Özdağ, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, sözlerine Şırnak'ta ve Sur ilçesinde şehit olan güvenlik görevlilerini anarak başladı.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde görevli bazı sağlık personelinin, terör örgütü simgeleriyle fotoğraflarının sosyal medyada yer aldığını anımsatan Özdağ, Sağlık Bakanlığının bu konuda bir soruşturma başlatıp başlatmadığını gündeme getirmek istediğini söyledi.
Özdağ, "Eğer bu iddialar doğruysa, 'PKK'lı doktor ve hemşirelerin eline yaralanmış askerlerimizi, polislerimizi, jandarmalarımızı bırakmak ne kadar doğru olur' sorusunu Sağlık Bakanının cevaplandırması ve konuyu araştırması gerekir" ifadesini kullandı.
Terörün, bugün kentleri esir aldığını savunan Özdağ, Güneydoğu Anadolu'da, terör örgütü PKK'nın bir kent ayaklanması girişimi içinde olduğunu belirtti.
"AKP hükümetleri ne yazık ki burunlarının ucunu dahi görememiş, Türkiye Cumhuriyeti'nin, kendisini hukuk içinde korumasını mümkün kılan hukuki yapıyı tasfiye etmişlerdir" iddiasında bulunan Özdağ, kent ayaklanması girişimine karşı, son günlerde bir dizi hukuki temeli zayıf asker, polis ve jandarma operasyonları gerçekleştirildiğini söyledi. Özdağ, yasal mevzuatta bir boşluk olduğunu ve bunun ileride Türkiye'nin başına iş açabileceği uyarısında bulundu.
Bir süredir AK Parti'den gelen açıklamaların, bölgedeki operasyonların durdurulacağına dair bir hava yarattığını savunan Özdağ, "Bu ilçelerde adım adım tuzaklanmış bombaları keskin nişancı ateşi altında ilerleyerek imha eden asker, jandarma ve polisimizi ağır baskı altında bırakmaktadır. AKP Hükümeti'nin askerlerimize ve polisimize bu psikolojik baskıyı yapma hakkı yoktur" diye konuştu.
Ümit Özdağ, şöyle devam etti:
"Eğer gerçekten 'operasyonları bir an önce bitirin' diye bu ağır koşullarda askerimize, polisimize ve jandarmamıza bu tür baskılar yapacaksanız, alın çocuklarınızı ve AKP Gençlik Kollarını yanınıza, siz gidin bitirin; bu kadar kolaysa bu iş. Rahat bırakın bu insanları. Rahat bırakın da bildikleri gibi yapsınlar. Bir mayını, tuzaklanmış bir hendeği, kanas baskısı altında gidip tahrip etmenin ne demek olduğunu biliyor musunuz ki bu insanlara operasyonları bir an önce bitirmeleri için baskı yapıyorsunuz. Şehitlerin bedenleri arkasına sığınıp siyaset yapmayın. Üstelik operasyonlar da bitmeden ve gereken sonuç alınmadan sonlandırmanın, PKK'ya yardım etmek anlamına geldiğini de bilin artık."
Önümüzdeki süreçte PKK'nın, büyük kentlerde yeni terör eylemleri girişiminde bulunacağına dair istihbarat olduğunu belirten Özdağ, PKK'nın Ankara'da iki büyük suikast girişimi üzerinde çalıştığı bilgisinin de istihbarat ve güvenlik birimlerine ulaştığını söyledi.
Özdağ, Rus savaş uçağının, Türkmenleri bombaladığı için düşürüldüğü ifadesinin de doğru olmadığını ileri sürdü. Özdağ, "AKP hükümetleri, Barzani'ye verdikleri askeri, politik ve ekonomik desteğin onbinde birini dahi Türkmenlere vermiş değildir" diye konuştu.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Özdağ, Şırnak il merkezinin taşınması konusundaki değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Nüfus yoğunluğu neredeyse oraya doğru bir kaydırma, idari anlamda da doğru olabilir. Sanıyorum bu konuyla ilgili güvenlik bürokrasisinin hükümete yapmış olduğu bir öneri var ortada. Eğer bu öneri çerçevesinde bir adım atılıyorsa bunun faydalı olma ihtimali yüksektir. Ama tek başına sonuç alması tabi ki mümkün değildir" dedi.
Kişisel verilerin güvenliği konusundaki kanun tasarısı hakkındaki düşüncesi sorulan Özdağ, AK Parti iktidarı döneminde Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca hiç olmadığı kadar insanların gizlice, hukuksuz olarak dinlendiği, izlendiği, fişlendiği, fotoğraflandığı bir hukuksuz dönem yaşandığını ve bu hukuksuz dönemin yaşanmaya devam ettiğini öne sürdü.
Özdağ, Ankara ve İstanbul'daki soruşturmalarda, cemaat tarafından dinlendiği gerekçesiyle şikayetçi olarak ifade vermesinin istendiğini ancak ifade vermeye gitmediğini belirtti. Özdağ, kendisinin muhatabının polis ve savcılar değil, AK Parti Hükümeti olduğunu söyledi.
Özdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin, "Siyasette en sert eleştiriler yapılabilir ve yapılmalıdır. Fakat bu eleştiriler yapılırken de Cumhurbaşkanı'nın da bir ilçe başkanının da bu açıklamaları kamuoyunun önünde yaptığının bilincinde olarak ve Türk milletine saygıdan ötürü hakaret şeklinde ifadelerle açıklamaması, tercih edilen noktadır" ifadesini kullandı.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın operasyonların bitmesi karşılığında hemen müzakereye başlanacağı şeklindeki açıklaması hakkındaki değerlendirmesi sorulan Özdağ, şu yanıtı verdi:
"HDP, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bölünmesi için çalışan, terör örgütüyle eşgüdüm içinde, tırnak içinde, politika yapan bir partidir. Türkiye'nin dostu değildir. Ondan dolayı yapmış olduğu açıklama, sadece PKK terör örgütünü korumaya, kollamaya ve Türkiye'nin bölünmesini sağlamaya yöneliktir. Hendek terörünün parçasıdır. Bu parti, PKK terör örgütü için terörist temin etme merkezi olarak çalışmaktadır. Ondan dolayı terörle arasına mesafe koymamış ve meşru siyasi parti kimliği şüpheli bir gri alanda olan siyasetçi şeklinde, kendisini muhatap almak mümkün değildir."
