Çelik, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından Mersin'de yapılacak 16 tesis için Mersin Marina'da düzenlenen temel atma törenindeki konuşmasında, kentte bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Türkiye'nin her yerinde akla hayale gelmedik büyük yatırımlar yaptıklarını belirten Çelik, bunların sadece temellerini atmadıklarını, aynı zamanda tarih verip açılışlarını da yaptıklarını belirtti.
Çelik, 2001 yılında çıkan bir gazetenin manşetinde "Türkiye'de ekonomi iflas etti" başlığının atıldığını hatırlatarak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Altına da şunu yazmış 'devlet iflas etti'. Yurt dışına büyükelçi gönderecek paramız yok. Hatta yurt dışında bir büyükelçimiz vefat etse onu Türkiye'ye getirecek paramız yok. İşçi 6 aydır maaş alamıyor. İşçinin 6 ay maaş alamaması ne demek bir ülkede, maliye yok olmuş demek. Bağkur ve SSK iflas etti. Şimdi bakın bugün Sayın Başbakanımız öyle projeler açıkladı ki bu projeler içerisinde artık Türkiye milli tankını, milli gemisini yaparken aynı zamanda da kendi savaş uçağını yapacak kapasiteye erişti.
Bütün bu yatırımları yapan da hizmetleri var edende bizler değil, sizlersiniz. Çünkü siz bu ülkede bu istikrarı yaratmazsanız, Türkiye'nin güçlenmesi için bu imkanları ortaya koymazsanız taş üstüne taş koyamayız. Türkiye'de bu imkanı, bu istikrarı, bu demokratik kuvveti ortaya getirdiğiniz için Türkiye'de aklın hayalin almayacağı noktalara geldik. Son 10 yılda bir ülkenin 100 yılda yürüyebileceği yolu yürüdük."
- 'İstikrar, toprağa atılan tohumdur'
Öğrenciliği döneminde devletin ders kitabı basamadığını aktaran Çelik, şöyle devam etti:
"Ne oldu da ders kitabı basamayan devlet öğrencilere parasız kitap verir hale geldi ve üstelik akıllı tablet verir hale geldi. Bu arada ne değişti de petrol mu bulduk? Dünyada hiç keşfedilmemiş bir maden mi bulundu? Hayır. Başka ülkeyi mi sömürdük? Hayır. Yapılan şu, Türkiye iyi yönetilmeye başlandı. İyi kadrolarla yönetildi. Eğer bir ülkede istikrar varsa Mersinli çiftçiler çok iyi bilirler, istikrar toprağa atılan tohumdur. Onun verdiği ürün ekonomidir. İstikrar varsa ekonomi büyür. Onun en iyi paraya dünyaya satılması da işte o ülkenin dış politikasıdır. Bir ülkede istikrar varsa demokrasi güçlenir, demokrasi güçlenirse de ekonomi güçlenir. Ekonomi güçlenince de dünyada söylenecek sözümüzün itibarı artar."
Çelik, iktidara geldiklerinde, vatandaşların üzerinde büyük baskı olduğunu, insanların inancından, dininden ve hayat tarzından dolayı büyük bir baskı gördüğünü söyledi.
Sadece bir cümle yazdığı için içeride yıllarca yatan yazarlar ve düşünürlerin olduğunu ifade eden Bakan Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz Türkiye'ye bu özgürlüğü getirdik. Şimdi utanmadan birileri bugünler 12 Eylül'den beter diyor. Tabi onların yaptığı nankörlük, sadece siyasi istismar amacı olarak kullanmak için yapıyorlar. Türkiye göreceksiniz nasıl ki ret, inkar ve asimilasyon politikalarını bitirdiysek Türkiye'de vatandaşın dili, dini, hayat tarzı, nasıl bir düşünceye sahip olması gerektiği hakkındaki bütün baskıları kaldırdıysa hep beraber göreceğiz çözüm süreci de başarıya ulaşacak ve bir gün bu topraklardan silahlı unsurların tamamen arındığı, artık silahlı unsurların hiçbir şekilde bulunmadığı bir Türkiye'yi de sizlerle beraber el ele inşa edeceğiz. Bakın biz cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten bugüne büyük bir çizginin devamıyız. Biz Osmanlı, Selçuklu bu büyük tarihi mirasın devamıyız. Bütün bu mirasa sahip çıkıyoruz."
- "Bir sürü siyasi suikast girişimi oldu"
Çelik, kamuoyuna yansıyan veya yansımayan bir sürü siyasi suikast girişimi olduğunu belirtti.
"Bir sürü darbe tertibi olmuştur. Bir sürü oligarşik grup bu hükümetlerimizi devirmeye kalkmıştır" diyen Çelik, şöyle devam etti:
"Bir sürü belaya, meşakkate karşı mücadele etmişizdir. Bunların bir kısmı kamuoyu tarafından bilinir, bir kısmı da bilinmez ama bütün bunlar karşısında dimdik dururken yaptığımız neydi biliyor musunuz? İki şeye güveneceksin ve gerisini umursamayacaksın. Önce Allah diyeceksin, sonra millet diyeceksin ve yolunda yürüyüp gideceksin. Gerisinin hiçbir önemi yok. Geçen günlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın zati devletlerine fikir mimarı olduğu şekilde Yassıada'nın 'özgürlükler ve demokrasi adası' olarak temelini attık. Sayın Başbakanımız ile birlikte bakınız ilk defa o idamlardan sonra bir başbakan Yassıada'ya gitti. Bugüne kadar Demokrat Parti'nin mirasını pek çok kesim istismar etti ama hiçbiri oraya gitmedi. Şimdi o darbenin yıl dönümündeyiz. Şehit başbakanı ve şehit bakanları bir kere daha rahmetle anıyoruz. Onlar bizim seleflerimiz. Onları bir katliam şebekesi katletti. Şimdi bugün bu millet şehit başbakanı ve şehit bakanları rahmetle ve minnetle anarken onları katledenleri, katledenlerin isimlerini bile hatırlamıyor. Sadece lanet edip geçiyor."
Bakan Çelik, konuşmaların ardından Mersin Valisi Özdemir Çakacak ve protokol üyeleri ile 303 milyon lira değerindeki 16 tesisin temelini attı.
