Dolar

32,3271

Euro

35,0620

Altın

2.297,63

Bist

9.008,28

Korona virüsten korunmak için kişisel bakıma dikkat

Dr. Sevgi Ekiyor, korona virüsten korunmak için kişisel bakıma dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-04-23 12:54:44

Korona virüsten korunmak için kişisel bakıma dikkat
Dr. Sevgi Ekiyor, korona virüsten korunmak için kişisel bakıma dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.

Dr. Sevgi Ekiyor, "Korona virüs sebebi ile bilim insanlarının en önemli önerisi el hijyenidir. Fakat el hijyeninde aşırıya kaçtığımızda ki buna çok miktarda asidik ve alkolü yüksek ürün kullanımını örnek verebiliriz ellerimiz de kuruluk ve çatlaklıklar meydana gelir. Kliniğimizin açık olduğu zamanlar da bir doktor olarak biz de el hijyenimize dikkat etmek amacıyla birçok alkollü ve asidik ürünler kullanıyoruz fakat buna rağmen ellerimizde çatlaklıklar meydana gelmiyor, bunun sebebi ise el çatlamalarını engellemek için uyguladığımız püf noktalardan geçmektedir. Ellerimizi yıkadıktan sonra günde 3 veya 4 kere krem kullanılabilir. Kremlerde içerik olarak ozon ve aloe vera içerenler tercih edilmelidir. Bu kremler ellerimizi nemlendirerek çatlamalarını engelleyecektir. Bu kremlerden evimizde yok ise ufak miktarda zeytinyağını elimize damlatarak kullanırsak da çatlaklardan korunabiliriz. Yüzümüz için uygulamaya gelecek olursak aloe vera, e vitamini ve hyalüronik asit içeren ürünler çok iyi gelecektir. Evde bakım yapmak istersek ve cildimiz akneli ise ki bu dönemde stresten yüzümüzde akneler oluşmaya başlamış olabilir önerim; profesyonel olarak bizim kullandığımız salisilik asittir ve doğada içeriğinde salisilik asit bulunan besinler avokado ve elmadır. Baharat olarak ise salisilik asit içerenleri kekik ve acı biber olarak sayabiliriz. Yağlı bir yüze sahip isek veya akne akıntıları var ise şöyle bir formül tercih edebiliriz; Elma veya avokadoyu iyice ezerek içeriğine bir yarım limon suyu ve biraz su katılabilir. Eğer cildinizde pütür pütür bir hissiyat var ise bir kaşık kahve koyabilir bu karışıma ya da içtiğiniz tük kahvinin artakalan telvesini direk yüzünüze sürüp ovuşturarak yıkayabilirsiniz. Diğer önemli basit peeling aracı karbonatlı sudur. Bir bardak suya az miktarda karbonat koyup, üzerine çok az sirke damlatarak karıştırabilir ve cildinizin arınması için bu su ile cildinizi yıkayabilirsiniz. Bu bakımlar cildinize daha taze görünümlü bir yapı kazandıracaktır" dedi.

