Dolar

32,3640

Euro

35,0458

Altın

2.324,50

Bist

9.079,97

Kara Havacılık Komutanlığı darbe girişimi davası

FETÖ'nün darbe girişiminde Ankara'daki bazı kamu binalarını vuran helikopter pilotlarının da aralarında bulunduğu 152 sanığın yargılanmasına devam edildi

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-12-07 13:34:26

Kara Havacılık Komutanlığı darbe girişimi davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152 kişinin yargılandığı davada, sanıkların esasa ilişkin savunmaları alındı.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, esasa ilişkin savunma yapan eski albay Mustafa Çin, olay tarihinde yıllık iznini yurt dışında planladığından okul komutandan izin almak maksadıyla birliğine gittiğini, terör saldırısı tehdidini öğrenince mesaiye kaldığını savundu.

Terör saldırısına yönelik alınan tedbir kapsamında helikopterin tahliyesinde görevlendirildiğini düşündüğünü ileri süren Çin, uçuş hattına gidip orada bekleyen bir helikoptere bindiğini belirtti.

Çin, o gece yaşadıklarına ilişkin şunları anlattı:

"Terör saldırısı olacağı söylendi. Uçuş hattına gittim. Helikopterin kalkış ve inişinde bir dahlim yoktur. Son anda ikinci pilot olarak bindim. Terör saldırısı ihtimaline karşı 'helikopterleri Akıncı Üssü'ne götürün' talimatı üzerine helikopterin emniyetini sağlamak için uçtum. Genelkurmay Başkanlığının 'uçuşları durdurun' emrinden bilgim yoktur. Hiyerarşik yapılanma içerisinde bir eylemim yoktur. Akıncı'da televizyondan olayları öğrenince hemen oradan kaçtım. Yoldan geçen jandarma personeline sığındım."

Kimseden darbeyle ilgili bir emir almadığını, kimseye karşı cebir ve şiddet kullanmadığını öne süren Çin, tahliye talebinde bulundu.

Eski astsubay Engin Göz de darbe girişiminin yaşandığı gün mazeret izninde olduğu sırada, aynı birlikte görev yaptığı mesai arkadaşı Talat Ural'ın araması üzerine birliğine gittiğini iddia etti.

Ural'ın CH-47 uçağının teslimatı konusunda sıralı sicil amiri eski albay Osman Çayır'ın "Gece gündüz demeden çalışıp bu işi bitirin." emrini ilettiğini öne süren Göz, odaya geçip çalışmalarına devam ettiği sırada Kara Kuvvetleri Komutanı'nın birliğe geldiğini duyduğunu söyledi.

Kara Kuvvetleri Komutanı ve beraberindeki heyetin geleceğinin söylenmesi üzerine brifing için uçuş tulumunu giydiği savunan Göz, terör saldırısı olduğunun söylenmesi üzerine tahliye amaçlı bekletilen helikoptere bindiğini dile getirdi.

Sanık Göz, pilot Halil Gül ile helikoptere bindikleri Genelkurmay Başkanlığının bahçesine indiklerini orada yanlarına gelen eski kurmay albay Özay Yılmaz'ın "Genelkurmay Başkanlığı'na terör saldırısı var, komutanı tahliye edeceğiz." dediğini belirtti.

Helikopter başında beklediği sırada dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın bir grup silahlı askerlerle bulunduğu alana getirildiğini anlatan Göz, şunları kaydetti:

"Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın yanında Mehmet Dişli de vardı. Ellerinde uzun namlulu silah olan özel kuvvetlerden bir grup askerle helikoptere yürüyerek geldi. Kalkıştan sonra helikopterin içinde Orgeneral Akar'a kötü davranılmadı.10-15 dakikalık bir uçuştan sonra Akıncı Üssü'ne indik. Sabaha kadar helikopter başında bekledim."

Daha öncede izinde olmasına rağmen, helikopterlerin teknik sunumlarıyla ilgili mesaiye çağrıldığını savunan Göz, darbe girişimine katılmadığını öne sürdü.

Duruşmaya öğle arası verildi.

VİDEO HABER

İsrail'in Gazze'de bir vahşeti daha görüntülendi!

Haber Ara