Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bu yıl internet üzerinden yapılan genel kurula video mesajla hitap eden Başbakan Muhyiddin, küresel pandemi ve uluslararası sorunlara değindi.
Kovid-19 salgınını engellemeye yönelik adımların ayrım gözetmeden atılması gerektiğinin altını çizen Muhyiddin, "Aşının üretimi, milletler arası rekabetten ziyade uluslararası iş birliğiyle gerçekleşmelidir. İnsan hayatını kurtarmak önceliğimiz olmalıdır." diye konuştu.
Muhyiddin, terörist grupların pandemiyi fırsat bilerek eylemlerini arttırabileceği ihtimaline değindi ve BM üyesi ülkeleri, teröre karşı bu dönemde daha tedbirli olmaya çağırdı.
- "İsrail hukuksuz yerleşim faaliyetlerini durdurmalı"
BM'nin, Filistin'de kalıcı barışın sağlanması konusunda başarılı olamadığını savunan Malezya Başbakanı, barış ortamının sağlanması için yapılması gerekenlere dair şunları söyledi:
"Evvela İsrail bütün hukuksuz yerleşim faaliyetlerini durdurmalıdır. İkinci olarak askerlerini işgal altındaki Filistin toprakları ve çevresindeki Arap devletlerinden çekmelidir. Üçüncü olarak Filistinli mültecilerin anavatanlarına geri dönmesini ve mülklerine tekrardan sahip olmasını sağlamalıdır. Dördüncü olarak da Kudüs'teki statüsünü gözden geçirmelidir. Sonuncu olarak da İsrail, inandırıcılığını yeniden temin etmeli ve Filistin ile müzakere masasına dönmelidir."
Muhyiddin, Myanmar'dan kaçan Arakanlı Müslüman mültecilere dair Malezya'nın büyük sorumluluklar aldığını kaydederek, "Malezya, Güneydoğu Asya'da en fazla Arakanlı mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumundadır. 1951 Mülteci Sözleşmesi ve 1967 Protokolü'ne taraf olmamasına rağmen Malezya, mültecilere insani yardım sağlama konusunda sosyal ve ekonomik sorumluluklarını yerine getirmektedir." ifadelerini kullandı.
- BM'ye reform çağrısı
Arakanlı mültecilere dair tek sorumluluğun Malezya'ya yüklenmemesi ve bu konuda BM üyelerinin birlikte hareket etmesi gerektiğini belirten Muhyiddin, "Filistin ve Arakan meseleleri, daha iyi ve güçlü bir BM'ye ihtiyacımız olduğunu göstermektedir." diye konuştu.
Muhyiddin, BM'de veto yetkisinin sadece 5 daimi üyede bulunmasının, kuruluşun reforma ihtiyaç duyduğunun bir tezahürü olduğunu vurgulayarak, "1946'dan bu yana 200'den fazla veto yetkisi kullanıldı ve bu yetkilerin kullanılmasında demokratik olan hiçbir şey yok. Veto meselesi istismara çok açık. Bu yüzden reform sürecini hızlandırmalıyız." dedi.
