Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, İstanbul'daki "Paralel Devlet Yapılanması"na yönelik 'casusluk ve yasa dışı dinleme' soruşturması kapsamında açılan davada tutuklu bulunan eski İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Erol Demirhan'a söz verildi.
Demirhan, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla yaptığı savunmasında, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Görevi kötüye kullanmadığını, herhangi bir terör örgütü üyesi olmadığını savunan Demirhan, şu ifadeleri kullandı:
"Köy çocuğuyum, iç çamaşırımdan, yediğim ekmeğe kadar her şeyimi devletin imkanlarıyla aldım. Devletin ekmeğiyle kendimi geçindiriyorum. Bir memur kuyuya taş atıyor, 40 akıllı çıkartamıyoruz. Memur ve akıl hocalarıyla birlikte kumpas kurulmuş. Paralel Devlet Yapılanması'nı biz bilmiyoruz. Burada bir tane örgüt var. Bu Paralel Devlet Yapılanması değil, bize bu kumpasları yapan esas örgüt. Biz burada yatmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Çünkü suçsusuz. Duruşmalara katılmak istemiyorum, ortada bir suç yok. Hakkımızda beraat kararı verileceğini ümit ediyorum."
Erol Demirhan ile aynı dosyadan tutuklu bulunan Mesut Yılmaz da SEGBİS aracılığıyla yaptığı savunmasında çok şaşkın ve üzgün olduğunu söyledi.
İnsan haysiyetinin ayaklar altına alınmasına kırgın olduğunu aktaran Yılmaz, "Adalete olan güvenim bu süreçte oldukça sarsıldı. İddianameyi hazırlayan savcıya, benimle ilgili yazdığı şeylerle ilgili; 'el insaf' diyorum" dedi.
Ara verilen duruşma, sanık savunmalarıyla sürecek.
