Dolar

32,5826

Euro

34,8210

Altın

2.504,88

Bist

9.693,46

Meral Akşener'den Kahraman'a cevap geldi

MHP’den ihraç edilen Meral Akşener, İsmail Kahraman için 'Meşrep genişliği ve ahlaki seviyeleri konusundaki 'cahilliğimi' kabul ediyorum' dedi.

7 Yıl Önce Güncellendi

2017-07-14 13:43:01

Meral Akşener'den Kahraman'a cevap geldi

Meral Akşener'in, TBMM Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı'nın kendisine yönelik yanıtıyla ilgili basın açıklaması şöyle:

"Türkiye Cumhuriyeti, köklü bir devlet geleneğine sahiptir. Bu gelenek dahilinde dikkati çeken en önemli unsurlardan biri devlet adamlarının devletimizin itibarına uygun bir ciddiyet ve ağırlıkla konuşması hareket etmesidir. Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı tarafından 'muhatap alınmama iddiasına' rağmen zımni olarak da olsa şahsıma yönelik olarak yayınlandığı anlaşılan basın açıklamasının da ortaya koyduğu üzere geldiğimiz noktada 'devlet adabı' ve 'devlet adamı' kavramlarının dolayısıyla köklü devlet geleneğimizin son derece tahrip edildiğini bir kez daha üzülerek müşahede ediyoruz.

İlgili açıklamada teşbih sanatının bir mazeret olarak kullanılması, teşbihin edep çerçevesinde yapılmasının ahlaki zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Kaldı ki böyle bir teşbihi şahsıma ulaşacak kadar uluorta beyan etmek zaten söz sahibinin ve bu sözü tevil etmeye çalışanların edep ve ahlak anlayışının göstergesinden başka bir şey değildir. Zira herkesin meşrebi kendinedir elbette fakat bizim meşrebimiz bu sözü 'siyasi görüşlerin müşterekliğine' işaret eden 'masum' bir teşbih olarak kabul etmeye müsait değildir. Bu nedenle öylesine bir 'teşbih'in siyasi literatürde makul karşılanacağı zannını kabul etmek bir yana bilakis 'ağza alınması' dahi tarafımca düşünülemez.

Benim adımın böylesi bir teşbihe konu olmasını bu minvalde bir kez daha şiddetle kınıyorum. Bu teşbihlerin neden kadınlar bahis mevzu olduğu zaman yapıldığını ise kadına bakışın bir yansıması bağlamında halkımızın takdirine sunuyorum. Ancak sözün ve ilgili açıklamanın sahiplerinin ve destekleyenlerin meşrep genişliği ve ahlaki seviyeleri konusundaki 'cahilliğimi' kabul ediyorum.

Son olarak hayretle ifade etmek isterim ki meşum 15 Temmuz darbe teşebbüsünden bu yana söz konusu darbe teşebbüsünü şahsımla ilişkilendirmeye yönelik iftiralar, bahsi geçen basın açıklamasında 'resmi' bir bildiri olarak dile getirilmiştir. Bu durum, iftiraların kaynağı hususunda bizi ciddi biçimde aydınlatmıştır. Dolayısıyla asıl müflislerin kimler olduğu, kul hakkının insanı düşüreceği durumu izah eden Hz. Peygamber'in (S.A.V.) 'müflis hadisi' ölçü olarak alındığında daha iyi anlaşılacaktır. Ancak anlamak için elbette insaf, vicdan ve ahlak sahibi olmak gerekir. Bunun yanında 'devletin yetkilileri' olarak 'delil olanların gereğini yapmaları' çağrıma rağmen söz konusu iftiraları resmi bir açıklamada fütursuzca dile getirip algı operasyonu yapmaya tevessül etmenin anlamını, siyasi ahlakın bir göstergesi olarak yine halkımızın takdirine sunuyorum."

NELER OLMUŞTU?

