Dolar

32,5804

Euro

34,8041

Altın

2.508,71

Bist

9.693,46

“Koalisyon tekliflerine ve görüşmelerine açığız”

AK Parti heyeti ile yapacakları görüşme öncesinde koalisyona tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yüksekdağ, “Koalisyon tekliflerine ve görüşmelerine açığız'' dedi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-15 10:21:03

“Koalisyon tekliflerine ve görüşmelerine açığız”

Hakların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, AK Parti heyeti ile yapacakları görüşme öncesinde koalisyona tartışmalarına ilişkin konuştu.

Dicle Haber Ajansı'na (DİHA) konuşan Yüksekdağ, “Koalisyon tekliflerine ve görüşmelerine açığız. Kapılarımız sımsıkı kapalı değil. Koalisyon eksenin de yapılacak tartışmalar ve görüşmeler bunların her birisi bizim bakımımızdan ciddiyetle değerlendirilecek, ele alınacak. Ancak bunu ilkesiz bir görüşme ve ilişki olarak tarif etmiyoruz” dedi.

Taleplerini kabul eden herkesle görüşeceklerini belirten Yüksekdağ, HDP'nin seçimden sonra atıl kaldığına yönelik eleştirileri değerlendirerek “Bizim açımızdan bir rehavet durumu, bir duraksama durumu yok. Ama dostlarımızın, halkımızın ve yoldaşlarımızın bu yönlü gözlemleri varsa bunlara değer biçeriz, değerlendiririz ve eksiklerimizi gidermeye çalışırız” dedi.

Yüksekdağ'ın açıklamalarından başlıklar şöyle:

“HDP seçim öncesinde olduğu gibi kilit noktada”

“HDP'nin seçim öncesi olduğu gibi, siyasetin belirlenmesi konusunda- da halen kritik ve kilit bir noktada duruyor. Şu an ki aşamada egemen siyaset kanalları tıkanmış durumda. AKP'nin tekçi iktidar yapısı bozuldu artık tekçilik temelinde tek partinin hegemonyası şeklinde bir siyaset yapma şansı ve olanağı yok. Ama bu aşamada AKP hükümeti 7 Haziran seçimleri sonucunu doğru okumayarak bu gerçeği kabullenmiyor.

“AKP krizi tırmandırıyor”

“Bu kriz genel anlamda demokratik muhalefetin krizi değil. Egemen siyasetin krizidir. 7 Haziran seçimlerinden sonra egemen siyaset kanalları tıkanmıştır ve bir kriz haline yönelmiştir.

“AKP de bu krizi tırmandırma yolunu izliyor. Birinci parti olarak AKP koalisyon kurma ve bu koalisyon yoluyla Türkiye'yi demokratik siyasette yönelik önünü açması gerekirken, bunun tersini tercih ediyor. Aslında koalisyon olanaklarını olasılıklarını tartışma haline getiren bir yol ve söylem tercih ediyor.''

“Koalisyon tekliflerine ve görüşmelerine açığız”

“Biz en başından itibaren tavrımızı çok net ortaya koyduk. 13.1 oranında oy almış bir parti olarak Türkiye'nin yeni bir hükümete kavuşması ve bir koalisyonu kurulması konusunda zorluk çıkamayacağımızı, ön açıcı bir rol oynayacağımızı en başından itibaren ifade ettik, halende aynı pozisyonu koruyoruz.

Ortaya koyduğumuz demokratik programla, icra programıyla siyasetin önünü açılabileceğini iddia ettik. 7 Haziran seçimleri öncesinde açıkladığımız seçim manifestosu programımız Türkiye'nin demokratik yeniden kurucu programı olarak ortaya konulmuştur.

Biz bu programı uygulamaya geçireceğimiz süreçleri ve iradesini göstereceğimizi ifade ettik. Birincisi koalisyon tekliflerine ve görüşmelerine açığız ön açıcılığın birinci boyutu budur. Kapılarımız sımsıkı kapalı değil.

