Dolar

32,3202

Euro

35,1203

Altın

2.302,42

Bist

9.055,22

Komployu kim bozdu?

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-08-06 08:47:38

Komployu kim bozdu?

ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlık süresi sona ermeden hayata geçirmek istediği "Yüzyılın Anlaşması" projesi zora girdi.

Filistin davasını tasfiye etmeyi ve Kudüs'ü İsrail'e altın tepside sunmayı hedefleyen projenin önüne yeni engeller çıktı.

İşler Trump'ın Yahudi damadı Jared Kushner ve projeye onay veren Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman'ın arzu ettiği gibi gitmedi.

Trump yönetimi, Riyad'ın Filistinlileri ve tüm İslam ülkelerini projeyi kabule ikna edebileceğini düşündü ve yanıldı.

Filistin davasına kurulan komplo -en azından şimdilik- çökünce herkes bu başarıdan kendine pay çıkarma telaşına girdi.

Suudiler, "Yüzyılın Anlaşması"na darbeyi Kral Selman'ın indirdiği görüşünde.

Suudi Arabistan Kralı, Filistin dosyasını oğlunun elinden alsa da bu adımın Veliaht Prens'in başarısız olmasının ardından geldiğini unutmamak gerekiyor.

Riyad'ın baskıları sonucu Filistinliler "Yüzyılın Anlaşması" projesine yeşil ışık yaksaydı muhtemelen o dosya Muhammed Bin Selman'ın elinden alınmayacaktı.

Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas taraftarları da projeyi Abbas'ın engellediğini söylüyor.

Örneğin Filistinli gazeteci Ahmed Bergus, tarihin ileride Filistin Yönetimi Başkanı'nın "Yüzyılın Anlaşması" projesine karşı kahramanca nasıl direndiğini yazacağını iddia ediyor.

Filistin Başbakanı Rami El-Hamdallah da geçen hafta Arap ve İslam ülkelerini söz konusu projeyi reddeden Abbas'a destek olmaya davet etti.

Abbas'ın zahirde "Yüzyılın Anlaşması"na karşı çıktığı doğru.

Bununla birlikte ortada inkâr edilemez bir başka gerçek var.

Filistin davasına kurulan komploya karşı koyabilmeleri için Filistinlilerin tüm anlaşmazlıklarını bir yana bırakıp tek vücut halinde hareket etmeleri gerekiyor.

Böyle bir zamanda Abbas'ın yıllardır abluka altında ezilen Gazze Şeridi'ne yaptırım uygulaması "Yüzyılın Anlaşması" projesine karşı direndiği iddiasıyla çelişiyor.

Ayrıca gözden kaçırılan ilginç bir benzerlikle karşı karşıyayız.

Abbas henüz Yasir Arafat hayattayken ve Filistin Yönetimi Başkanı koltuğuna oturmamışken gündeme gelen bir belge var.

"Beilin - Ebu Mazin Anlaşması" isimli belgede yer alan maddeler "Yüzyılın Anlaşması" projesinin maddeleriyle birçok noktada örtüşüyor.

İsrailli eski bakan Yossi Beilin ve Abbas tarafından 1993 - 1995 arasında 18 ay süren müzakereler sonucu hazırlandığı söylenen plana göre, Kudüs kentinin sınırları genişletilerek Ebu Dis ve El-Ayzeriyye kente dâhil edilecek.

Daha sonra da o bölge Kudüs'ün bir parçası olarak Filistin devletinin başkenti yapılacak.

Yani Mescid-i Aksa'nın da içinde bulunduğu Doğu Kudüs İsrail'in olacak ve Ebu Dis beldesi Filistinlilere Kudüs diye yutturulacak.

Kurulacak Filistin devleti silahsız olacak.

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Örgütü (UNRWA) feshedilip yerine Filistinli mülteciler için yeni bir heyet kurulacak.

Filistinli mültecilerin Filistin dışında yaşadıkları ülkelerde veya başka ülkelerde kalıcı olarak yerleştirilmeleri sağlanacak.

Böylece Filistinlilerin yıllar önce silah zoruyla uzaklaştırıldıkları topraklarına, Filistin'e dönme hakları ortadan kaldırılacak.

Mescid-i Aksa gibi kutsal mekânlar İsrail'in kontrolünde olacak.

Batı Yaka'daki büyük Yahudi yerleşkeleri boşaltılmayacak.

Abbas, Kudüs'ü tümüyle İsrail'e bırakan Beilin - Ebu Mazin Anlaşması'nın varlığını inkâr etse de söz konusu belgenin ta o yıllarda gündeme gelmesi İsrail'in hedefinde bir değişiklik olmadığını ve "Yüzyılın Anlaşması" projesinin Trump'a değil gerçekte İsrail'e ait olduğunu gösteriyor.

Haber Ara