Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete’ye, 41.000 euro para cezası

2017’de cenaze namazı kıldırdığı için Yunan mahkemesi tarafından 7 ay hapis cezasına çarptırılan İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, şimdide Yunan Maliyesi’nin hedefinde. Aldığı arabanın kredisini Maliye’ye bildirmediği gerekçesiyle Müftü Mete’ye, 41.000 euro para cezası geldi.

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-04-25 10:03:27

İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete’ye, 41.000 euro para cezası

kupur_4

Yunanistan'da Batı Trakya Türklerine yönelik baskı ve sindirme politikası sürüyor. 2017 yılında cenaze namazı kıldırdığı için hakkında "makamı gasbetme" suçlamasıyla açılan davada İskeçe seçilmiş müftüsü Ahmet Mete'nin 7 ay hapis cezasına çarptırılması tepkilere yol açmıştı. Seçilmiş Müftü Mete, şimdi de Yunan Maliyesi'nin hukuksuz para cezasıyla gündeme geldi.
İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete bu cezanın nedenini şahsına ait sosyal medya hesabından açıkladı.
Müftü Ahmet Mete şu yazılı paylaşımda bulundu.

“Sevgili Dostlarım;
2007 den beri seçtiğiniz müftü olarak, kanunların müsaade ettiği her alanda sizlere hizmet etmeye çalıştım ve elimden geleni de yapmaya devam edeceğim.
Ancak takdir edersiniz ki devletlere karşı mücadele eden insanlar hep baskı görmüştür. İnsan haklarına duyarsız kalanlardan tehdit, hakaret, mahkemeler ve hapislerle sindirilmek istenmiştir.
Şahsım da birçoğundan nasibini aldı. Fakat en son başıma gelenin altından kalkamayacağım için sosyal medyadan siz değerli kardeşlerime arz ediyorum.
2012 de ihtiyaç sahibi öğrenciler için kermes yapmıştık ve parayı dağıtana kadar ziraat bankasına yatırmıştık. Babamdan anama kalan birkaç kuruşu da bankaya koymuştuk.
Aldığım arabanın 15.000 Euro kredisinin evrakları işleme alınmamış ve vergi dairesine bildirilmemiş gerekçesiyle de tüm bu suçlamalar neticesinde 41.000 Euro ceza gelmiştir.
Yapılan itirazlar da kabul görmemiştir. Ancak baba mirasından kalan maldan başka hiçbir malım yoktur ve bu cezayı ödeyecek paraya da sahip değilim.
Bu durumu sizlerle paylaşıyor ve gerektiğinde yardımlarınızı talep edeceğimi bildirmek isterim. Hürmetlerimle kamuoyuna duyuruyorum.”

1967 DARESİNDEN SONRA BATI
TRAKYA TÜRKLERİNE YÖNELİK
BASKILAR ARTTI

Yunanistan'da 1967 yılında yapılan askeri darbe neticesinde uygulanan sıkı yönetimde Batı Trakya Türk Azınlığına yönelik başlatılan sistematik asimilasyon faaliyetlerine 1985 yılından itibaren Müftülükler de eklendi. Yunanistan Türk azınlığın özellikle eğitim ve dini hakları konusunda haksız uygulamalarını o tarihten bu yana devlet politikası olarak sürdürüyor. İktidarda kimin ya da hangi partinin olduğu farketmeksizin Türk azınlığa dönük baskı sürdürülüyor. Uluslararası anlaşmalarla kendi müftüsünü seçme hakkı bulunan Batı Trakya Türklerine devlet tarafından müftü atanarak, seçilmiş müftülere de makam gaspı suçlaması yöneltilip bugünküne benzer mahkumiyet kararları veriliyor. 240 imam yasası ve dini eğitim konusunda çıkarılan yasalar, azınlığa ait dini vakıfların idare heyetinin Yunan devleti tarafından atanması da din özgürlüğünü baltalayan ve Türk azınlığın dinini yaşamasını engelleyen uygulamalardır. Seçilmiş müftülerine yargı üzerinden baskı uygulanarak aslında Batı Trakya Türküne gözdağı veriliyor. Yunanistan uluslararası anlaşmalarla bağlı olmasaydı bile günümüz dünyası, bir toplumun dinini yaşamada devlet terörüne uğramasını, bu denli zorluğa maruz bırakılmasını kabul etmez; etmemeli. Üstelik bu baskılar Avrupa Birliği üyesi bir ülkede Avrupa Birliği vatandaşlarına uygulanınca durum akıl almaz bir vaziyet alıyor. Avrupa Birliği hukuku, ahlakı, medeniyeti kendi vatandaşına yapılan haksız uygulama karşısında yetersiz kalıyor. Demek ki Türkler söz konusu olunca Avrupa Birliği muktesebatının himayesi, koruması, hukuku yetersiz kalıyor.

Haber Ara