Dolar

32,3261

Euro

35,0721

Altın

2.308,86

Bist

9.079,97

MHP'li Yıldız'dan 'Avukatlık Kanunu' açıklaması

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, baroların ve baro seçimlerinin siyasallaştığının açık olarak görüldüğünü belirterek, 'Adalet Komisyonundan geçen kanun teklifi görüldüğü kadarıyla bugün Genel Kurula getirilecek ve bu engellemeler burada da tekrarlanacaktır. Türk milletinin, yani milli iradenin temsilcisi olan milletvekilleri bu oyunları bozacak ve teklifin kanunlaşmasını sağlayacaktır' dedi.

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-07-08 15:23:58

MHP'li Yıldız'dan 'Avukatlık Kanunu' açıklaması
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, baroların ve baro seçimlerinin siyasallaştığının açık olarak görüldüğünü belirterek, "Adalet Komisyonundan geçen kanun teklifi görüldüğü kadarıyla bugün Genel Kurula getirilecek ve bu engellemeler burada da tekrarlanacaktır. Türk milletinin, yani milli iradenin temsilcisi olan milletvekilleri bu oyunları bozacak ve teklifin kanunlaşmasını sağlayacaktır" dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, çoklu baro sistemini içeren Avukatlık Kanunu ile ilgili düzenlemeyi değerlendirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonunda 4 gün süren tartışmalarda 296 milletvekilinin söz hakkı alarak konuştuğunu ve bin 255 sayfa tutanak tutulduğunu hatırlatan Yıldız, kanun teklifinin komisyonda kabul edildiğini aktardı. Yıldız, "Adalet Komisyonundan geçen kanun teklifi görüldüğü kadarıyla bugün Genel Kurula getirilecek ve bu engellemeler burada da tekrarlanacaktır. Türk milletinin, yani milli iradenin temsilcisi olan milletvekilleri bu oyunları bozacak ve teklifin kanunlaşmasını sağlayacaktır" ifadelerini kullandı.

İstanbul Barosu'nda 48 bin 750 avukatın yer aldığını aktaran Yıldız, bu avukatların yarısından fazlasının baro seçimlerinde oy kullanmadıklarını belirtti. Yıldız, "48 bin 750 üyesi bulunan İstanbul Barosu'nda 8 bin oy alan aday başkan seçildiği gibi, üst kurul delegelerinin de tamamını almaktadır. Bu, tam bir Vegas mantığıdır. Yani bir fazla alan masanın tamamını alır. Bunun demokratik temsille uzaktan yakından alakası yoktur. Bu avukatların çok büyük kısmının ise baroyla herhangi bir ilgi ve irtibatı da bulunmamaktadır. Sorsan baronun yerini bile söyleyemezler" dedi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı ve İstanbul Barosu Başkanı başta olmak üzere birçok baro başkanının barolarda demokratik temsilin olmadığı fikrini kabul ettiğini iddia eden Yıldız, "Baroya hâkim olmuş küçük bir grup, meslek dayanışmasından ziyade belli bir partinin yan kuruluşu gibi siyaset yapmaktadır. Barolar siyasi parti gibi faaliyet göstermekte, baro başkanları da siyasi partinin il başkanı gibi açıklamalar ve siyaset yapmaktadır. Büyükşehirlerdeki barolarda avukatların temsil noktasından uzak olduğunu, baroların dar bir kadronun elinde keyfi yönetildiğini, demokratik ve çoğulcu bir yapıya dönüştürülmesinin zorunlu olduğunu ve temsilde adaletin bulunmadığını yıllardır söylemekteyiz" diye konuştu.

Ankara Barosu tarafından yapılan bir basın açıklamasına dikkat çeken Yıldız, "Avukatlık Kanunu 76'ncı maddesinde baroların avukatlık mesleğini geliştirmek, avukatın müvekkili ile ilişkilerini düzenlemek, mesleğin saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak gibi görevleri sayılmıştır. Barolar, kamu kurumu niteliğinde meslek teşekkülleri olup, yasal dayanağını Anayasa'nın 135'inci maddesinden alır. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarının belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetleri kolaylaştırmak, meslek mensuplarının birbiriyle ilişkilerini düzenlemek gibi görevleri vardır" ifadelerini kullandı.

