Yeni normalleşme sürecinde Tokyo Olimpiyatları için çalışmalarını milli takımla birlikte İstanbul'daki kampta sürdüren milli judocu Bilal Çiloğlu, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Judonun temasla yapılan bir spor olması nedeniyle salgın sürecinin kendilerini çok etkilediğini belirten Bilal Çiloğlu, "Judodan uzaklaşmamız, müsabaka kondisyonu dediğimiz özelliklerimizden, o seviyeden uzaklaşmamıza sebep oldu. Bu da tabii ki performansımızı etkiledi." dedi.
Antrenmanları daha çok kondisyon ve kuvvet üzerine gerçekleştirdiklerini ifade eden milli sporcu, "Şimdi de federasyonumuz, pandemiden çıkışa yönelik bir süreç başlattı. İstanbul'da izole bir otelde kampa girdik. Bütün takım Kovid-19 testinden geçtik. İzole bir şekilde antrenmanlarımızı yapıyoruz. Daha korunaklı bir şekilde yavaş yavaş eski tempomuza dönmeye başlıyoruz." diye konuştu.
Temas içeren sporlara halen izin verilmediğini aktaran dünya gençler şampiyonu Bilal Çiloğlu, "Fiziğimizi hazır tutup izin verildiği zaman judoya başlamayı sabırsızlıkla bekliyoruz." ifadesini kullandı.
Antrenörleri gözetiminde İstanbul Büyükşehir Belediyespor'un Cebeci Tesisleri'nde çalıştıklarını anlatan Bilal Çiloğlu, şunları kaydetti:
"Kampta yaklaşık 35 milli judocu var, teknik kadro ve fizyoterapistlerle birlikte yaklaşık 50 kişi kamptayız. Kovid-19 test sonuçlarımız negatif çıktıktan sonra çalışmalara başladık. Temas edecek judo manasında antrenmanlar değil. Koşu, kondisyon, kuvvet antrenmanları, mesafeye dikkat ederek çalışıyoruz. Kampın içinde ve otelde sadece bize ayrılmış alanlarda hareket ediyoruz. Dışarıyla bir bağlantımız kesinlikle yok. Alışık olmadığımız bir kamp yapıyoruz. Kısa zamanda Bakanlıktan gelecek onayla beraber judo antrenmanlarına da başlamayı düşünüyoruz."
- "Motivasyonumuzu yükseltecek, forma sokacak antrenmanlar yapıyoruz"
Hem dünyada hem de Türkiye'de salgın sürecinin tam belirli olmamasından ötürü çok yoğun bir çalışmaya da girmediklerini dile getiren Bilal Çiloğlu, "Biraz da motivasyonu yükseltecek, forma sokacak antrenmanlar yapıyoruz. Sabah Belgrad Ormanları'na koşuya gidip, akşam kuvvet antrenmanı yapabiliyoruz. Bir gün bisiklet turu yaptık, Kemerburgaz Kent Ormanı'nda. Böyle hem antrenman hem aktivite karışık bir şekilde yeni düzene alışmaya çalışıyoruz." şeklinde konuştu.
Salgın nedeniyle 2021'e ertelenen 2020 Tokyo Olimpiyatları'na kota alma süreciyle ilgili soruya ay-yıldızlı judocu, şu yanıtı verdi:
"Biz halihazırda judodan 5 sporcu kotanın içerisindeyiz. Kendim dünya sıralamasında şu an 4. sıradayım, yani olimpiyatlara katılıyor durumdayım. 'Bir şekilde dünyada pandemi riski azaldığında veya bir aşı bulunduğunda turnuvalar başlayacak' şeklinde açıklamalar yapıldı. Judo temas sporu, uluslararası bir organizasyonda bir araya gelmek demek yani yüzlerce, binlerce insanın birbiriyle teması demek. Bunun için önümüzde kesin bir tarih yok. Avrupa Judo Federasyonu, Avrupa Şampiyonası'nı kasım-aralık aylarında yapmayı planladığını açıkladı ama kesin bir şey yine yok. Dünya Judo Federasyonu da aynı şekilde Dünya Şampiyonası'nı yapma, olimpiyat kota maçlarını başlatma arzusunda ama şu anki süreçte kimse hala gidişatı bilemediği için kesin bir şey hala yok."
