gide gerçekleşiyor. Yapay zekâ dediğimiz teknoloji sürekli kendisini geliştiriyor ve mükemmeli hedefliyor. Bugün çok gün yüzünde olmasalar da savaş ve güvenlik amacıyla üretilen Hümanoidler ve Siborglar insanla teknoloji arasındaki makasın daraldığının bir göstergesidir.

“Uzaylılar, Uzaylı İstilası” Gündem Yapılacak

Özellikle Netflix adlı kanalda tipik bilim-kurgu filmlerinin ötesinde propaganda söz konusu. Mesela Kurzweil'in teorilerini dile getiren dikkat çekici dizilerden biri de Westworld. Birilerinin dediği gibi zevk veya tercih meselesinden mi ibaret?

Her zaman küreselcilerin oyunları diye dile getirsek de onlar bunu reddetmeye fakat herkesin gözünün içine baka baka da bazı çalışmaları yapmaya devam ediyorlar. Bunlardan birçoğu da enformasyon yoluyla yapılan algı oyunlarıdır. Müzikle, diziyle, filmle zihinlerimize bunu kazıyorlar. Yakın bir gelecekte o filmlerde gördüğümüz tüm karakterleri gerçekte görmemiz mümkün. Örneğin bu yıl sonunda veya önümüzdeki birkaç yıl içinde dünyanın çokça konuşulan gündemlerinden bir tanesinin uzaylılar ve uzaylı istilası olacağına inanıyorum. Bekleyip göreceğiz.

İnternet Etik Kurulu Oluşturulmalı

Geçtiğimiz gün Aile, Çalışma ve Sos. Güv. Bakanlığı'nın tepki koyduğu bu kanalda 11 yaşındaki kız çocuklarına müstehcen roller veren bir dizinin propagandası yapıldı. Sosyal medyada ciddi tepki koyuldu fakat bu yeterli görünmüyor. Daha etkili ne tür tedbirler alınabilir?

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kendisine iletilen konulara hassasiyet gösterdiğine bizzat şahidim önleyici çalışmalar ve denetim daha çok arttırılırsa tam anlamıyla bir koruma sağlanmış olur. Sosyal medyada gündem olmuş, birilerinin ilgisini çekip de popüler hale getirebilmiş konuların incelenmesi ve müdahale edilmesiyle çok önemli, bakanlıklar ve ilgili kurumlar bu tür durumlarda hızlı aksiyon alınıyor. Bu bakımdan devletimizin ivedilikle tedbir alması lazım. Özellikle Avrupa'da ve Çin'de uygulanana İnternet Etik Kurulu ülkemizde de kurulmalı ve tüm internet 7/24 izleme altında olmalıdır. Şikâyetlerin gündem olmasına bakılmaksızın hızlı ve net cevaplanması, sosyal ağlara yasal olarak müdahale edilmesi gerekirse zararlı içerik yayan hesap ve kanallara erişim engeli getirilmelidir.

Sosyal Medya ile Sivil İnisiyatif Güçlendi

Uluslararası Sosyal Medya Derneği Yön. Kur. Başkanı olarak, dünya ölçeğinde sosyal medya yaygınlığının geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Toplumların dönüşümünde nasıl bir ivme oluşturuyor olabilir?

Sosyal medya hayatımıza gireli 20 yıl olmamış olmasına rağmen dünyada bugüne kadar yapılmış tüm iletişim ve enformasyon çalışmalarını yerle bir edip kısa sürede dünyanın en etkili iletişim aracı haline gelmiştir. Doğal olarak insanın ve iletişimin olduğu yerde dezenformasyon, manipülasyon ve algı da var. Tüm bunların bir araya gelmesiyle ülkelerin sosyal medyalar üzerinden yönetilmesi söz konusu hale gelmiştir. Bugün yapılacak bir seçim öncesi tüm partiler harıl harıl sosyal medya için hazırlık yapıyorlar. İnsanlar sosyal ağlardan tepki göstererek ülkelerin hukuki düzenlemelerini yönetebiliyorlar. Buna sivil inisiyatif de diyoruz. Artık merkezi yönetimler yok sivil yönetimler söz sahibi. Yani halk istiyor, seçip meclise gönderdiği vekili de bu isteği yerine getiriyor.

