Dolar

32,5244

Euro

34,9814

Altın

2.431,49

Bist

9.806,23

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti: (2)

'Likidite yönetimi kapsamında atılan sıkılaştırma adımları çerçevesinde 13 Ağustos tarihinden itibaren geleneksel repo ihalelerine başlanmıştır. Söz konusu adımlar, önümüzdeki dönemde ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yukarı yönlü etkilemeye devam edecektir'- 'Salgının olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla alınan tedbirlerin normalleştirilmesi ve likidite politikalarında atılan sık

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-08-27 15:05:28

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti: (2)
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, likidite yönetimi kapsamında atılan sıkılaştırma adımları çerçevesinde 13 Ağustos tarihinden itibaren geleneksel repo ihalelerine başlandığı belirtilerek, "Söz konusu adımlar, önümüzdeki dönemde ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yukarı yönlü etkilemeye devam edecektir." ifadeleri kullanıldı.

Kurulun 20 Ağustos'taki toplantısına ilişkin yayımlanan özette, küresel ekonomide, ülkelerin attığı normalleşme adımlarıyla üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri gözlenmekle beraber, salgının yayılımını devam ettirmesi ve ikinci bir dalga yaşanma olasılığına bağlı olarak toparlanmaya ilişkin belirsizliklerin yüksek seyrettiği belirtildi.

Salgının ve sağlık önlemlerinin tüketim alışkanlıkları ve genel harcama davranışına olası etkilerine yönelik belirsizliklerin devam ettiği vurgulanan özette, normalleşmenin uzun sürmesi veya önümüzdeki dönemde salgında ikinci bir dalga görülmesi durumunda küresel ekonomide işaretleri görülmeye başlanan toparlanmanın sekteye uğrayabileceği, küresel risk iştahında dalgalanmalar gözlenebileceği bildirildi.

Özette, temmuz ayı PPK toplantısını takip eden dönemde, küresel faaliyetteki toparlanmaya bağlı olarak ham petrol fiyatlarının ılımlı artışını sürdürdüğü ifade edildi. Ancak petrol fiyatlarının bulunduğu seviyenin küresel salgın öncesi dönemde görülen seviyelerinin altında olduğu aktarılan özette, "Diğer taraftan, küresel iktisadi faaliyete dair belirsizlikler başta olmak üzere emtia fiyatlarına ilişkin aşağı yönlü riskler canlılığını korumakta olup, küresel enflasyon oranlarının 2020 yılında ılımlı bir görünüm sergilemesi beklenmektedir. 13. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler genişleyici parasal ve mali duruşlarını sürdürmektedir. Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli faiz oranları tarihsel düşük seviyelerde seyrini sürdürürken, gerek merkez bankalarının açıklamaları gerekse piyasa beklentileri, düşük faiz ortamının uzun bir süre devam edeceğine işaret etmektedir. Uygulanan politikaların finansal piyasalar, büyüme ve istihdam üzerindeki etkinliği, ülkeler itibarıyla salgının seyri ile politika alanının büyüklüğüne göre farklılaşabilecektir." ifadelerine yer verildi.

Gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarının bir önceki aya göre daha olumlu bir görünüm izlediği belirtilen özette, ağustos ayında borçlanma senedi piyasalarına girişlerin ölçülü şekilde devam ettiği, hisse senedi piyasalarında ise çıkışların önceki aylara göre azalarak sürdüğü kaydedildi.

Özette, buna karşın, küresel iktisadi faaliyet görünümüne ilişkin belirsizliklerin sürmesinin, önümüzdeki dönemde küresel risk iştahı ve gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarının dalgalı seyretmesine neden olabileceği vurgulandı.

Nitekim Türkiye'nin risk priminin salgın kaynaklı küresel belirsizliklerin ve ülkeye özgü faktörlerin etkisiyle dalgalı bir seyir izlediği ifade edilen özette, "Belirsizliklerin yüksek seyrettiği bu süreçte, salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir. Bu kapsamda Merkez Bankası, salgının Türkiye ekonomisine etkilerini izleyerek elindeki araçları fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda kullanmaya devam edecektir." değerlendirmesi yapıldı.


- Likidite adımları


Özette, parasal, finansal ve mali tedbirlerin yanı sıra kamu bankalarının öncülüğünde ivme kazanan kredi genişlemesinin, reel sektöre kredi akışının kesintisiz devamına ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine önemli katkı sağladığı vurgulandı.

