Dolar

32,3145

Euro

35,1153

Altın

2.288,86

Bist

9.048,33

Kılıçdaroğlu: Paralel yapıyı kabul etmeyiz

Kemal Kılıçdaroğlu, 'Paralel yapıyı kabul etmeyiz. Her demokratik devlet paralel yapılarla mücadele eder, bu da gayet doğaldır” dedi...

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-23 05:39:05

Kılıçdaroğlu: Paralel yapıyı kabul etmeyiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündemdeki son gelişmeler, koalisyon, "paralel yapı" ve birçok konuda önemli mesajlar verdi. Biz cumhurbaşkanının görüşmeler sırasında ne taraf olmasını ne de tartışılmasını isteriz, ifadesine yer veren Kılıçdaroğlu, "Eğer bir hükümet kurulacaksa, bu hükümet birinci olarak 'yüksek profilli' olmalı. İkincisi, 4 yıllık süre için kurulmalı. Üç, samimi temeller üzerinde inşa edilmeli. Yani karşılıklı güven olması lazım. Eğer bu 3 koşul birarada olmazsa bu hükümet başarısız olur, ne size fayda sağlar ne de bize fayda sağlar. Bunu Sayın Davutoğlu'na da söyledim, kendileri de hak verdi," dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Yeni Şafak Gazetesi'nden Nil Gülsüm'ün sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

AK Parti ve CHP arasında koalisyon görüşmeleri daha başlamadan 14 maddelik ilkeler açıkladınız. 'Olmazsa olmaz' dediğiniz hususlar nelerdir?

14 ilkemiz, biri hariç aslında evrensel ilkelerdir. Bunların içinde belki tartışma konusu olabilecek bir madde, cumhurbaşkanının anayasal sınırlara çekilmesi... Bu ilke belki tartışma konusu olabilir. Bize göre aslında bu da tartışma konusu olmamalı. Zaten cumhurbaşkanı anayasal sınırları içinde görev yapmak zorunda.

TARTIŞILMASINI İSTEMEYİZ

Koalisyon görüşmelerinde bu maddeyi masaya getirip bir ön şart olarak öne sürer misiniz?

Biz cumhurbaşkanının görüşmeler sırasında ne taraf olmasını ne de tartışılmasını isteriz. Sayın Cumhurbaşkanı anayasal sınırları içinde kalmalı, koalisyon görüşmelerinin bir parçası olmamalı. Eğer cumhurbaşkanını anayasal konumunda tutabilirsek ve öyle kalabilirse bizim açımızdan herhangi bir sorun yok.

BİR SORUNUMUZ ZATEN YOK

'Cumhurbaşkanının tartışılmamalı' dediniz; bu yeni bir açılım mı?

Sayın Cumhurbaşkanı seçimler sırasında alanlara çıktığı andan itibaren tarafsızlığı konusunda bizde yarattığı düşünce 'Artık Sayın Cumhurbaşkanı tarafsız değil' şeklinde oldu. Çünkü açıkça iktidara oy istiyor. O zaman anayasa ile tanımlanmış ve yemin ile perçinlenmiş alanı dışına çıkmış oluyor. Bunun dışına çıkmadığı sürece herhangi bir sorunumuz yok zaten Sayın Cumhurbaşkanıyla. Ama çıktığı zaman doğal olarak biz eleştiri konusu yaparız.

HÜKÜMET İÇİN ASLONAN 'GÜVEN'

Koalisyon için muhakkak üzerinde durulması gereken öncelikler neler?

Eğer bir hükümet kurulacaksa, bu hükümet birinci olarak 'yüksek profilli' olmalı. İkincisi, 4 yıllık süre için kurulmalı. Üç, samimi temeller üzerinde inşa edilmeli. Yani karşılıklı güven olması lazım. Eğer bu 3 koşul birarada olmazsa bu hükümet başarısız olur, ne size fayda sağlar ne de bize fayda sağlar. Bunu Sayın Davutoğlu'na da söyledim, kendileri de hak verdi. Biz tabanımızı neden koalisyon kurduğumuz konusunda elbette ikna etmeliyiz. Kuşkusuz Adalet ve Kalkınma Partisi de kendi tabanını 'CHP ile neden koalisyon kuruyoruz' hususunda ikna etmeli.

DUYGULARDAN ARINMAK LAZIM

Neden koalisyon peki?

Türkiye'yi bekleyen çok temel sorunları var. Dikkat ederseniz yüksek profilli bir hükümet ihtiyacındayız demiyorum, zorundayız diyorum. Türkiye'nin Kürt sorunu gibi bir sorunu var; çözülmesi gerekir. 12 Eylül darbe hukuku var; değişmesi lazım. Başta anayasanın değişmesi lazım. Duygularımızdan, algılarımızdan arınarak ve aklımızı egemen kılarak Türkiye'nin bu temel sorunlarının çözümü noktasında biraraya gelmemiz lazım.

Koalisyon toplumu rahatlatır mı?

Evet, toplumsal bir rahatlama sağlayacaktır. Bu koalisyonun Türkiye'ye getireceği katkılardan birisi de o aslında. Yıllar yılı gerilen taraflar biraraya gelecekler. Gerilimden uzak bir toplum çıkacak ortaya aslında.

UZLAŞMAYI DİLİYORUM

Siyasal bir uzlaşının ortaya çıkabileceğine inanıyor musunuz?

İnanmanın ötesinde diliyorum. Böyle bir tablonun ortaya çıkmasını istiyorum ama çok zor olduğunu da biliyorum. Bunları söylerken Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlara bakılırken 13 yıldır ülkeyi tek başına yöneten bir siyasi parti ve o iktidara muhalefet eden başka bir parti var. Bunlar biraraya gelip ülkeyi beraber yönetecekler. Gerçekçi olmamız lazım, bunun zorluğunu da düşünmemiz gerekiyor. Tabii ben arzu ederim. Demokrasilerde uzlaşı çok önemlidir. Siyasi partiler doğal olarak elbette farklı dünya görüşüne sahiptir, farklı kültürleri var. Dolayısıyla ülkeyi yönetme konusunda yüzde 100 koalisyon içinde bütün talepleri hayata geçirmek mümkün değildir. Ama uzlaşı kültürünü oluşturmak zorundayız.

RÖPORTAJIN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!!

Haber Ara