MHP'den ihraç edilen Meral Akşener, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın iftar yemeğinde kendisi için 'Meral Kılıçdaroğlu' dediğini öğrendiğini belirterek Twitter hesabından şu açıklamayı yapmıştı:

"İstanbul'da İş Dünyası Vakfı tarafından verilen iftar yemeğinde, bir grup ortak tanıdıklarımızın olduğu iftar masasında yapılan sohbet esnasında, adımın geçmesi üzerine "Şu Meral Kılıçdaroğlu mu?" dediğinizi esefle öğrendim. Bir kadının soyadının ancak evlilik vasıtası ile değişeceği açık bir gerçek olmasına rağmen, bu kadar alçak ve şerefsiz bir yakıştırmayı yapmış, TBMM Başkanı olmuş ve hayatın yetmiş yedi yılını geride bırakmış bir Belam yapabilirdi. İslami bilgilere vakıf olmak, aileden dini terbiye almış olmak, hukuk öğrenimi, hac görevini yapmak, en yüksek makamlarda görev yapmak ve geride bıraktığınız yetmiş yedi yıllık bir ömür görülüyor ki size hiçbir şey kazandırmamış. Sizinle 28 Şubat döneminde aynı bakanlar kurulunda birlikte görev yapmıştık. Eşim ile hemşeri olmanız nedeniyle bana 'gelinimiz' derdiniz. Anlaşılan siz yüce dinimizin ahlak ve faziletinden bir şey almadığınız gibi, Türk örf ve geleneklerinden de bir nasip almamışsınız. Mübarek Ramazan ayında, iftar sofrasında bile böyle bir yakıştırma yapabildiğinize göre İslam sizin üzerinizde sadece bir gömlek, belki bir üniforma. Oruçlu geçirilen uzun bir günün ardından evli barklı, babaanne olan bir kadına yapılan nasıl bir yakıştırmadır bu? Sizin hiç mu kutsalınız kalmadı? Siz kutsallarımızı ne zaman, nerede ve ne karşılığında bıraktınız?"

İSMAİL KAHRAMANDAN CEVAP GELMİŞTİ

"Ramazan ayında İstanbul'da İş Dünyası Vakfı tarafından düzenlenen iftar yemeği sonrasında Sayın Meclis Başkanımızın ayaküstü birkaç kişi ile arasındaki konuşmada geçen masum bir teşbih, muhatapları tarafından gündem oluşturmaya ve gündemde kalmaya yönelik art niyetli bir şekilde kamuoyuna yakışıksız ifadelerle yansıtılmıştır.

'UCUZ VE SEVİYESİZ POLEMİK'

Siyasi literatürde makul karşılanacak, siyasi görüşlerin müşterekliğini ifade eden bir teşbihin zorlamayla bir mağduriyet söz konusuymuş gibi paylaşılması, “mal bulmuş mağribi gibi” ucuz ve seviyesiz bir siyasi polemik konusu yapılma çabası kabul edilebilir bir durum değildir.

"İKİ KİŞİ ARASINDAKİ FİKİR PARALELLİĞİNİ İFADE EDİYOR"

İki kişi arasındaki fikir ve siyasi söylemlerdeki paralelliği ifade eden bir teşbihi kişilerin mahremiyeti ve özel hayatı ile ilgili olarak algılamak cahillik veya art niyetliliktir. Toplumumuzun gelenek görenek, örf ve adetlerini göz önüne aldığımızda bir bayanın ağzına alamayacağı, böylesi çirkin sözlerle, Saygıdeğer Meclis Başkanımıza fütursuzca saldırması en hafif ifadeyle edep sınırlarını aşmaktır.

15 Temmuz hain darbe teşebbüsü öncesinde “Yurtta sulh” ifadesini yaptığı toplantıların tamamında slogan haline getiren, aynı tarihlerde katıldığı televizyon programlarında, milletvekili olmamasına, herhangi bir siyasi partinin genel başkanı konumunda bulunmamasına ve ufukta da seçim olmamasına rağmen “Yakında Başbakan olacağım.” ifadelerini kamuoyuyla paylaşan, taşeronluğa teşne müflis bir siyasetçinin muhatap alınması söz konusu değildir. Bu açıklama kamuoyunun gerçekleri öğrenmesi ve doğru bilgilendirilmesi gayesi ile zorunlu olarak yapılmıştır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

Haber Ara