Dolar

32,5803

Euro

34,8429

Altın

2.418,57

Bist

9.645,02

Kâbe İmamı: Mescid-i Aksa’yı herkes savunmalıdır

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-09-23 08:46:33

Kâbe İmamı: Mescid-i Aksa’yı herkes savunmalıdır

Yahudiler için yılbaşı olarak kabul edilen “Roş Aşana” tatili nedeniyle yaklaşık 50 Yahudi yerleşimci Tarım Bakanı Uri Ariel eşliğinde geçtiğimiz pazar günü Mescid-i Aksa'ya girmiş, yerleşimcilerin buraya alınmasını protesto eden ve içeri girmek isteyen Filistinlilere ses bombası, göz yaşartıcı gaz ve plastik mermiyle müdahale edilmişti. Müdahale sırasında aralarında kadınların da bulunduğu çok sayıda kişi yaralanmıştı.

İsrail askerleri postallarıyla salı sabahı, Mescid-i Aksa'nın etrafı camekanla çevrili minberinin yakınına kadar girmiş ve çatısına çıkmıştı.

Söz konusu olaylar nedeniyle Kudüs'te ve diğer bölgelerde İsrail polisi ile Filistinliler arasında taşlı sopalı arbedelerde 70 Filistinli yaralandı.

Kâbe imamı da bu Cuma namazında Mescidi Haram da hacılara okuduğu hutbe de Mescidi Aksa da yaşananlara dikkat çekerek; Mescidi Aksa'yı savunmak bütün Müslüman toplulukların görevidir. Siyasi maddi manevi her türlü imkanlar kullanılmalıdır; dedi.

Kâbe imamının bu çağrısı hac farizası için toplanan milyonlarca hacı adayına yapılmış olması aslında İslam dünyasının tüm inanmış müminlerine önemli bir çağrıdır. Hac için mukaddes topraklara gelen hacılar bembeyaz ihramların içinde çok farklı etnik kökenler, mezhepler, siyasi ticari kültürel maddi manevi güç unsurlarıdır.

İsrail'in 1967 yılında Doğu Kudüs'ü işgaliyle başlattığı yaklaşık 50 yıllık Mescidi Aksa saldırıları sürüyor ve sürecek gibi.

1969 yılında Mescidi Aksa'ya giren Avustralyalı Rohan, Kıble Camii'nin minberini yakmıştı, ardından 1990'da -2000-2014 yıllarında İsrail'in çeşitli bahanelerle Mescidi Aksa'ya saldırmasına şahit olduk.

İsrail'in hedefi çok açık ve net,1948 yılında Siyonist İsrail devletinin kurucularından olan ve ilk başbakanı Ben Gorion; Kudüs'süz İsrail'in hiçbir kıymeti yoktur. Mabedsiz de Kudüs'ün hiçbir değeri olamaz, sözü İsrail'in hedefini amacını ortaya koymuştur.

2012'de çıkardıkları kanunla Aksa'nın açık alanlarını Kudüs belediyesine bağlı kamu alanı ilan ettiler. 2013 yılı itibariyle günün belirli saatlerinde de olsa düzenli olarak Yahudilerin Aksa'ya girişini sağladılar.

Bugün İsrail adım adım Aksa'yı zaman ve mekan olarak Müslümanlardan koparmaya çalışıyor.

Mescidi Aksa'da belirli vakitler belirleyip sadece bu zaman diliminde Siyonist Yahudilere tahsis edilmesi geri kalan saatlerde Müslümanlara izin verilmesi çok tehlikeli bir sürecin başlangıcıdır.

Aksa'yı fiilen parçalama  projesinin diğer ayağı ise yıllardır hayali senaryo ile Mescidi Aksa'nın altında sürdürdüğü inşa çalışmasıyla Mescidi Aksa'yı yıkmak, yerine Yahudi tapınağı inşa etmektir.

Bu tehlikeli süreç İslam ülkeleri yöneticilerini birinci derecede sorumlu tutarken, Arap Birliği ve İİT gibi hiçbir gücü değeri olmayan yapılardan bir şey beklemek ise hayal gibi görünüyor.

Kâbe imamının Mescidi Aksa'yı herkes savunmalıdır sözü çok önemli bir zaman diliminde ve Allah'ın evinde söylenmiş olmasının ayrı bir değeri var.

İslam ülkelerinin siyasetçileri, işadamları, akademisyenleri, yazarları, ilahiyatçıları, edebiyatçıları ve sivil toplum kurumlarına hepimize tüm inanan Müslümanlara çok büyük sorumluluk düşüyor.

Aksa'yı yılda birkaç kez anmak ve saldırı olduğunda protestolarla korumamız çok zor. Uluslararası hukuk, kültürel ve siyasi etkinlikler ile sahip çıkmak zorundayız.

Aksa'nın yıkılmaması için hepimizin yapacağı bir şeyler olmalıdır.

Mescidi Aksa, Mescidi Nebevi ve Kâbe Allah'ın bizlere yeryüzündeki en büyük emanetleridir; korumak imanı sorumluluktur.

Resulullah (a.s.) bir hadisi şerifinde şöyle buyurmuştur: “Yolculuk ancak şu üç mescidden birine olur: Benim şu mescidime, Mescidi Haram'a ve Mescidi Aksa'ya.” İsrâ suresinin birinci âyetinde Allah c.c. Mescidi Aksa'yı adıyla anarak şöyle buyurur: “Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir. Şüphesiz o duyandır, görendir.” Burada dikkat edilirse Mescidi Aksa'dan “çevresini mübarek kıldığımız” şeklinde söz edilmektedir. Mescidi Aksa'nın çevresi ise, başta Kudüs sonra diğer Filistin toprakları olduğunu unutmayalım.

Haber Ara