Dolar

32,3370

Euro

35,1947

Altın

2.246,83

Bist

8.718,11

'Kısıtlamada çocukların gözü de etkilendi'

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi Başhekimi ve Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Koytak, 2020'yi neredeyse tüm dünyanın, özellikle çocukların evde ve kapalı ortamlarda geçirdiğini, miyopluk gelişimi açısından risk taşıyan bu yaş grubunun, dışarıda gün ışığında yapılan oyun ve spor gibi aktivitelerden uzak kaldığını kaydetti

3 Yıl Önce Güncellendi

2021-01-26 17:25:18

'Kısıtlamada çocukların gözü de etkilendi'

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi Başhekimi ve Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Koytak, yaptığı yazılı açıklamada, 2020'yi neredeyse tüm dünyanın, özellikle çocukların evde ve kapalı ortamlarda geçirdiğini, miyopluk gelişimi açısından risk taşıyan bu yaş grubunun, dışarıda gün ışığında yapılan oyun ve spor gibi aktivitelerden uzak kaldığını belirtti.

Çocuklar ekran karşısında

Çocukların, alınan tedbirlerle ders ve eğlence amaçlı aktiviteler için neredeyse tüm günlerini tablet, bilgisayar ve cep telefonu ekranı karşısında geçirdiklerini belirten Koytak, "Bu zorunlu kısıtlamaların çocuklarda miyopluk gelişimi ve ilerleme hızı üzerinde olumsuz etkisi olacağını tahmin etmek hiç zor olmadı. Kovid-19 pandemisi nedeniyle 2020 yılında hem eğitimlerini sürdürmek hem de sosyal faaliyetlerini gerçekleştirmek amacıyla bilgisayar, tablet ve telefon ekranlarına maruz kalan çocuklarda miyop oranı arttı." ifadelerini kullandı.

Bilimsel veriler

Bu kaygıların haklı olduğunu çarpıcı olarak kanıtlayan ilk bilimsel araştırmanın Çin'den geldiğini aktaran Koytak, araştırma sonuçlarına ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Yaklaşık 125 bin çocuğun son 5 yıldaki göz kırma kusuru ölçümlerine dayanarak yapılan çalışma, Çin'de 2020 yılının ilk altı ayında uygulanan sıkı sokağa çıkma yasağı ve uzaktan öğretim gibi uygulamaların 6-8 yaşları arasındaki çocuklarda miyopluk gelişimini belirgin olarak artırdığını kanıtlamış oldu. Araştırmada, 2020 yılında miyopluk görülme sıklığının önceki yıllara göre 6 yaşındaki çocuklarda 3 kat, 7 yaşındaki çocuklarda 2 kat, 8 yaşında 1,4 kat arttığı tespit edildi."

Prof. Dr. Arif Koytak, hafif ve orta düzeydeki miyopluğun kişinin yaşam kalitesi üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığını belirterek, "Fakat tüm miyopluk olgularının yüzde 10'unu oluşturan yüksek miyopluk (6 ve üzeri numaralar) orta yaş sonrası gözlerde ilerleyici hasara ve kalıcı görme kayıplarına neden olabilmektedir. Çin'de 6 ay yani diğer ülkelere kıyasla kısa süren karantinanın etkisi bu kadar çarpıcı sonuçlar vermişken Batı'da daha uzun süren ve daha da sürmesi beklenen sokağa çıkma yasağı, uzaktan eğitim gibi uygulamaların göz sağlığı üzerine bu olumsuz etkisinin de dikkate alınması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Göz sorunlarına kapı araladı

Koytak, miyopluğun özellikle uzak mesafede bulanık görüşe yol açan bir göz bozukluğu olduğunu kaydetti.

Önceleri miyopluğun büyük oranda genetikle ilgili olabileceğinin düşünüldüğünü kaydeden Koytak, "Fakat artık tek faktörün genetik olmadığını biliyoruz. Toplumda miyopluk oranının hızlı artışı üzerine eğilen araştırmacılar, bu artışın çocuk ve gençlerin yakın mesafeye odaklanarak yaptıkları işlerin belirgin biçimde artmasından kaynaklanabileceğini ortaya koydu. Yine farklı ülkelerde çok sayıda çocuk üzerinde yapılan uzun süre takipli çalışmalarda oyun ve spor aktiviteleri için dışarıda az zaman geçirmenin miyopluk gelişimi açısından belirgin bir risk faktörü olduğu anlaşıldı. Açık hava ve parlak gün ışığında yapılan aktivitelerin miyopluk gelişimi açısından koruyucu etkisi tespit edildi." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Koytak, son 25-30 yılda yaşanılan teknolojik ve toplumsal dönüşüm sonucu çocuk ve gençlerin artık çok daha az gezdiğini, sokakta ve oyun alanlarında daha az zaman geçirdiğini ve daha az spor yaptığını belirtti.

Çocuk ve gençlerin çok daha fazla okuyup yazdığını, bilgisayar, tablet ve akıllı telefon ekranına baktıklarının bilindiğini kaydeden Koytak, "2000 yılında toplumdaki miyop oranı Avrupa ve Amerika'da yüzde 25, Çin ve Singapur gibi Uzak Asya ülkelerinde yüzde 50 civarındaydı. 2020 yılında bu oran Batı ülkelerinde yüzde 33'e, Uzak Doğu ülkelerinde yüzde 80 üzerine çıkmış durumda. Dünya Sağlık Örgütünün beklentisi 2050 yılında tüm dünya nüfusunun yüzde 50'den fazlasının miyop olacağı şeklinde." değerlendirmesini yaptı.

Peki neler yapılmalı?


Koytak, 10 yaş altındaki çocuklarda miyoplaşmanın önüne geçmek için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: "Yakın zaman içinde göz muayenesi olmamış olan tüm çocuk ve gençlerin göz muayenesinden geçerek mevcut kırma kusurlarının düzeltilmesi gerekir. Sosyal mesafe ve karantina kurallarına uymak şartıyla her fırsatta özelikle gün ışığında yapılacak oyun, yürüyüş, bisiklet, spor gibi açık hava aktivitelerine ağırlık verilmeli. Bilgisayar, tablet ve cep telefonu karşısında geçirilecek zaman mümkün olduğunca kısıtlanmalı. Ekran karşısında aralıksız durulan zaman olabildiğince kısaltılmalı. Her yarım saatlik yakın çalışmanın ardına 5-10 dakikalık göz dinlendirme molasının konulması gerekir. İçeriği uygun bazı derslerin görüntülü değil, sesli kayıttan sunulması, ekrandan izlenmesi gereken şeylerin mümkünse TV ekranından ve mümkün olduğunca uzaktan izlenmesi, loş ortamlarda çalışmaktan kaçınılması lazım. Okumak, yazmak, resim çizmek gibi yakın mesafeden yapılan uygulamalar mümkün olduğunca aydınlık ortamlarda yapılmalı."

Haber Ara