- "2021'den önce uluslararası organizasyonun imkansız olduğunu düşünüyorum"
Bir şampiyona programı tarihi açıklandığında ona hazır olmak için kampa girdiklerini ifade eden Bilal, "2021 yılından önce bir uluslararası organizasyonun imkansız olduğunu düşünüyorum. 2021 yılında da 2'nci, 3'üncü aydan sonra başlayabileceğini, o yüzden olimpiyatlara kadar bu düzenin anca oturacağına inanıyorum. Çünkü bizim ülkemizde azalıyor, bazı ülkelerde yeni başlıyor, bazı ülkelerde şu an en üst seviyelerde." yorumunda bulundu.
Normal süreçte Mayıs 2020'de judo kota maçlarının bitirilip, resmi olarak olimpiyat vizesi alan sporcuların ilan edilmesinin planlandığını hatırlatan milli judocu, "Judoda kota almak, dünya sıralaması içerisinde olmayı gerektiriyor. Mesela 4 kota maçı açıklanacak, oraya gidip oradaki puanlamalarla milli takımımızın dünya sıralamasına göre kaç kişinin gidebileceğini ilan edecekler. O da yine önümüzdeki yılın mayıs ayında olur. Çünkü şubat ayında iptal edilmeye başlandı organizasyonlar, şimdi de yine şubat ayında organizasyonlar başlasa mayıs ayı gibi ilan edilebilir." şeklinde düşüncelerini paylaştı.
Bilal Çiloğlu, "Olimpiyat dünya sıralamasında erkeklerde ilk 16, kadınlarda da aynı şekilde, artı ülke kotalarıyla toplamda bir sıklette yaklaşık 20 veya 25'e kadar sporcu oluyor. Tokyo'ya maksimum sayıda sporcu ile katılabileceğimize de inanıyorum çünkü güçlü bir takımız, genç, potansiyelli bir takımız." şeklinde görüş belirtti.
- "Tokyo'ya inşallah seri başı olarak gideceğim"
Türkiye Judo Federasyonunun 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda milli takımdan beklentilerine yönelik soru üzerine de Bilal Çiloğlu, "Judoda yıllardır bu seviyeyi yakalamış bir takım yoktu. Şu an takım iyi bir istikrar yakalamış, hem de yurt dışında potansiyel takımların içindeyiz. Hem başarılı olarak hem de gittiğimizde kendimizi gösterirken belli favoriler vardır, biz o favorilerin arasına girmiş bir takım olduk." ifadelerini kullandı.
Bilal Çiloğlu, "Sadece olimpiyatlara gitmeyi hiçbir zaman kendime hedef koymamıştım. Olimpiyata gitmeyi kendim için başarı olarak görmüyorum. Olimpiyatta madalya almayı, olimpiyata madalya almaya gitmeyi orada o mücadele... Gerçekten kürsüye çıkabilmek veya orada bayrağımızın en yukarıda dalgalanması benim için başarı olacak. Ben de inanıyorum, favoriler arasında olduğumu da düşünüyorum ki inşallah seri başı olarak gideceğim ilk 8'de, şansımın da yüksek olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.
Tokyo 2020'den sonra Türkiye'de judonun başarılı bir spor olarak anılacağını ifade eden Bilal Çiloğlu, "Judo Milli Takımı olarak da birden fazla madalyaya yakınız, judoda 21 yıllık hasrete son vereceğimize inanıyorum. Bundan sonrası için de hedefimiz, Türkiye'de judoyu başarılı bir branş ve olimpiyatların da vazgeçilmezi haline getirmek, bu olimpiyattan itibaren bu başarıyı yakalayacağımıza inanıyorum." şeklinde görüşlerini dile getirdi.
