Dolar

32,5861

Euro

34,7932

Altın

2.508,99

Bist

9.693,46

MHP'li Yıldız'dan 'Avukatlık Kanunu' değerlendirmesi:

'Adalet Komisyonundan geçen kanun teklifi görüldüğü kadarıyla bugün Genel Kurula getirilecek ve bu engellemeler burada da tekrarlanacaktır. Türk milletinin yani milli iradenin temsilcisi olan milletvekilleri bu oyunları bozacak ve teklifin kanunlaşmasını sağlayacaktır'

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-07-08 15:09:47

MHP'li Yıldız'dan 'Avukatlık Kanunu' değerlendirmesi:
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, "Avukatlık Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi"ne ilişkin, "Adalet Komisyonundan geçen kanun teklifi görüldüğü kadarıyla bugün Genel Kurula getirilecek ve bu engellemeler burada da tekrarlanacaktır. Türk milletinin yani milli iradenin temsilcisi olan milletvekilleri bu oyunları bozacak ve teklifin kanunlaşmasını sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.

Yıldız, yaptığı yazılı açıklamada, TBMM'de söz konusu kanunla ilgili 4 gün süren tartışmalarda 296 milletvekilinin söz hakkı aldığını, bu kapsamda 1255 sayfa tutanak tutulduğunu belirtti.

CHP-HDP-İYİ Parti'nin, "kanun teklifinin MHP ve AK Parti tarafından kin ve otoriter bir anlayışla hazırlandığı, bir tepkinin sonucu olarak huzura getirildiği" iddialarının doğru olmadığını, bunun milletvekillerine yapılan büyük bir saygısızlık ve iftira olduğunu vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti:

"Üç büyük ilimizde avukatlar ve barolar arasındaki ilişki, baroya kayıt olmaktan ve aidat ödemekten ibarettir. İstanbul Barosunda 48 bin 750 avukat bulunmaktadır. Bu avukatların yarısından fazlası baro seçimlerinde oy kullanmamaktadır. Baro yönetimlerinin avukatları temsil oranı oldukça düşüktür. 48 bin 750 üyesi bulunan İstanbul Barosunda 8 bin oy alan aday başkan seçildiği gibi, üst kurul delegelerinin de tamamını almaktadır. Bu, tam bir 'Vegas' mantığıdır. Yani bir fazla alan, masanın tamamını alır. Bunun demokratik temsille uzaktan yakından alakası yoktur. Bu avukatların çok büyük kısmının ise baroyla herhangi bir ilgi ve irtibatı da bulunmamaktadır. Sorsan baronun yerini bile söyleyemezler."

Yıldız, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve İstanbul Barosu Başkanı başta olmak üzere birçok baro başkanının, "barolarda demokratik temsilin olmadığını kabul ettiğine" dikkati çekerek, "Baroya hakim olmuş küçük bir grup, meslek dayanışmasından ziyade, belli bir partinin yan kuruluşu gibi siyaset yapmaktadır. Barolar siyasi parti gibi faaliyet göstermekte, baro başkanları da siyasi partinin il başkanı gibi açıklamalar ve siyaset yapmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Tokyo'da 3 baro bulunmaktadır"

Avukatlık Kanunu'nun 76. maddesinde baroların, avukatlık mesleğini geliştirmek, avukatın müvekkili ile ilişkilerini düzenlemek, mesleğin saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak gibi görevlerinin bulunduğunu anımsatan Yıldız, kamu kurumu niteliğinde meslek teşekkülleri olan baroların, yasal dayanağını Anayasa'nın 135. maddesinden aldığını belirtti.

Feti Yıldız, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarının, belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetleri kolaylaştırmak, meslek mensuplarının birbiriyle ilişkilerini düzenlemek gibi görevleri olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"CHP Genel Başkanı'nın, 'her ilde ancak bir baro bulunabilir, birden fazla vali olamayacağı gibi birden fazla baro olamaz, bu durum üniter yapıya aykırıdır' iddiası elma ile armudun karıştırılmasıdır, en hafif tabiriyle bilgisizliktir. Örneğin Japonya üniter bir devlettir. Tokyo'da da bir vali vardır ancak birbirine eşit 3 baro bulunmaktadır. CHP ve muhalefet partilerinin kanun teklifine itirazlarının hukuki dayanağı olmadığı gibi, iddiaları uygulamayla da örtüşmemektedir.

Gelişmiş demokrasilerde zorunlu üyeliğin bulunduğu meslek teşekküllerinde siyaset yapmak kanunla yasaklanmıştır. Bizde de gerek Anayasa'nın 135. maddesi, gerek Avukatlık Kanunu'nun 76. maddesi, baroların kuruluş amacının dışında faaliyet gösteremeyeceğini açık olarak düzenlemiştir. Meslek kuruluşlarının amaçları dışında faaliyet gösterememesi sadece anayasal bir sonuç değil, aynı zamanda 'ihtisas prensibinin' de bir gereğidir."

- "Önce baroların seçimlerine baksınlar"

Adil yargılanmanın, bağımsız ve tarafsız yargı ile mümkün olacağına işaret eden Yıldız, Anayasa'nın 9. maddesine göre yargı yetkisinin, Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce yerine getirildiğini belirtti.

Bazı baroların siyasi bir araç olarak kullanıldığını örneklerle anlatan Yıldız, "Çoklu baroya ilişkin kaygılarını belirtenler, önce baroların seçimlerinin nasıl yapıldığına bakmalıdır. Baro seçimleri, siyasi görüşleri birbirine yakın olan avukatların oluşturduğu gruplar arasındaki mücadele olarak cereyan etmektedir. Bu grupların adına baktığımızda, baroların ve baro seçimlerinin siyasallaştığı açık olarak görülür." değerlendirmesinde bulundu.

Feti Yıldız, şunları kaydetti:

"CHP, her zaman yaptığı gibi, konunun Anayasa'ya aykırılığını ileri sürerek Anayasa Mahkemesine gidecektir. Bize göre kanun, Anayasa'ya aykırı hiçbir düzenlemeyi bünyesinde barındırmamaktadır. Teklifin, Anayasa'nın 9, 10, 11 ve 135. maddelerine aykırı olduğu iddiası, hukuki temelden yoksundur ve beyhude bir zorlamadır. Yine delege sayısı bakımından Anayasa'nın 13 ve 67. maddelerine aykırılık iddiası temelsizdir. Adalet Komisyonundan geçen kanun teklifi görüldüğü kadarıyla bugün Genel Kurula getirilecek ve bu engellemeler burada da tekrarlanacaktır. Türk milletinin yani milli iradenin temsilcisi olan milletvekilleri bu oyunları bozacak ve teklifin kanunlaşmasını sağlayacaktır."



Haber Ara