Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Kuveytlilerden, Suud kanalında yayınlanan ve İsraille normalleşme mesajları içeren diziye ağır eleştiriler

Birleşik Arap Emirlikleri - Kuveyt ortak yapımı olan ve Suudi Arabistan'ın MBC1 kanalında yayınlanan 'Um Harun' isimli dizinin gerçekleri çarpıttığı belirtiliyor- Kuveyt milletvekili Usama el-Şahin: -'Kuveyt, her alanda Siyonist yapı ile normalleşmeye karşıdır' - 'Kuveyt'e atfedilen sahte ve soluk sanatsal çalışmalarla tıbbi alanda Siyonistlerle normalleşme teşvik edilmek isteniyor'

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-04-30 11:05:31

Kuveytlilerden, Suud kanalında yayınlanan ve İsraille normalleşme mesajları içeren diziye ağır eleştiriler
İYAD NABLUSİ - Kuveytliler, ramazanda ayında Suudi Arabistan kanalında yayınlanan, "Um Harun" dizisine İsrail ile normalleşmenin önünü açmak için algı oluşturduğu gerekçesiyle tepki gösteriyorlar.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) - Kuveyt ortak yapımı olan "Um Harun" isimli dizi Suudi Arabistan'ın MBC1 kanalında yayınlanıyor.

Dizide, 1940'larda Yahudi bir doktorun hikayesi ve ailesi ile Yahudi cemaatinin Körfez ülkelerinde karşılaştığı sıkıntıların hikayesi konu alınıyor.

Filistin topraklarının işgal edilmesi ve buradaki halkın sürgün edilmesinin ardından İsrail'in 1948'de kuruluş döneminde Kuveyt ve Basra Körfezi'ndeki Yahudi varlığı etrafında dönen dizi, İsrail ile normalleşme mesajları verdiği ve Filistin ile ilgili tarihi gerçekleri çarpıttığı gerekçesiyle büyük eleştiri topluyor.

- "Sahte sanatsal çalışmalarla Siyonistlerle normalleşme teşvik edilmeye çalışılıyor"

Kuveyt milletvekili Usama el-Şahin yaptığı basın açıklamasında, "Kuveyt Emirlik olarak, halk olarak ve hükümet olarak, ister kültürel, ister ekonomik isterse siyasi olsun, her alanda Siyonist yapı ile normalleşmeye karşıdır." ifadelerini kullandı.

Diziye işaret ederek "Son dönemlerde ortaya çıkan ve Kuveyt'e atfedilen sahte ve soluk sanatsal çalışmalarla tıbbi alanda Siyonistlerle normalleşme teşvik edilmek isteniyor." diyen Şahin sözlerine şöyle devam etti:

"Bu çalışmaların Kuveyt ile hiçbir ilgisi yok çünkü Kuveyt 1930'lardan beri işgale karşı çıkarak Filistinlilerin haklarını destekliyordu. Bu sadece halkın tutumu değildir, bu hükümetin de tutumudur. Bu tutum meşrudur, İslamidir ve böyle devam edecektir."

- İbraniceyi ters yönde yazdılar

Öte yandan dizide işlenen tarihi hatalar ve çarpıtmalarda sosyal medyada Kuveytliler tarafından sosyal medyada eleştirildi.

Kuveyt Üniversitesi Arap Dili bölümü Öğretim Üyesi Abdullah al-Serhan, dizide Kuveyt ve buradaki Yahudiler konusundaki hatalara dikkati çekti.

Serhan Twitter'da yaptığı açıklamada, "İbranice sağdan sola yazılan bir dildir ancak dizide tam tersini göstermişler. Dizide gösterilen ev inşa etme yönteminin eskiden Kuveyt'teki evlerinin inşa edilişiyle bir ilgisi yok." ifadelerini kullandı.

- Dizi Beytü'l-Makdis'i 1948'de işgal edilmiş gibi gösterdi

Dizideki bir diğer büyük hata ise, 1967 savaşından sonra İsrail işgaline uğrayan Beytü'l-Makdis dizide 1948'de işgal edilmiş olarak gösteriliyor.

Dizide Kuveyt şehri, Müslümanlar, Yahudiler ve Hristiyanlar arasında bölüşülmüş bir şehir olarak tasvir ediliyor.

Kuveyt Üniversitesi İngiliz Dili Öğretim Üyesi İbtihal el-Hatib de Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Dizide gösterilenler ve o dönemdeki Kuveyt gerçeğini yansıtmıyor." dedi.

- İsrail ordu sözcüsü: "Artık kimseden yardım isteyen bir halk değiliz"

Bu arada İsrail Ordu Sözcüsü İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee ise Twitter'dan yaptığı paylaşımda "Um Harun'un yayını sırasındaki Yahudi karşıtı tepkilerden sonra ortaya çıkardığımız sonuç, bugün yardım için başkalarına çağrıda bulunan mağdur bir halk olmadığımızdır." ifadelerini kullandı.

- İsrailli gazeteci: "Kuveyt vatandaşlığı istiyoruz"

Öte yandan İsrailli gazeteci Edi Kohen de sosyal medya hesabından "Kuveyt'ten zorla çıkartılan Yahudilerin geri kabul edilmesini ve 1920 öncesi Kuveyt'te oldukları için onlara Kuveyt vatandaşlığı verilmesini istiyoruz." şeklinde bir paylaşım yaptı.

Edi, "Feric Suud, el-Alem Meydanı ve Feric el-Şuyuh'da orijinal tapularımız var. Nak'a Şamlan'da bir evimiz var. 17 mağaza ve altın çarşısında 20 dükkanımız var." iddiasında bulundu.

Körfez ülkelerinde son dönemde İsrail ile ilişkileri normalleştirmek istediği ve bunun mümkün olduğu yönünde bir kamuoyu algısı oluşturmak çabasına girildiği gözlemleniyor.

Normalleşme yönündeki adımlar karşılıklı toplantılar, ziyaretler ve çalıştaylarla destekleniyor. Başta Filistin halkı olmak üzere bölge halklarının karşı çıktığı ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail- Filistin sorununa çözüm bulmak üzere ortaya attığı sözde Ortadoğu Barış Planı da birçok körfez ülkesinde kabul görmüştü.


Haber Ara