Dolar

32,3746

Euro

34,9953

Altın

2.324,31

Bist

9.079,97

Mahkemeden, trafik cezalarında 'caydırıcılık' vurgusu

Babaanneyle torununun yaşamını yitirdiği trafik kazasına ilişkin davanın gerekçeli kararından:- 'Kamu vicdanını tatmin edecek, mağdur ve mağdur yakınlarının acılarını bir nebze olsun dindirecek ve en önemlisi de caydırıcılık oluşturacak cezaların verilmesi gerekmektedir'

5 Yıl Önce Güncellendi

2020-01-16 13:58:13

Mahkemeden, trafik cezalarında 'caydırıcılık' vurgusu
Ümraniye'de alkollü kullandığı aracıyla babaanneyle torununa çarparak ölümlerine neden olduğu gerekçesiyle aldığı 14 yıl 2 aylık hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan sanığın, yeniden yargılandığı davada aynı hapis cezasına mahkum edilmesine ilişkin kararın gerekçesi yazıldı.

Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesince yazılan gerekçeli kararda, sanığın olayın meydana geldiği yolda seyrederken hızını aracının teknik özellikleri ve yol şartlarına göre ayarlamadığı, kendisiyle aynı istikamette ve önünde seyreden araca kontrolsüzce yaklaşıp hızla sollamaya çalıştığı, bu sırada ıslak zeminde direksiyon hakimiyetini kaybedip yayalar babaanne Fatma Kalender ile 11 yaşındaki torunu Ahmet Yiğit Kalender'e çarparak ölümlerine sebebiyet verdiği anımsatıldı.

Gerekçeli kararda, mahkeme heyetince ilk yapılan yargılamada sanığın asli ve tam kusurlu olması ve alkollü şekilde araç kullanması nedeniyle "bilinçli taksirle 2 kişinin ölümüne neden olmak" suçundan 14 yıl 2 ay hapis cezası verildiği, söz konusu kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 12. Ceza Dairesinin bu kararı yaşamını yitirenlerin de tali kusurlu olduğu ve fazla ceza tayini yapıldığı gerekçeleriyle bozduğu kaydedildi.

Her ne kadar bozma ilamında sanık hakkında fazla ceza tayin edildiği belirtilmişse de mahkemece bu yöndeki görüşe iştirak edilmediği vurgulanan gerekçeli kararda, "Sanığın oldukça yoğun ve fazla kural ihlaline sebebiyet verdiği görülmüştür. Trafik kazalarının her gün onlarca can kaybına sebep olduğu, yüzlerce kişinin sakat kalmasına yol açtığı, maddi hasarlar nedeniyle milli ekonomiye zarar verdiği, kazayla ilgisiz üçüncü kişilerin dahi yüksek trafik sigortası primi ödemesine sebebiyet vermesi gibi görünür görünmez daha bir çok olumsuzluklara yol açtığı bilinen bir gerçektir." denildi.

Gerekçeli kararda, kazaların önlenmesinde denetim gibi kurallara uymayan ve kazalara yol açan kişilere verilecek cezaların da caydırıcı olması gerektiği vurgulanarak, "Bu doğrultuda mahkemelerin adına yargı yetkisini kullandıkları kamu vicdanını tatmin edecek, mağdur ve mağdur yakınlarının acılarını bir nebze olsun dindirecek ve en önemlisi de caydırıcılık oluşturacak cezaların verilmesi gerekmektedir." tespiti yapıldı.

Yasa koyucunun taksirli eylemler için alt ve üst sınırlar arasında her olayın kendine özgü, somut ve nesnel boyutlarının değerlendirilerek cezaların kişiselleştirilebilmesi için diğer suçlara nazaran oldukça geniş bir takdir marjı bıraktığı vurgulanan gerekçeli kararda, "Bu takdir yetkisinin yargılamayı bizzat yapan, tüm delillere bizzat nüfuz ederek, tarafları bizzat dinleyen mahkememizce dosya ve oluşa uygun olarak değerlendirildiği düşünülmektedir." ifadelerine yer verildi.

- "Pişmanlık duymadı"

Gerekçeli kararda, sanığın 2,35 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, yasal sınır olan 0,50 promilin çok üzerinde emniyetli şekilde araç kullanma olanağı olmaksızın direksiyon başına geçerek bilinçli taksirle hareket ettiği, alkol oranının yasal sınırın neredeyse 5 katı düzeyinde olması karşısında bilinçli taksir seviyesinin de yüksek olduğunun görüldüğü vurgulandı.

Sanığın suç öncesinde de "alkollü şekilde araç kullanma", "trafik güvenliğini tehlikeye sokma", "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma", "ateşli silahlar kanununa muhalefet" ve "kasten yaralama suçlarından sabıkasının bulunduğu belirtilen gerekçeli kararda, özellikle "alkollü şekilde araç kullanma" suçundan mahkumiyetinin bulunduğu halde herhangi bir ıslahının ve pişmanlığının bulunmadığı ve olay tarihinde yine alkollü şekilde araç kullanarak dava konusu olaya sebebiyet verdiği ifade edildi.

Gerekçeli kararda, sanığın eylemlerinden herhangi bir pişmanlık duymaması, gelecekte de suç işlemekten çekineceği yönünde olumlu bir izlenim bırakmaması nedeniyle cezasında takdiri indirim sebeplerinin bulunmadığı vurgulanarak, önceki kararla aynı şekilde "bilinçli taksirle 2 kişinin ölümüne neden olma suçundan" 14 yıl 2 ay cezaya hükmedildiği belirtildi.

VİDEO HABER

İsrail'in Gazze'de bir vahşeti daha görüntülendi!

Haber Ara