Ferahani, İran'daki reformcu kanada yakın olan İtimad gazetesine verdiği röportajda, İran'daki ekonomik ve toplumsal krizin nedenlerini değerlendirdi.
İran'da bugüne kadar 10 kalkınma planının hazırlandığını ama bunların gerektiği gibi uygulanmadığını belirten Ferahani, planları "siyasilerin dönemsel arzuları" olarak nitelendirdi. Ferahani, devlet erkanının aslında kalkınma arzusu içinde olmadığını savundu.
Ferahani, siyasi alandaki eksikliklerin ekonomik kalkınmanın önündeki bir diğer engel olduğunu ifade ederek, toplumun hiçbir kesminin, programların hazırlanması sürecine dahil edilmediğini kaydetti.
Türkiye'yi, ekonomik kalkınmada başarılı bir ülke olarak tanımlayan Ferahani, "iktidarın sandık yoluyla kazanılmasının, seçim sisteminin ve mevcut siyasi partilerin, Türkiye'nin farkını ortaya koyduğunu" bildirdi.
Eski bakan, Türkiye'de son dönemde enflasyonun tek haneli rakamlara indiğine, Türkiye'nin gayri safi yurt içi hasılasının İran'a göre iki fazla olduğuna dikkati çekerek, "Bugün tatil için Türkiye'ye bir milyon turist gidiyor. Bu, 40 yıl önce kişi başına milli geliri, bizimkinin yarısı olan Türkiye'nin aynısı mı?" diye konuştu.
Ferahani, İran'da "vurdumduymazlık kültürünün ve sorumsuzluğun hakim olduğu" görüşünü dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin hazırladığı rapora da değinen Ferahani, buna göre İran toplumunda güven hissinin yüzde 10, sadakatin de yüzde 8 oranında olduğunu söyledi. Ferahani, "Bu rakamlar İskandinav ülkelerinde yüzde 70 düzeyindedir. Yani toplum ahlaki çöküş içerisindedir" ifadesini kullandı.
Muhsin Sefayi Ferahani, İran'ın sorunlarının tek başına yaptırımlarla bağlantısı bulunmadığını, yaptırımların kaldırılması halinde bile çok fazla bir değişim beklentisi içinde olmadığını sözlerine ekledi.
