Demirtaş, yaptığı açıklamada, turizmin çok hassas bir sektör olduğunu belirterek, turistlerin karar verme süreçlerinde güvenliğin de önemli etkenlerden biri olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin bulunduğu bölgede yaşanan çatışmalara karşın her zaman güvenilir bir ülke olarak bilindiğine değinen Demirtaş, "Ülkemizin doğusunda yaşanan olaylar bugüne kadar kruvaziyer turizmini fazla etkilemedi. Ancak Sultanahmet'te yaşanan terör saldırısı sonucu, gemi şirketlerinin Türkiye ülkemizle ilgili bir çekincesi olmamasına karşın yolcuların algısı ve iptal istemleri üzerine kruvaziyer gemilerinin bazılarının Türkiye'den çekilmesi ile karşı karşıyayız" diye konuştu.
Demirtaş, şirketlerin bir güvenlik endişesi olmamasına karşın turistlerin endişesi nedeniyle bu iptallerin yaşandığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"İzmir bu açıdan çok güvenli bir kent, hiçbir olumsuz olay yaşanmadı ama ülke bütün olarak algılanıyor. Resmi olarak sefer iptali kararını açıklayan, halen konumu değerlendiren ve 2016 yılı için sefer iptal düşünceleri olan şirketler var. MSC, Thomson, Crystal, Norwegian Cruise Line, Oceania Cruises, Regent Seven Seas cruises gibi yaklaşık 6 şirketin iptal kararı var, diğerleri de durumu değerlendirdiklerini ifade ediyor. Biz bu süreci Türkiye'de bulunan diğer limanlardan biraz daha önce yaşamaya başlamıştık. Costa şirketinin ilk imtinaları ve sefer azaltma yoluna girdiğinde görmüştük. 2016 yılı içinde MSC'nin de son iptallerinden sonra, mevcut durumda Yunan adaları turları olan şirketler ile toplamda 61 seferimiz var. Geçtiğimiz yılı 227 bin turist ile kapatmıştık, bu sene bir düşüş olacağı görülüyor."
- "Moralimizi bozmayalım"
Kruvaziyer turizme sıfır noktasından başladıklarını ve 10 yılı geçen süre içerisinde büyük emek verdiklerini aktaran Demirtaş, bu iptallerin moral bozmaması gerektiğini, turizmle ilgili her konuda çalışmaya devam edeceklerini, bugün şartlar böyle olsa da yarın değişebileceğini kaydetti.
Demirtaş, pazarda kalmayı uygun bulan şirketlerin de olduğunu, kruvaziyer turizmin "peşini asla bırakmayacaklarını" vurgulayarak, bu ay İtalya'nın Cenova kentinde Costa Crociere Şirketi'nin Yönetim Kurulu Başkanı Neil Palomba ve Güzergah Planlama Yöneticisi Federico Bartoli ile görüşeceğini, 14-17 Mart tarihlerinde ise ABD'nin en büyük kruvaziyer fuarı Cruise Shipping Fort Lauderdale'e katılacağını, bu görüşmelerde İzmir'e daha fazla gemi getirmek için çalışacaklarını anlattı.
Şirketlerin de İzmir'den vazgeçemeyeceğini bildiklerini, yaşanan sürecin 1992 yılındaki Körfez Savaşı, 2001 yılındaki ikiz kulelerde yaşanan durumdan farklı olduğunu savunan Demirtaş, "O dönemde bölgemizi dolaylı olarak etkileyen olaylarla, etkin bir kriz yönetimi ile başa çıktık. Ancak bugün yaşananlar, direk olarak etkisini gösteriyor. Bizim şu an bizzat içinde bulunarak yaşadığımız süreçle, yabancı bir ülkenin haber kanalında ülkemizi izleyenlerin algıları farklı. Endişe ve belki de korku duyuyorlar. Fakat süreçlerin hem ticari, hem turistik hem de kültürel ilişkiler bakımından doğru yönetilmesi lazım" ifadelerini kullandı.
Demirtaş, tek beklentilerinin turizm sezonu başlayana kadar ülkede huzurlu bir ortamın tesis edilmesi olduğunu belirterek, "Sadece kruvaziyer turizmi için değil tüm turizm türleri için çalışmaya devam edeceğiz. Bu yıl da 15 turizm fuarına katılacağız. İzmir'de turizmin her türünü geliştirmek, kayıpları telafi etmek için var gücümüzle çalışacağız. Bu işin peşini bırakmayacağız" dedi.
