Dolar

32,6008

Euro

34,8157

Altın

2.503,33

Bist

9.448,94

İstanbul'daki polislerin 'ByLock' davası

FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock kullandıkları gerekçesiyle 63'ü tutuklu 86 polisin yargılandığı davanın ilk duruşmasında, 37 sanık savunma yaptı - Bugün savunma yapan sanıklardan sadece biri, ByLock indirdiğini kabul ederken, diğer tüm sanıklar uygulamayı indirmediklerini öne sürüp, tahliyelerini istedi

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-03-20 19:28:47

İstanbul'daki polislerin 'ByLock' davası
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında, örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandıkları gerekçesiyle 63'ü tutuklu 86 sanığın yargılandığı davada, 37 sanık savunmasını tamamladı.

Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında oluşturulan binadaki duruşma salonunda, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmada, savunma yapan tutuklu sanıklardan Yılmaz Yıldırım, evinde el konulan dijital materyallerle ilgili kendisine tutanak örneği verilmediğini söyleyerek, KHK ile ihraç edildiğini ve evinde yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığını öne sürdü.

Tutuklu sanıklardan Mehmet Murat Kırıkçı, iddianamede bir kişinin kendisinden şikayetçi olduğunu aktararak, iftiraya uğradığını savundu. Adına kayıtlı olan telefon hattına "ByLock" yüklediğinin iddia edildiğini kaydeden Kırıkçı, bu programı hiçbir şekilde telefonuna yüklemediğini savundu. Kırıkçı, darbe teşebbüsünün yaşandığı gün, görevinin başında olduğunu dile getirerek, "Aralıksız 16 saat nöbet tuttum. Ben vatanımı korumakla görevli bir memurken, FETÖ üyeliğinden yargılanıyorum." dedi.

Tutuklu sanık Halit Sarı da emniyet teşkilatında 30 yıl boyunca terörle mücadele görevinde bulunduğunu ifade ederek, savunmasını şöyle sürdürdü:

"Terör örgütlerinin çalışma prensiplerini bilen biriyim. Ben, vatanıma, milletime asla ihanet etmedim, aksine bu ülkeye ihanet edenlere karşı mücadele ettim. Terör örgütü PKK ve diğer örgütlerin listesine girmiş biriyken, nasıl olur da, örgüt üyesi olabilirim. İddianamede yer alan telefon numaraları, bana aittir, fakat ben bu numaralara, kesinlikle "ByLock" yüklemedim. Suçlamaları reddediyorum."

Tutuklu sanık Erdinç Akgün ise üzerine kayıtlı telefon hattını, 15 yıldır kullandığını ve silahlı terör örgütü FETÖ üyelerinin haberleşme aracı olan "ByLock"u kullanmadığını öne sürdü.

Darbe teşebbüsünün yaşandığı 15 Temmuz günü göreve çağrıldığını anlatan tutuklu sanık Ahmet Civelek, evinde arama yapıldığını ve herhangi bir suç deliline rastlanılmadığını anlattı.

Tutuklu sanıklardan Yusuf Ziya Akel, FETÖ'yle bir irtibatının bulunmadığını ifade ederek, "Program, bir dönem uygulama pazarında yasal olarak indirilip kullanıma sunulmuş. Ceza kanununda bu programın kullanılmasının suç olduğu belirtilmiyor. Ben, bu programı kullanmadım. Terör örgütüyle alakalı irtibatım yoktur." savunmasında bulundu.

Hakkında arama kararını öğrendiği zaman emniyete giderek teslim olduğu savunmasını yapan tutuklu sanık Tecelli Hüzün, 2011 yılında "ByLock" kullandığı iddiasını reddetti. Hüzün, Iphone marka telefon kullandığını belirterek, "Bu telefona dışarıdan program yüklenmesi mümkün değildir. İddianamede, bu programı telefonuma kartla yüklediğim söyleniyor. Bu çelişkiyi belirtmek istiyorum." dedi.

- "Eşim kullanıyor, dayım kullanıyor, kardeşim kullanıyor"

Tutuklu sanık Adem Uçtu da yaklaşık yarım saat savunma yaparak, terör örgütü FETÖ/PDY üyesi olmadığını iddia etti. Mahkeme Heyeti Başkanı Fikret Demir, sanığın sözünü bitirmesinin ardından, "ByLock yüklendiği iddia edilen telefon size mi ait? Bununla suçlanıyorsun, yarım saattir dinliyoruz, suçlamayla ilgili bir şey söylemedin" dedi. Sanık Uçtu da "Terör örgütü üyesi olmakla suçlandığım için, utanıyorum. Bahsi geçen telefon bana ait ama eşim kullanıyor." demesi üzerine Mahkeme Başkanı Demir, "Utanıyorsan ne olduğunu anlatırsın." ifadesini kullandı.

Tutuklu sanık Levent Kılıç da "ByLock" indirdiği belirtilen hattın kendisinin adına olduğunu ancak söz konusu hattı kardeşinin kullandığını söyledi.

Sanık Yusuf Elik de suça konu programın indirildiği hattın kendisine ait olduğunu kabul ederek, bu hattı dayısının kullandığını ve dayısının yurt dışına çıktığını anlattı.

- "İndirdim, işimize yaramayınca kaldırdım"

Tutuklu sanık Seyhun Özdemir de kendisi adına kayıtlı olan ve "ByLock" yüklendiği belirtilen numarayı ağabeyinin kullandığını belirterek, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyip tahliyesini istedi. Tutuklu sanık Hüseyin Yalçın Öztürk ise oğluyla teknoloji meraklısı olduklarını belirterek, "Bu programı indirdik. Daha sona işimize yaramadığını fark edip kaldırdık. 18 yıllık mesleğim bir program yüzünden mahvoldu. Maddi ve manevi olarak çok mağdurum." dedi.

- Diğer sanıklar da "ByLock"u reddetti

Duruşmada söz alan tutuklu sanıklar, Halis Eren Demirtaş, Yahya Çapan, Recep Yılmaz, Atilla Kozan, Ahmet Gümüşöz, Musa Akdeniz, Musa Temel, Erhan Acar, Abdülkadir Evren, Ömer Faruk Artan, Hüdai Çapkın, Hasan Demirel, Şener Karagöz, Yusuf Elik, Mehmet Yavuz, Celal Kaya, Atilla Baytar, Gökhan Tunç, Mehmet Andaç ile tutuksuz sanık Ömer Savaş da hakkındaki suçlamaları reddetti. Mahkeme Başkanı Fikret Demir'in Kaçakçılık ve Organize Şube Müdürlüğünden (KOM) gelen listede "ByLock" kullandıklarının yazıldığını söylediği bu sanıklar da söz konusu programı kullanmadıklarını öne sürerek tahliyelerini istedi.

Mahkeme heyeti, savunmaları almaya devam etmek üzere duruşmayı yarına erteledi.

Haber Ara