Dolar

32,3294

Euro

35,0797

Altın

2.299,00

Bist

8.987,23

Korucular ne olacak?

Süreç Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan rapora göre, korucular çözüm sürecini destekliyor ama gelecekleriyle ilgili kaygılılar. “Devlet ve PKK barışırsa, biz ortada mı kalacağız?” diye soruyorlar.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-04-29 21:39:54

Korucular ne olacak?

Açık Toplum Vakfı ile Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi'nce desteklenen, Sosyal Üretim Eğitim Çalışmaları (SÜREÇ) Derneği bünyesindeki Süreç Araştırma Merkezi'nin bir yıl süren görüşmeler ve saha çalışması sonucunda hazırladığı koruculara ilişkin rapor yayınlandı. 

“Geçici Köy Koruculuğu Sistemi ve Çözüm Süreci” adlı rapor, Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Doç Dr. Evren Balta, Koç Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Murat Yüksel ve Özyeğin Üniversitesi Doktora Programı Üyesi Yasemin Acar tarafından hazırlandı. Araştırma kapsamında Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 26 yerleşim merkezinde 101 korucu ve yakınlarıyla derinlemesine mülakatlar yapıldı.

2014 itibariyle halen görev yapmakta olan 70 bin silahlı korucunun sorun ve taleplerini irdeleyen ve bir yıl süren çalışma sonucunda, “Geçici Köy Koruculuğu (GKK) sistemi bölge halkı arasında güvensizlik ilişkilerini derinleştirmekte ve çatışma sonrası güvenin tesisinde önemli bir engel oluşturmaktadır” görüşü öne çıktı.

Korucuların kendilerini ekonomik ve siyasi belirsizlik, güvensizlik, kaygı içinde gördüklerinin vurgulandığı raporda şu tespit yer alıyor:

"Bu insanlara hiçbir program ve güvence sunulmadan süreci devam ettirmek çok yönlü riskler oluşturmaktadır.” 

Sürece olumlu bakıyorlar ama...

Raporda, korucuların bugün taşıdığı kaygıların yanısıra, çözüm süreciyle ilgili düşünceleri ve kaygıları yer alıyor. Korucularla yapılan görüşmelerden alıntıların da yer aldığı araştırma raporunda, korucuların kendilerinin devlet tarafından terk edildiği gibi bir izlenime sahip olduğu belirtiliyor ve korucuların “arada kalmışlık”tan ciddi bir şekilde rahatsız oldukları görüşü ön plana çıkıyor. Görüşülen hemen tüm korucular çözüm sürecine olumlu bakıyor ama kaygıları da yok değil. Raporda bu konuda şu tespit yer alıyor: 

“Silahsızlanma için sürdürülen müzakerelerde geçici köy koruculuğu sistemine ne olacağına ve korucuların nasıl ve hangi safhada silahsızlandırılacağına dair ciddi bir perspektif sunulması sürecin dengeli yürütülmesi bakımından elzemdir.”

Koruculuk sisteminin şu anda bölgede önemli bir gerilim nedeni olduğu belirtilen raporda, “Korucuların silahsızlanması ve toplumsal yaşama katılımlarının sağlanması. Adaletin tesis edilmesi ve çatışmanın tarafı olmuş kesimlerin geçmişle yüzleşmeleri” gerektiği de vurgulanıyor. 

Korucular arada kalmaktan yakınıyor 

Raporda yüz yüze görüşülen korucuların anlatımları da yer alıyor. Korucuların çoğu arada kalmaktan yakınıyor. Van Çatak İlçesi'nde görüşülen bir korucu “Halk tarafından dışlanıyoruz. İnsanlar takip ediyordu bizi. Millet inkar ediyordu bizi. Çözüm sürecinde durum daha iyi” derken, Erciş'teki başka bir korucu şöyle diyor:

“Komşularımla konuşmuyorum. Korucusunuz dediler, en ufak bir şey olsa sizden biliriz dediler. Korku içerisindeyiz. Çocuklarımın başına bir şey gelecek diye çok korkuyorum. Akşam uyurken kapıyı pencereyi kontrol edip uyuyoruz. Keşke bu sıkıntılar olmasaydı.”

Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde görev yapan bir korucu, "Halk ile devlet arasında kaldık" sözüyle bu durumu net ortaya koyuyor. Van'ın Başkale İlçesi'nden bir korucu ise görüşünü şu sözlerle dile getiriyor:

“Biz şimdi yine devletle Kürt siyaseti arasında kaldık. Onlar görüşüyorlar. Bir gün anlaşacaklar. Ama her iki taraf da bize güvenmiyor... Barış bizi ortada bırakıp da adım atılacak bir şey değildir. Devlet ve PKK barışırsa biz ortada mı kalacağız? Ben maaşsız, güvenliğim olmadan mı yaşayacağıyım? Bunun için bizi sürece dâhil etmeleri lazım ya da mağdur etmemeleri gerekiyor. Herkes barışı istiyor. Ama biz arada kaldık. Kimse bizi bir taraf olarak görmüyor.”

Koruculardan süreç değerlendirmesi

Araştırma raporunda korucuların süreçle ilgili değerlendirmesi de dikkat çekici. 

Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde yaşayan bir korucu, çözüm sürecinin çok iyi olduğunu belirtiyor, süreçle birlikte iki yıldır Yüksekova eteklerinde pancar toplayabildiklerini hatırlatıyor. Aynı korucu, her iki tarafın mağduriyeti çözülürse, sorunun çözüleceğini söylüyor. Şırnak'ın Beytüşşebap İlçesi'ndeki korucu ise, sürecin devam etmesini istediğini dile getiriyor ve "İnsanların ölmesini istemiyoruz. Mutlaka bir çözüm olmalı, mutlaka" diyor.

Silopi'den bir korucu da, çözüm sürecinin bir fırsat olduğunu ve bunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Barış için hükümet de, Kandil de kendilerini feda etmeliler" ifadelerini kullanıyor. 

"Yeter artık savaş istemiyoruz" diyen Van'ın Gürpınar İlçesi'nden başka bir korucuysa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve PKK lideri Abdullah Öcalan'ın sorunu çözeceğine olan inancını ifade ederek, "Onlardan başka da hiç kimse çözemez" diyor. 

Araştırmada bazı korucular, barışın yaşanması için Öcalan'ın serbest bırakılması gerektiğini savunurken, bazıları ise anadilde eğitim hakkının tanınmasını istiyor. 

Silah bırakma konusu 

Araştırmada, çözüm süreciyle ilgili kaygıları olan korucuların görüşleri de yer alıyor. Bunlardan biri de Mardin'in Nusaybin İlçesi'nden bir korucu. Süreçle ilgili iki tarafa da güvenmediğini söylüyor:

"İnanmam için bir şey görmem lazım. Çözüm süreci diyorlar ama biz korucu olduğumuz için PKK hala silahla köyümüze geliyor. Hani silah bırakacaktı, çekilecekti. Çekilmedi, kaçırma listeleri yapıyorlar. Beni de öldürmek istiyorlar." 

Korucuların üzerinde durduğu bir diğer konu silahların bırakılması. Mardin'in Midyat İlçesi'nde yaşayan bir korucu, PKK silah bırakmadan, kendilerinin silah bırakması durumunda Batı'ya göç edeceklerini söylüyor ve "Burada ne yapacağız? Güvenliğimiz sıkıntıda olur. PKK silah bırakmazsa biz de silah bırakmayız” diyor. 

Şırnaklı bir korucu ise, “PKK silah bırakırsa bizde bırakırız" derken, Mardin'in Derik İlçesi'nden bir başka korucu şunlrı söylüyor:

“Silah bırakmak sorunu çözmez. Silah bırakıldıktan sonra militanlara iş verilecek. Peki koruculara? Şu an sadece emekli olunuyor. Özlük hakkı ve sigortalı emeklilik istiyoruz. Emeklilik yaşının 45'e indirilmesi lazım. Genç koruculara bir iş imkânı verilmeli. İşkur'a bağlı bir kadro verilebilir.”

Haber Ara