Baroların kamu kurumu olmadığına dikkat çeken Yıldız, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Her ilde ancak bir baro bulunabilir, birden fazla vali olamayacağı gibi birden fazla baro olamaz, bu durum üniter yapıya aykırıdır" iddiasını da değerlendirdi. Yıldız konu hakkında, "Elma ile armudun karıştırılmasıdır, en hafif tabiriyle bilgisizliktir. Örneğin Japonya üniter bir devlettir. Tokyo'da da bir vali vardır ancak birbirine eşit üç baro bulunmaktadır. CHP ve muhalefet partilerinin kanun teklifine itirazlarının hukuki dayanağı olmadığı gibi, iddiaları uygulamayla da örtüşmemektedir. Gelişmiş demokrasilerde zorunlu üyeliğin bulunduğu meslek teşekküllerinde siyaset yapmak kanunla yasaklanmıştır. Bizde de gerek Anayasa'nın 135'inci maddesi, gerek Avukatlık Kanunu 76'ncı maddesi, baroların kuruluş amacının dışında faaliyet gösteremeyeceğini açık olarak düzenlemiştir. Meslek kuruluşlarının amaçları dışında faaliyet gösterememesi sadece anayasal bir sonuç değil, aynı zamanda 'ihtisas prensibinin' de bir gereğidir. Adil yargılanma, bağımsız ve tarafsız yargı ile mümkündür. Anayasamızın 9'uncu maddesine göre yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce yerine getirilir. Yargının üç kurucu unsurundan olan savunmanın da tarafsız ve bağımsızlığından söz edilemez" diye konuştu.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, ayrıca şu ifadelere yer verdi:

"Bazı barolar, Türk devletinin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin 51'inci maddesinden aldığı yetkiyle meşru müdafaa hakkını kullanarak sınır ötesi operasyonları yapmasını savaş ilanı saymakla kalmamış, Suriye, Libya ve Akdeniz'deki gelişmelerle ilgili milli politikalarımıza karşı olmayı da görev haline getirmişlerdir. Biliyoruz ki, baroların bu açıklamalarına meslektaşlarımızın büyük çoğunluğu karşıdır. Yine bazı barolar, Avukatlık Kanunu'ndaki hukukun üstünlüğü ile insan haklarını savunma ve koruma yetkisini maalesef belli bir ideolojik pencereden değerlendirmekte, hak ihlalleriyle ilgili davalarda mazlum ve mağdurun kimliğinden çok kendilerine siyasi görüşü yakın olan insanların yanında yer almaktadırlar. Özellikle üç büyük ilde bulunan barolar maalesef siyasi bir araç olarak kullanılmakta olup, barolar siyasi partilerin arka bahçesi olmamalıdır. Çoklu baroya ilişkin kaygılarını belirtenler önce baroların seçimlerinin nasıl yapıldığına bakmalıdır. Baro seçimleri, siyasi görüşleri birbirine yakın olan avukatların oluşturduğu gruplar arasındaki mücadele olarak cereyan etmektedir. Bu grupların adına baktığımızda, baroların ve baro seçimlerinin siyasallaştığı açık olarak görülür. Birleşmiş Milletler yargı bağımsızlığı temel prensipleri, Avrupa Konseyi 9 numaralı tavsiye kararı, Uluslararası Avukatlar Birliği Morelia şartı, Turin İlkeleri, Havana Kuralları, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi incelendiğinde önceliğin avukatların örgütlenme özgürlüğüne verildiği görülür."

Çoklu baro sisteminin Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Belçika, Japonya gibi ülkelerde de uygulandığını söyleyen Yıldız, "Hatta uzmanlık alanına göre çeşitli baroların bulunduğu bilinen bir gerçektir. Avukatlık Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin görüşüldüğü Adalet Komisyonunda muhalefet milletvekilleri, saatlerce aynı şeyi tekrarlamış, toplantıları uzatmak için yanlarında getirdikleri ansiklopediden bazı bölümleri saatlerce okumuşlardır. CHP, her zaman yaptığı gibi konunun Anayasa'ya aykırılığını ileri sürerek Anayasa Mahkemesine gidecektir. Bize göre kanun, Anayasa'ya aykırı hiçbir düzenlemeyi bünyesinde barındırmamaktadır. Teklifin Anayasa'nın 9, 10, 11 ve 135'inci maddelerine aykırı olduğu iddiası hukuki temelden yoksundur ve beyhude bir zorlamadır. Yine delege sayısı bakımından Anayasa'nın 13 ve 67'nci maddelerine aykırılık iddiası temelsizdir" dedi.

Komisyondan geçen kanun teklifinin kanunlaştırılmasını istediğini belirten Yıldız, "Adalet Komisyonundan geçen kanun teklifi görüldüğü kadarıyla bugün Genel Kurula getirilecek ve bu engellemeler burada da tekrarlanacaktır. Türk milletinin, yani milli iradenin temsilcisi olan milletvekilleri bu oyunları bozacak ve teklifin kanunlaşmasını sağlayacaktır" şeklinde konuştu.

Haber Ara