Ev bakımında cildi nemlendirmek için ise yoğurt kürlerini öneren Dr. Ekiyor, "Salatalık özütü gibi kürler düşünürüz. Önerim; bir kaşık yoğurda, az miktarda su, biraz da zeytinyağı koyarak karıştırıp ardından cildinize uygulamanız olacaktır. Bu bahsettiğimiz karışımlar corona günlerinde evde kalarak günü kurtarma bakımından oldukça önemlidir. Vücudunuzu arındırmak ve ölü dokuyu atmak için ise uygulanabilecek yöntem; eskiden hamamlarda kullanılan kese ile kahve peelingi yapmaktır. Sıcak suyun içinde beklettiğiniz bir miktar kahveyi vücudunuza sürebilirsiniz, kahveyi biraz sertleştirmek isterseniz içine sirke ve limon gibi asidik bir içerik katarak hem sertleşmesini hem de sürülmesini kolaylaştırabilirsiniz. Vücudunuz zaten nemli olduğu için karışıma su katmanıza gerek yoktur, kahve-sirke ya da kahve-limon başlı başına ölü dokulardan kurtulmanızı sağlayacaktır. Bunların dışında kükürtlü sabun önemlidir, duşunuzu kükürtlü sabun ile almayı deneyebilirsiniz. Takviye gıda kullanımın da bazı meslek gruplarına mensup kişileri ayırt etmemiz gerekmektedir. Toksik, ağır metal atılımı gerektiren hastalarımız örneğin; deri fabrikası veya ayakkabıcılık mesleği ile uğraşan kişiler ağır metallere çabuk erişebilmektedir bununlar birlikte evde çizilmiş bir tost makinası veya tavanız yada amalgam dolgulu dişiniz var ise kurşun, civa gibi ağır metalleri vücudunuza almanız kolaylaşmaktadır. Bu gibi durumlarda en çok önerdiğimiz tedavi yosun özüdür. Yosun özü piyasa da spirulina gibi kapsül halinde sıkıştırılmış ürünleri içerir, ağır metal atılımı ile birlikte bağırsak detoksu da sağladığından hastalarımızın içmelerini öneririz. Bu dönemde probiyotik kullanımının önemi yadsınamaz çünkü bağırsaklarımızda bağışıklığımız için önemli bir rol oynamaktadır. 2 ay boyunca geceleri yatmadan önce günde 1 tane iyi bir probiyotik markasından faydalanacak şekilde kullanabilirsiniz. Bu mevsimde doğa bize bankör davranıp birçok kök sebze, diğer sebzeler ve meyveler mevcut. Dengeli ve sağlıklı beslenmek için yüzde 60 öğünlerinizde kök sebzelere; soğan, patates, turp, kereviz, havuç, gibi diğer sebzelere keza pırasa, brokoli, lahana, karnabahar ve baklagillere ağırlık vermek gerekir. Sonrasında balık ve hayvasal gıda tüketimini dengeli yapmak mesela hergün yumurta yememek sabah peynir baya tükettiyseniz diğer öğünlerinizde st ürünü yoğurt süt gibi şeyleri tüketmemeniz,et tüketimini de haftada 3-4 öğünde sadece yapmanız daha sağlıklı bağırsaklara sahip olup yine bağışıklığınızın ve enerjinizin yükselmesi demek. Yemeklerinizde yüzde 80 hep zeytinyağı tüketmek önemli. Margarin kullanımından kaçınmalısınız; tereyağını ise yüzde 20 gibi çok nadir az miktarda kullanabilirsiniz" diye konuştu.

"Glutatyon ve yüksek doz c vitamini kullanımının önemi"

Vücutta oksidanlar ile antioksidanların denge halinde olduğunu kaydeden Dr. Ekiyor, "Oksidan maddelerin fazla oluşması ya da antioksidan maddelerin azalması sonucunda oksidan madde lehine kaydığında canlı için hayati önem arz eder. Oksidanların artışı; KV hastalıklar, GIS rahatsızlıklar, Diabet,Yaşlanma,Solunum, Boşaltım bozuklukları, Alzheimer, Spermde fonksiyon bozukluğu, infertilite (kısırlık),Hafıza bulanıklığı, Alzheimer, Parkinson gibi sistemik rahatsızlıklara ve ciltte erken yaşlanma, cilt hastalıkları, rose, sedef, akne, leke, vitiligo, dermatit, alerjilere neden olurlar. Hayatımızda karşılaşmaktan kaçınmakta güçlük çektiğimiz; Zihinsel stres veya vücut yorgunluğundan kaynaklı stres; UV, X-ray, gama, mikrodalga ışınları, Asbest, benzen, COhava kirleticiler; Kloroform ve diğer trihalometanlarsu kirleticiler; Temizlik ürünleri, tutkal, boya, parfümler ve böcek ilaçları; Alkol ve sigara kullanımı, sigara-egzoz dumanı da oksidanların salınımını arttıran nedenlerdir. Glutamik asit, glisin ve sisteinden oluşan, üç aminoasitli suda çözünür bir tripeptitdir. Vücutta üretilen hücre içinde bulunan en güçlü, ana antioksidan, antikanser olarak da anılır. En sık kullanım alanları cilt beyazlatma, detoksifikasyon, üreme sağlığı , sporcu beslenmesi ( doping olmamasından), bağışıklık kuvvetlendirmedir, hafızayı güçlendirme , görme sağlığıdır. Glutatyonun yüksek doz c vitamini ile hem ağızdan hem damar yolundan kullanımı uygundur" açıklamalarında bulundu.

Haber Ara