Koalisyon eksenin de yapılacak tartışmalar ve görüşmeler bunların her birisi bizim bakımımızda ciddiyetle değerlendirilecek ele alınacak. Ancak bunu ilkesiz bir görüşme ve ilişki olarak tarif etmiyoruz. Bizim temel ilkemiz demokrasidir.

Türkiye'de demokratik bir programın yaşama geçirilmesidir. Bütün koalisyon tekliflerine ve görüşmelerine HDP'nin ortaya koyduğu demokrasi programı çerçevesinde ele alacağız. Demokratik ilkeler ve kriterler çerçevesinde bu konuda ele alacağız biz bunun için aynı zamanda verdiğimiz sözleri arkasında durduk. Bundan sonrada duracağız.''

“3 temel başlık olursa koalisyonu konuşabiliriz”

“Koalisyon kurulmasının 3 temel şartı “barış, demokrasi ve adalet” alanında atılacak adımlar olacak. Türkiye'nin de 3 temel başlık altında tarif edilen bir ihtiyaç durumu vardır. Barış demokrasi ve adalet başlıkları etrafı da Türkiye'nin acil ihtiyaçlarını biz tanımladık ve ortaya koyduk.

“Ve bu ihtiyaçların yerine getirilmesi temelinde biz sizinle koalisyon şartlarını koalisyonun olurluğunu veya olmazlığını tartışabiliriz diyeceğiz. Yarın öbür gün çok daha yüksek bir oranda bir halk desteği burada kendisini ifade edecektir. Yeni bir demokratik güç bizim yanımızda birleşmiştir.

Ve eğer istiyorlarsa AKP, bu demokratik güç ile birleşmek bu demokratik güç ile yol almak istiyorlarsa buyursunlar yan yana gelelim karşı karşıya gelelim ve yol açmanın seçeneklerine bakalım. Bugünkü koşullarda bu programatik çerçeveyi bu ilkesel çerçeveyi kabul eden her siyasi muhatapla yol yürüyeceğimizi söyleyebilirim.

Görüşme sonrası açıklama yapacağız, görüşmede de demokrasi, barış ve adalet temel başlıklarında oluşturduğumuz 15 maddelik bir dosya kapsamında görüşlerimizi dile getireceğiz. Görüşmenin içeriğine dair hazırladığımız dosyayı ilkesel öncelikli çerçevemizi oluşturan başlıkları dosya halinde AKP'ye ve Davutoğlu heyetine sunacağız.

Yapacağımız görüşmede de o ilkesel metin çerçevesinde tartışmalarımızı sürdüreceğiz.''

“Sorunun çözümü birinci derecede AKP'ye düşer”

“Görüşmede şunu ifade edeceğiz. Barış ve çözüm siyasetini reddeden hiçbir koalisyon ve hükümetin geleceği olmaz. En net şekilde ortaya koyacağımız tavrımız bu olacaktır.

AKP'nin sorumsuzluk siyaseti Türkiye'yi bu noktaya getirmiştir. Demek ki AKP hükümeti bu siyasetten bu duruştan vazgeçmek zorundadır. Çözümü ve sorunu kaldığı yerden kaldırma görevi birinci derecede AKP'ye düşer. Çünkü bu sorunu yaratanlar onlardır.

Eğer AKP hükümeti oyalama, zaman kazanma erteleme çözüm yoktur, masa yoktur, süreç yoktur deme sorumsuzluğuna düşmeseydi, bugün Türkiye siyaseti böyle bir tabloyu da yaşamayacaktı.

O nedenle hangi koalisyon kurulacak olursa olsun mutlaka bu barış ve çözüm görevini önüne almak ve bu konuda irade geliştirmek durumundadır. Bugün Kürt sorunun çözümü dar bir alandan ibaret değildir. Türkiye'nin demokratikleşmesi bu sorunun çözümünden geçiyor.”

Haber Ara