Işık, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
KHK kapsamında oluşturulan Milli Savunma Üniversitesine ilişkin soru üzerine Bakan Işık, üniversitenin hukuken kurulduğunu belirterek, "Şu andaki düşüncemiz Harp Akademileri Komutanlığının, Milli Savunma Üniversitesi Rektörlüğü olarak kullanılması, yani İstanbul'da olacak." diye konuştu.
Işık, nihai kararın henüz alınmadığını vurgulayarak, Kara, Deniz, Hava Harp Okulunun isimleriyle beraber aynen devam edeceğini belirtti.
Öğrencilerle ilgili KHK'larda kararların alınıp uygulanmaya başlandığına işaret eden Işık, "Hava Harp Okulundaki pilot ihtiyacından dolayı, Hava Harp Okulunda bu yıl hemen eğitime başlanmasıyla ilgili hazırlıklarımızı sürdürüyoruz." dedi.
Bakan Işık, ikili anlaşmalardan dolayı Türkiye'deki harp okullarında eğitim gören yabancı öğrencilerin bulunduğuna da değinerek, burada da Türkiye'nin taahhütlerinde bir aksama olmaması için bazı tedbirler üzerinde çalıştıklarını söyledi. Işık, "Ağırlık görüşümüz bir harp okulunda toplanması ve burada eğitimin devam etmesi şeklindedir. Bunun dışında da Deniz ve Kara Harp okuluyla ilgili de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çok yoğun çalışma gerektiren bir alan, çalışmalar belli aşamaya gelip, olgunlaştıkça sizlerle paylaşacağız." diye konuştu.
- "Görüşme esnasında bütün makul teklifler değerlendirilecek"
Sağlık Bakanlığına devredilen GATA'daki düzenlemelerin nasıl hayata geçeceğiyle ilgili soruya Işık, "Biz hastanecilik hizmetinin bir kere Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmasında çok büyük fayda görüyoruz. Çünkü bu işi en iyi yapan Sağlık Bakanlığı, dolayısıyla askerimizin sağlık hizmetini de Sağlık Bakanlığı versin. Burada hiçbir tereddüt yok." yanıtını verdi.
Bakan Işık, GATA Tıp Fakültesinin de Sağlık Bilimleri Üniversitesine devrini yaptıklarını açıklayarak, burada önemli konunun "askeri tababet" olduğuna işaret etti. Bununla ilgili farklı görüşlerin bulunduğunun altını çizen Bakan Işık, şunları söyledi:
"Bize gelen farklı talepler var. Bu asker tababetin çok özel bir alan olduğu, 'bir harekat ya da savaş sırasında tabibin de bir harekatın unsuru olduğu' gerçeğinden hareketle, bu noktada hangi ilave adımları atarız. Şu anda bunun üzerinde Sağlık Bakanlığı ile çalışıyoruz. Bu konudaki görüşleri, düşünceleri, eleştirileri de büyük bir dikkatle değerlendiriyoruz. İnanıyorum ki en uygun sonucu Meclisteki bu Kanun Hükmündeki Kararnamelerin kanuna dönüştürülmesi sürecinde, en uygun ve doğru kararın orada alınacağına inanıyorum. Bazı değişikliklere de uğrayabilir. Zaten hükümet sevk ettiği için şu anda Mecliste. Komisyon, arkasından da Genel Kurul. Eğer komisyonda 20 günde görüşülmezse, doğrudan Genel Kurulda bu konular görüşülecek. O görüşme esnasında bütün makul teklifler değerlendirilecek."
- "15 Temmuz öncesinde de konuşmuştuk"
Işık, KHK ile Milli Savunma Bakanlığının teşkilat yapısında değişikliğe gidildiği belirtilerek tersane ve askeri fabrikalara yönelik yapılması planlanan çalışmalara ilişkin soru üzerine, TSK'da özellikle Genelkurmay Başkanlığının hastanesi, tersanesi ve fabrikasının bulunduğunu ifade etti.
Işık, hiçbir demokratik ve gelişmiş ülkede de Genelkurmay Başkanlığının tersane çalıştırmayacağına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Tersaneleri, askeri fabrikaları doğrudan Milli Savunma Bakanlığına bağlıyoruz. Milli Savunma Bakanlığı içerisinde tersanelerden sorumlu bir genel müdürlük kurduk, aynı zamanda askeri fabrikalardan sorumlu bir genel müdürlük kurduk. Ayrıca her bir tersanenin ayrı müdürü olacak, burada hem askerler hem siviller olacak birlikte çalışacaklar. Yönetimde devamlılığın sağlanması açısından da özellikle süreklilik arz eden yapıları oluşturma zorunluluğu var.
Şu anda tersanelerle ve fabrikalarla ilgili de özellikle buradaki katma değeri yükseltmeye yönelik ciddi bir çalışma yapacağız. Bunu aslında 15 Temmuz öncesinde Deniz Kuvvetleri Komutanımızla da detaylı konuşmuştuk. Mesela tersanelerde, özel sektörün yapabileceği işleri özel sektöre verelim onlar yapsınlar, özel sektörün yapamadığı çok nitelikli işler var onları da yetişmiş insan kaynağımızla tersanelerimizde biz yapalım. Bu bizim için çok önemli. Burada hem tersanelerimizin katma değerini yükseltelim hem de özel sektörü bu sayede daha da büyütelim ve geliştirelim. Artık özel sektörle, tersanelerimiz, fabrikalarımız, kamu etle tırnak gibi iç içe olsun. Birisindeki en büyük sızlanma, diğerinin canını acıyacak şekilde birbirine bağlı kılsın. Bunu başaracağız."
(Bitti)