Böylelikle ekonominin üretim potansiyelinin desteklendiği ve iktisadi faaliyetin mayıs ayından başlayarak belirgin bir toparlanma eğilimine girdiği belirtilen özette, şunlar kaydedildi:

"Kurul, ekonomideki toparlanma ve bunun makro dengelere yansımalarını da gözeterek, gelinen aşamada salgın dönemine özgü destekleyici makro politika adımlarının kademeli olarak geri alınmasına yönelik uygun zeminin oluştuğu değerlendirmesinde bulunmuştur. Bu doğrultuda alınan likidite tedbirleri kapsamında, hedefli ilave likidite imkanları kademeli olarak azaltılmaya başlanmıştır. Bununla birlikte, 7 Ağustos tarihinden itibaren haftalık repo ihalelerine ara verilmiş; piyasa yapıcı bankalara tanınan likidite imkan limitleri önce yarıya indirilmiş, sonrasında ise sıfırlanmış; TCMB bünyesinde faaliyette bulunan Bankalararası Para Piyasası'nda bankaların borç alabilme limitleri gecelik vadede yapılan işlemler için yarıya düşürülmüştür. Likidite yönetimi kapsamında atılan sıkılaştırma adımları çerçevesinde 13 Ağustos tarihinden itibaren geleneksel repo ihalelerine başlanmıştır. Söz konusu adımlar, önümüzdeki dönemde ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yukarı yönlü etkilemeye devam edecektir. Parasal sıkılaşma adımlarıyla uyumlu olacak şekilde, reel kredi büyümesi koşullarını sağlayan bankaların Türk lirası ve yabancı para zorunlu karşılık oranlarının artırılmasına karar verilmiştir. Bu kapsamda, kıymetli maden depo hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları daha yüksek belirlenmiştir. Alınan bu kararlarla mart ayından itibaren uygulamaya konulan destekleyici adımlar aracılığıyla sağlanan likiditenin önemli bir kısmı geri çekilecektir. Salgının olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla alınan tedbirlerin normalleştirilmesi ve likidite politikalarında atılan sıkılaşma adımlarının etkisiyle kredi ve mevduat faizlerinde artış görülmüş ve kredi büyümesi yavaşlamaya başlamıştır. Kredi büyümesi ve kompozisyonunun, iç ve dış dengeye yansımaları izlenmeye devam edilmektedir.


- "Atılan sıkılaştırma adımları, makrofinansal istikrarı destekleyecek"


Toplantı özetinde salgına bağlı birim maliyet artışlarına ilave olarak döviz kuru ve kredilerde yaşanan gelişmelerin talep yönlü dezenflasyonist etkileri sınırladığı ve çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinde yükseliş gözlendiği belirtildi.

Ağustos ayına ilişkin öncü verilerin, enflasyon eğilimindeki artışın devam ettiğine işaret ettiği bildirilen özette, salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağı öngörülmekle birlikte yakın dönemdeki gelişmelerin fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturduğu vurgulandı.

Özette, bu kapsamda salgın dönemine özgü finansal düzenlemelerin kademeli olarak normalleştirilmesi ve son dönemde likidite yönetimi kapsamında atılan sıkılaştırma adımlarının, makrofinansal istikrarı destekleyeceğinin değerlendirildiği kaydedildi.

Bununla birlikte, salgının ilerleyişine bağlı olarak iç ve dış talep koşullarının seyrine dair belirsizliklerin önemini koruduğu ifade edilen özette, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Bu çerçevede Kurul politika faizinin sabit tutulmasıyla birlikte likidite tedbirlerinin sürdürülmesine karar vermiştir. Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Salgın sonrası dönemde uygulanan maliye politikası tedbirleri parasal ve finansal diğer tedbirlerle birlikte salgına bağlı iktisadi risklerin sınırlanarak ekonominin üretim potansiyelinin desteklenmesine ve toparlanmanın başlamasına önemli katkı sağlamıştır. Ekonominin toparlanma sürecinde para ve maliye politikaları arasındaki eşgüdümün sürdürülerek, makro politika bileşiminin enflasyondaki düşüşün devamını sağlayacak ve cari dengeyi destekleyecek şekilde belirlenmesi, büyümenin sağlıklı ve istikrarlı bir şekilde sürdürülebilmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Önümüzdeki dönemde, salgına bağlı etkiler nedeniyle toparlanması daha uzun sürebilecek sektörlerin desteklenmesi için geçici ve hedefe yönelik maliye ve benzeri politika uygulamalarının kritik önemde olduğu değerlendirilmektedir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul'un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."

(Bitti)

Haber Ara