Eski Türkiye'de Davos'a, Bilderberg toplantılarına gidenler ‘seçkin' havalarına bürünür, günlerce yazıdizisi yaparlardı bu toplantılarda yaşananları… Aydınından bürokratına, akademisyeninden siyasetçisine o toplantılar hayranlıkla izlenir, Türkiye'ye yansımaları üzerine kafa yorulurdu.
Girizgâhın sebebi; Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin paydaş kurumlarla düzenlediği Kartepe Zirvesi… 3 gün sürecek zirve, ilk olarak bu yıl “Uluslar arası 15 Temmuz ve Darbeler Sempozyumu” ile gerçekleştiriliyor. Konuşmacıları arasında bulunduğum sempozyumda 26 ülkeden 187 entelektüel; darbelerin tarihine, sosyolojisine ve mekanizmalarına yoğunlaşıyor.
BİR AB'LİNİN TÜRKİYE TESPİTİ
15 Temmuz darbe ve işgal girişimini başarıyla savuşturan Türkiye'nin bir yılı aşkın süredir en büyük derdi, bu darbe girişimini dünyaya anlatmakta çekiyor. Batı'da her geçen gün tırmanan İslamofobi ve Türkofobi'nin üzerine bir de bu ülkelerde FETÖ ve PKK diasporasının kökleşmesi Türkiye'nin işini daha da zorlaştırıyor. Üstüne üstlük Türkiye'de anamuhalefet partisinin sıklıkla batı ülkeleri, FETÖ ve PKK'nın söylemlerini tekrarlaması Türkiye'nin sosyolojisinde kırılganlıklara yol açıyor.
Programın açılış konuşmalarında gerek Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, gerekse Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın önemli tespitlerde bulundu. Kalın'ın Türkiye'de halen Avrupa merkezli bir bakış açısının varlığı yönündeki tespiti oldukça önemliydi. Ama ondan daha önemlisi Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye yönelik çifte standardının tavan yaptığı bir dönemde Avrupa Birliği'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri olan Gunter Verheugen'in “Türkiye'nin Avrupa perspektifine ihtiyacı yok, Türkiye bir Avrupa ülkesi ve bunu hiç kimse sorgulayamaz” şeklindeki açıklamalarıydı. Verheugen'in bu açıklaması, Türkiye'de halen AB'yi nihai hedef olarak gösteren siyasi anlayış için oldukça önemli olmalı…
ARAPLAR, TÜRKİYE'DE BULUŞUYOR
İlk kez düzenlenmesine rağmen dekorundan içeriğine Avrupa'daki emsallerini aratmayan zirve, öyle görünüyor ki, hem bu yıl hem de önümüzdeki yıllarda büyük ses getirecek. Türkiye'den Asya'ya, Avrupa'dan Arap dünyasına 187 katılımcının olduğu sempozyumun kahve arasında görüştüğümüz Katar eş-Şark Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cabir el-Haremi'nin “Araplar, aralarındaki ihtilaflar sebebiyle Arap ülkelerinde değil, Türkiye'de buluşuyor” şeklindeki ifadesini de defterime not ettim.
Öyle görünüyor ki, Türkiye bu özgüveni, istikrarı ve özgürlükler ortamını devam ettirirse siyasi karışıklıkların her geçen gün arttığı Avrupa ülkelerinden de göç alacak. Kartepe Zirvesi'nin ikincisinde Avrupa'nın içinde bulunduğu buhranın bizzat Avrupalılarca anlatılması benim için sürpriz olmaz.
