Dolar

32,5597

Euro

34,9862

Altın

2.426,19

Bist

9.722,09

İslam dinarından Osmanlı parasına kısa bakış

İlk İslâm dirhemini altın ve bakır sikkede olduğu gibi Abdülmelik b. Mervân çıkardı... İlk Osmanlı sikkesinin Osman Bey zamanında basıldığı konusu tartışmalıdır...

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-04-15 08:56:28

İslam dinarından Osmanlı parasına kısa bakış

İlk İslâm dinarı, para sistemini esaslı biçimde düzenleyen Emevî Halifesi Abdülmelik b. Mervân zamanında 77 (696) yılında çıkarıldı. Dinarın yanında İran'ın gümüş dirhemleri de bir süre kullanıldı. Sâsânî dirhemleri Hz. Ömer döneminde basıldı ve üzerlerindeki İslâm dışı motifler yerlerini yavaş yavaş İslâmî simge ve ibarelere bıraktı. İlk İslâm dirhemini altın ve bakır sikkede olduğu gibi Abdülmelik b. Mervân çıkardı. Fethettikleri yerlerde kullanılan altın ve gümüş sikkeleri tedavül ettirmede bir sakınca görmeyen müslümanlar, Bizans'tan aldıkları yerlerde tedavülde olan ve “fels” denilen bakır paraları kullanmadılar; onun yerine Bizans felslerine uygun yeni bakır paralar bastılar. İlk fels 638'de Dımaşk'ta darbedildi.

Osmanlı'da ilk para


Osmanlı Devleti, devraldığı coğrafyada kendisinden önce hükümran olan devletlerin çıkardıkları madeni paraları (sikke) kullanmayı sürdürdü. İlk Osmanlı sikkesinin Osman Bey zamanında basıldığı konusu tartışmalıdır. Osman Bey adına basılmış olup bugüne ulaşan bir paranın sahte olduğu ileri sürülür. Genel kabul, 1326 yılında Orhan Bey adına kestirilen akçenin ilk Osmanlı parası olduğu yönündedir.

İlk para Bursa ve Edirne'de basıldı

İlk paralar Bursa ve Edirne'de darbedildi. Osmanlı Devleti'nde darphâneler iltizam sistemiyle üçer yıllığına özel kişilere ihale edilir, ihale edilmediği takdirde emaneten bir kamu görevlisi tarafından yönetilirdi. Paraların ayarını ve içlerindeki değerli maden miktarını “sâhib-i ayâr” denilen bir görevli denetlerdi. Osmanlılar, Selçuklular ve Anadolu beylikleri gibi altın ve gümüşün ülkeye girişini teşvik edip vergiden muaf tutarken sıkıntısı çekilmemesi için ihracına sınırlamalar getirip yasakladı. Savaş veya başka zaruri sebeplerden dolayı para hacminde meydana gelen daralmalar esnasında zaman zaman devlet adamlarının elindeki altın ve gümüş kap kacakla kıymetli madenler darphâneye gönderilerek paraya dönüştürülürdü. Mısır hariç taşradaki darphânelerin sikke kalıpları merkezden gönderilirdi.

Tahta geçen her padişah sikkeyi kendi adına bastırırdı. Akçe Fâtih Sultan Mehmed devrine (1451-1481) kadar genel itibariyle değerini korudu; fakat artan askerî giderleri karşılayabilmek için bu dönemde basılan sikkelerde gümüş miktarı bir malî tedbir olarak yaklaşık % 30 oranında azaltıldı

İlk altın paranın basılmasıyla birlikte çift maden sistemine (bimetalizm) geçildi. Yeni fetihler neticesinde altın ve gümüş standardına dayalı olan Osmanlı para sistemi de giderek karmaşık bir durum aldı. Zira Osmanlı sikkeleri Anadolu beylikleri, Bizans ve diğer yabancı devlet paralarıyla birlikte piyasadaydı. Bunun yanında Mısır'da pâre/para, Eflak-Boğdan, Erdel ve Macaristan civarında penz ve Kırım'da Kefevî akçe gibi mahallî paralar tedavül etmekteydi.

 Tanzimat süreci

Osmanlı maliyesinin Tanzimat'tan sonra zaruret yüzünden üç defa temsilî para uygulamasına geçtiği görülmektedir. 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı'nın ardından hazinenin sıkıntılarına çözüm bulabilmek amacıyla 1775'ten itibaren maliye tarafından uygulamaya konulan ve zaman zaman kaldırılan esham sistemi biraz daha geliştirilerek 1840'ta, sekiz yıl tedavül süresi olmak üzere karşılıksız olarak ilk Osmanlı kâğıt parası olan kāime piyasaya sürüldü.

Savaşlar finanse edildi


1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nı finanse edebilmek için başvurulan ikinci kāime tecrübesi birincisinden daha sancılı oldu. Para basma (emisyon) imtiyazını 1863'te kurulan Bank-i Osmânî-i Şâhâne'ye veren devlet, yaklaşan savaşı finanse edebilmek amacıyla her türlü riski göze alarak bankanın izni olmaksızın hassas bazı bölgelerin dışında bütün ülkede tedavül etmek üzere kāime çıkardı; buna karşılık bankaya basılan paranın % 1'i oranında komisyon ödendi.

Cumhuriyet'e intikal

 

Bu uygulamada kāime çok değer kaybetti ve 1 altın, kāime olarak 13 liraya kadar yükseldi. Hazinenin elinde savaşın ardından kāimeyi piyasadan çekecek imkânlar bulunmadığı için çıkarılan toplam 16 milyon liralık kāime 1878'den sonra tedrîcî şekilde piyasadan çekildi. Son kāime, I. Dünya Savaşı'nı finanse etmek amacıyla Almanya'dan alınan borç paralar ve hazine bonoları karşılık tutularak Düyûn-ı Umûmiyye İdaresi'nin denetiminde 1915'te çıkarıldı. Yedi tertipte basılan toplam 161.018.663 liralık kāimenin bir kısmı Osmanlı döneminde piyasadan çekildiyse de 153.748.563 liralık kısmı Türkiye Cumhuriyeti'ne intikal etti.

 

Haber Ara