Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

İspanya'da Katalonya sorunu azınlık hükümetini zora soktu

İspanya ve Katalonya hükümetleri arasında 'arabulucu' ile bir diyalog masası kurulacağının açıklamasına tepki gösteren muhalefet partileri erken seçime gidilmezse güvensizlik önergesi sunacağını duyurdu

6 Yıl Önce Güncellendi

2019-02-06 16:33:24

İspanya'da Katalonya sorunu azınlık hükümetini zora soktu
İspanya'da bağımsızlık girişimleriyle gündemden düşmeyen Katalonya sorunu, 8 aydır iktidarda olan Sosyalist İşçi Partisinin (PSOE) kurduğu azınlık hükümetinin geleceğini tehlikeye attı.

İspanya ve Katalonya hükümetleri arasında "arabulucu" ile bir diyalog masası kurulacağının açıklamasına tepki gösteren muhalefet partileri en kısa sürede erken seçim ilan edilmezse taraftarlarını sokağa dökeceklerini ve hükümete karşı güvensizlik önergesi sunacaklarını duyurdu.

Ana muhalefetteki sağ görüşlü Halk Partisi (PP) ve Vatandaşlar (C's) Partisinin liderleri, Katalonya özerk yönetimi hükümetiyle müzakereye oturacağı iddiasıyla "vatan hainliği" ile suçladığı Başbakan Pedro Sanchez'e karşı 10 Şubat'ta başkent Madrid'de gösteri düzenlenmesini istedi.

PP lideri Pablo Casado, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Darbecilerle anlaşan İspanya'yı yönetemez." diyerek, Başbakan Pedro Sanchez'in "meşruiyetini kaybettiğini" savundu. 350 sandalyeli İspanyol meclisinde sadece 83 milletvekili ile iktidarda olan Başbakan Sanchez için "İspanya'daki yasama dönemlerinin en büyük vatan haini" ifadesini kullanan Casado, "İspanya'nın tarihindeki en az milletvekiline sahip başbakan olarak İspanya'nın tarihini yazmaya çalışıyor. " şeklinde konuştu.

C's lideri Albert Rivera da Sanchez'i "tüm kırmızı çizgileri aşmakla" suçlayarak, "Sanchez, kalıcı olarak küçük düşürücü bir şekilde İspanya'yı ayrılıkçıların ayaklarının altına serdi. Daha da tehlikeli olmadan bu yasama döneminin hemen sona ermesi gerekiyor. Çünkü devlete karşı darbe yapanların yön verdiği bir hükümet tehlikelidir." açıklamasında bulundu.

Diğer yandan Başbakan Yardımcısı Carmen Calvo, İspanya hükümetinin Katalonya'ya karşı bir sorumluluğu olduğunun altını çizerek, Katalonya ile İspanya arasında uzun zamandır kapalı olan diyalog kapısının tekrar açılması ve sorunun çözümü için çalıştıklarını ifade etti.

Hükümete yönelik eleştirilere cevap vermek için basın toplantısı düzenleyen Calvo, İspanya ve Katalonya hükümetleri arasındaki diyaloğu sağlamak için atanacak kişinin "arabulucu değil bir yazıcı veya bir koordinatör" olarak adlandırılması gerektiğini savundu. Katalonya'daki siyasi partiler ile PSOE arasında kurulacak "diyalog masasının" koordinasyonunu sağlayacak bu kişinin "uluslararası bir arabulucu" olmayacağını vurgulayan Calvo, Katalonya'yı bilen ve siyasi partiler tarafından kabul gören bir kişiyi atayacaklarını söyledi.

Olası bir diyalog masasında "kendi geleceğine karar verme hakkı" olarak tanımlanan yasal bir bağımsızlık referandumunun müzakere edilmesini şart koyan Katalonya özerk yönetim hükümetinin sözcüsü Elsa Artadi ise "Etkili bir diyalog olmasını sağlayacak bir anlaşmaya varmaktan uzağız. Çünkü, özel konuşmalarımızdan farklı konuşuyorlar." dedi.

Katalonya'da iktidarda olan ayrılıkçı siyasi partiler, İspanya'daki azınlık hükümetinin meclise sunduğu 2019 devlet bütçesine destek vermek için Katalonya ile İspanya hükümetleri arasında diyaloğu sağlayacak bir arabulucu tayin edilmesini şart koymuştu.

İspanya hükümeti, siyasi partiler düzeyinde bir diyalog masası kurulması ve onun koordinasyonunu sağlayacak bir kişinin atanmasını kabul ederken, bu girişim muhalefet partileri tarafından "ayrılıkçı Katalanların şantajına boyun eğme" ve "vatan hainliği" olarak yorumlandı.

- Katalonya'daki süreç

İspanya Anayasa Mahkemesi tarafından yasaklanmasına rağmen Katalonya'da 1 Ekim 2017 tarihinde yapılan yasa dışı bağımsızlık referandumu ve 27 Ekim 2017'de Katalonya parlamentosunda kabul edilen tek taraflı bağımsızlık deklarasyonu sonrasında eski Katalonya özerk yönetim hükümeti başkanı Carles Puigdemont ve 6 eski Katalan siyasetçi İspanya dışına kaçmıştı.

İspanya'da kalan sanık Katalan siyasetçilerden 9'u tutuklu, 3'ü de şartlı serbest olan 12 kişinin yargılanmasına Madrid'deki Yüksek Mahkeme'de 12 Şubat'ta başlanacak.

Sanıklar hakkında Savcılık, İspanya hükümeti adına dava açma yetkisi olan "Hükümet Avukatlığı" kurumu ve aşırı sağcı Vox partisi tarafından talep edilen farklı ceza talepleri bulunuyor.

Savcılık devlete karşı ayaklanma suçundan eski Katalonya Başkan Yardımcısı Oriol Junqueras için 25 yıl; eski Katalonya Meclis Başkanı Carme Forcadell, eski Katalonya Meclis Divanı Üyesi Jordi Sanchez ve bağımsızlık yanlısı Omnium Cultural adlı sivil toplum örgütünün eski başkanı Jordi Cuixart için 17'şer yıl; eski Katalonya Bölgesel İşler Bakanı Josep Rull, eski Katalonya Çalışma, Sosyal İşler ve Aile Bakanı Dolors Bassa, eski Katalonya Başkanlık Ofisi Bakanı Jordi Turull, eski Katalonya İçişleri Bakanı Joaquim Forn ve eski Katalonya Dışişleri Bakanı Raül Romeva için de 16'şar yıl hapis talep ediyor.

Vox ise sanıklar hakkında 74 yıla kadar hapis cezası verilmesini istiyor.

Davada, eski İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, eski İspanya Başbakan Yardımcısı Soraya Saenz de Santamaria, Katalonya Meclis Başkanı Roger Torrent, eski Katalonya Başkanı Artur Mas ve Bask özerk yönetimi başkanı İnigo Urkullu gibi önemli isimler de şahit olarak dinlenecek.


Haber Ara