Ne Pahasına Olursa Olsun Yerli Sosyal Ağ Kurulmalı

Son yıllarda Türkiye'nin dış politikada gerçekleştirdiği hamlelerle birlikte sosyal medya da önemini koruyor. İç ve dış şartlar karşısında sosyal medyada daha etkili nasıl olunabilir?

Bu konuda Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın başarısı yadsınamaz. Türkiye'yi diğer ülkelerin halkında güzel anlatabiliyor, doğan dezenformasyona hızlı tepki gösterip cevap veriyor, yalan bir haber varsa doğrusunu hızlıca ortaya koyuyorlar. Fakat her hâlükârda bunu dış güçlerin sahibi olduğu sosyal ağlar üzerinden yapmaya çalışıyorlar. Gerçekleri istediğiniz kadar söyleyin, ulaştığınız kişi sayısı Twitter'ın size izin verdiği kadar oluyor. Veya ulaştığınız kişiler Twitter'ın size izin verdiği kişiler oluyor. Bu nedenle Türkiye yerli sosyal ağını kurup dünyaya kazandırmalıdır ve bu iş için milyon dolarlar harcamaktan çekinmemelidir. Sosyal ağlar hayatımıza gireli 20 yıla yakın oldu, bir 20 yıl daha kaybedecek vaktimiz yok.

Ebeveynler Çocuklarının Durumdan Habersiz

Dijital ortamlarda gözünü açıp "etkileşim" halinde büyüyen nesil söz konusu. Bu neslin kendini koruması ne ölçüde mümkün? Önceki nesille arasındaki "mesafe" nasıl kapatılabilir, gelecek nesilleri bekleyen tehdit ve tehlikeden bahsedebilir misiniz?

Yeni nesil direkt internetin içine doğuyor. Bizim nesil diyebileceğimiz 30 yaş üzerindeki kişiler de internet kullanıcısı ve bu neslin “ben internet biliyorum” diyeni de internet konusunda çok az bilgiye sahip. “Z kuşağı” dediğimiz neslin kullandığı uygulamalar, dinledikleri müzikler ebeveynlerine o kadar uzak ki ebeveyn çocuğunu kontrol dahi edemiyor. Hal böyle olunca da çocuğun kontrolü o mobil uygulamayı yapanda, o müziği yapanda oluyor. Bu nedenledir ki internette yüzbinlerce A.R.M.Y var. Yani bunlar birilerinin askerleri, birileri para kazansın diye tüm zamanlarını internette harcıyorlar ve ebeveynleri ise bu durumdan bihaber.

Bu Savaş Her Ülkeyi Etkileyecek

Çin üzerinden gelişen teknoloji karşısında özellikle ABD merkezli bir çatışma alanı söz konusu. Küresel şirketlerin bu çatışmadaki gücünün sınırı nedir? Özellikle pandemi başlangıcı itibariyle görüşlerinizi alabilir miyim?

Son bir yılda Çin inanılmaz bir yatırım yapmaya başladı teknoloji alanında, son bir yılda 280 b adet yapay zekâ şirketi kuruldu. Bu da Çin'in ABD ile arasındaki teknoloji savaşını ne kadar önemsediğini gösteriyor. Ama bu savaş asla Çin ile ABD arasında kalmaz. Bu savaştan Rusya da etkilenir, Japonya da etkilenir, Türkiye de etkilenir. Çünkü bu bir üstünlük savaşı ve üstünlüğü eline geçiren dünya ekonomisini de istediği gibi yönetecek demektir. COVİD-19 ilk defa Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıktı fakat bugün ABD'ye kasıp kavururken geçtiğimiz günlerde Wuhan'da partiler düzenleniyordu. Bu olanları iyi analiz etmek lazım. Bu bize yaşanan savaşın büyüklüğünü gösterecektir. Çin'den ABD'ye virüs giderken, ABD'den de Çin'e bazı ekonomik hamleler ve dev para transferleri yapılıyor. Önümüzdeki günlerde küresel devlerden bir ABD firmasının yine başka bir Çin devini kendi bünyesine kattığını duyabiliriz.

Haber Ara