Aydın, Vali Mahmut Demirtaş ile kentte yapımı süren "Kanal Adıyaman Projesi"ni inceledi.
Aydın, gazetecilere yaptığı açıklamada, 5 yıl önce İsrail tarafından Mavi Marmara Gemisi'ne düzenlenen saldırıda şehitler verdiklerini, bu şehitlerden birinin hemşehrisi Fahri Yaldız olduğunu anımsattı.
Olayın çağdaş dünyanın gözü önünde, uluslararası sularda gerçekleştiğini belirten Aydın, İsrail'in Filistin halkına yardım götüren silahsız ve savunmasız insanları uluslararası sularda ve uluslararası hukuka aykırı olarak katlettiğini söyledi.
Filistin'in halen abluka altında bulunduğuna dikkati çeken Aydın, acıların devam ettiğini, Kudus'ün İsrail'e ait olduğunu söyleyen muhalefet partilerinin durumunun daha da acı olduğunu dile getirdi.
- "Türkiye'den de sesini yükselten tek parti var, AK Parti var"
Salahaddin Eyyubi'nin Kürt olduğunu ve Kudüs'ü 1187'de fethettiğini hatırlatan Aydın, Kudüs'ün Müslüman beldesi olduğunun unutulmaması gerektiğini vurguladı.
İsrail'in zulmüne karşı sesini yükselten tek ülkenin Türkiye olduğunu aktaran Aydın, "Türkiye'den de sesini yükselten tek parti var, AK Parti var. Onun Kurucu Genel Başkanı Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan var. Yine Genel Başkanımız ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu var. Dolayısıyla eğer İsrail'e 'One minute' denilmişse, bu vahşete 'Dur' denilmişse, en azından Türkiye'deki diğer muhalefet partilerinin de zulme sesiz kalmamaları gerekiyor çünkü zulme sesiz kalan zulme ortak olur" ifadesini kullandı.
Olayın ardından İsrail'in Türkiye'den özür dilediğini hatırlatan Aydın, İsrail'in bu güne kadar hiçbir ülkeden özür dilemediğini söyledi.
Yaşananlar nedeniyle İsrail'le Türkiye arasındaki ilişkilerin anormal hal aldığına işaret eden Aydın, konuşmasını şöyle tamamladı:
"İsrail'in özür dilemesi, yine şehitlerimizin ailelerine tazminat ödemesi noktasındaki girişimleri devam ediyordu. Bunlar hala devam ediyor. Türkiye'nin kabul ettiği, şart koştuğu noktalara İsrail'in gelmesi halinde Türkiye, tekrar ilişkileri gözden geçirir. Onun dışında asla zalime ve yaptığı zulme sesiz kalmayız. Bu zulme 'Dur' diyeceğiz. Bu noktada bütün uluslararası toplumu, tüm güçlü ülkeleri harekete geçirene kadar sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.
Dilimizle söyleşeceğiz, olmadı kalbimizle buğzedeceğiz. Filistin halkının haklı davasından yana olduğumuzu zaten herkes biliyor. Bu davayı kendi davamız görüyoruz ve bu davaya yeni dönemde daha güçlü, daha aktif devam edeceğiz."
