Dolar

32,4772

Euro

34,9152

Altın

2.435,14

Bist

9.716,77

Muhami Cemiyeti Hukuk Platformundan Ankara Barosuna kınama:

'Müslüman-Türk milletinin erdeminden ve ferasetinden nasibini alamayanların kıskanç, tahammülsüz, pervasız, saygısız, aşağılık yaklaşımları milletimizi derinden yaralamış, kadim Anadolu-İslam medeniyetimizin kutsal değerlerini aşağılamış ve ecdadımızın da kemiklerini sızlatmıştır'- 'Bin yıllık İslam beldesi olan ülkemizde aleni eşcinselliği ve fuhşiyatı savunan LGBT dernekleri kapatılmalıdır. B

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-04-27 14:47:42

Muhami Cemiyeti Hukuk Platformundan Ankara Barosuna kınama:
Muhami Cemiyeti Hukuk Platformu, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ı ramazan ayının ilk cuma günü verdiği hutbedeki açıklamaları nedeniyle eleştiren Ankara Barosunu kınadı.

Muhami Cemiyeti Hukuk Platformundan yapılan yazılı açıklamada, Erbaş'ın ramazan ayının ilk cuma hutbesinde İslam inancında olmayan eş cinsellik ve eş cinsellere yönelik sözleri hakkında linç kampanyası başlatıldığı belirtildi.

İnsan Hakları Derneğinin (İHD) Ankara Şubesinin ise bu hutbeyle ilgili bir suç duyurusunda bulunduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Ankara Barosu başta olmak üzere bazı barolar destek mahiyetinde açıklamalar yapmıştır. Şüphesiz ki ilk insan Hz. Adem Peygamber'den günümüze hem uhrevi hem de onun bir cüzü durumunda olan dünyevi kanun koyucuların özellikle aile ve nesep-soy bağının korunmasına ilişkin hüküm ve yaptırımları sürekli paralellik arz etmiştir. İslam hukukunda, kilise hukuku ve Türk örfi hukukunda da evlilik dışı her türlü cinsel ilişki, cinsiyet değiştirme, ensest ve eş cinsellik yasaklanmış ve bu hususta çok ağır cezai müeyyideler getirilmiştir. Evlilik Allah'ın koyduğu fıtri bir kanun olarak hem neslin çoğalmasını, hem de toplumu çökertecek gayriahlaki fiillerin önlenmesini amaçladığı için İslam ve kilise hukukunda ve tüm kadim hukuk kurallarında ibadet olarak değerlendirilmiştir. Bu bakımdan evlilik kurumu, aile, nesebin korunması söz konusu olduğunda hukuki müeyyidelerin yanında manevi, ahlaki müeyyidelerin de etkili olduğu görülmüştür."

- "LGBT dernekleri kapatılmalıdır"

Diyanet İşleri Başkanlığının Anayasa'nın 136. maddesinde tanımlanan işleri yaptığı vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Türk Ceza Kanunu'nda belirlenen halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, dini değerleri aşağılayan ve üst düzey bir kamu görevlisini aşağılayan kişi ve kurumlarla ilgili adli soruşturmanın bir an önce başlatılması gerekmektedir. Ayrıca hepsinden önemlisi bin yıllık İslam beldesi olan ülkemizde aleni eş cinselliği ve fuhşiyatı savunan LGBT dernekleri kapatılmalıdır. Bunlara yasal statü getiren sözleşmeler de feshedilmelidir. Hayret içinde takip ettiğimiz bu süreç, memleketin kalkınmasında zerre kadar katkısı olmayan anlayışın, millet ile arasındaki mesafenin izah edilemeyecek kadar çok olduğunun ispatıdır. Halkı aşağılamayı ve milletimizin iradesini, menfaatleri ile çatıştığı her durumda yok saymayı adet edinmiş bu zihniyet, yok olmaya ve ebediyen unutulmaya mahkumdur. Müslüman-Türk milletinin erdeminden ve ferasetinden nasibini alamayanların kıskanç, tahammülsüz, pervasız, saygısız, aşağılık yaklaşımları milletimizi derinden yaralamış, kadim Anadolu-İslam medeniyetimizin kutsal değerlerini aşağılamış ve ecdadımızın da kemiklerini sızlatmıştır."

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, ramazanın ilk cuma namazını Hacı Bayram Camisi'nde kıldırırken uyuşturucu, alkol ve eş cinselliğin İslam dinince haram kabul edildiğini, bunların insan sağlığına zararlarının bulunduğunu vurgulamıştı. Bu ifadeler üzerine bazı dernek ve barolar suç duyurusunda bulunmuştu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Barosu yöneticileri hakkında Erbaş'a yönelik açıklama nedeniyle soruşturma başlatmıştı.

Haber Ara