Dolar

32,5261

Euro

34,6059

Altın

2.489,73

Bist

9.548,09

İran'ın Gazze'deki yeni vekili: Sabirin

İran Gazze’de Hizbullah tarzında yeni bir yapı oluşturma İran’ın milyonlarca dolarlık yardımda bulunduğu yeni yapının Filistin İslami Cihad grubundan ayrılarak kurulduğu öne sürülüyor.

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-01 11:33:34

İran'ın Gazze'deki yeni vekili: Sabirin

TİMETURK | HABER MERKEZİ

İran'ın maddi destekte bulunduğu bilinen Filistinli Hamas hareketi, Suriye'de iç savaşın başlamasından bu yana Tahran'ı sinirlendirecek çok sayıda harekette bulundu. İlk olarak İran'ın müttefiklerinden biri olan Esed'i desteklemeyi reddetti. Ardınan Türkiye ile iyi ilişkiler kurup merkezlerini Suriye'den İstanbul'a taşıyarak İran'ı öfkelendirdi. Temmuz ayında ise Hamas'ın üst düzey lideri İran'ın bir diğer düşmanı Suudi Arabistan ile ilişkilerini güçlendirmek istedi ve hatta Suud Kralı Selman ile görüşmek üzere Riyad'a gitti.

İran tüm bunlara karşılık olarak maddi yardımlarını kıstı ve Gazze şeridindeki başka bir Filistinli grubu desteklemeye başladı. İran Devrim Muhafızları'nın yabancı ülkelerde faaliyet yürüten kolu Kudüs Güçleri, Gazze'deki Sabirin Hareketi'nin medya lansmanını finanse etti. Bu yeni grup Hizbullah'ı ve İran yanlısı olarak bilinen Iraklı Şii milis grubu Bedr Organizasyonu'na örnek alıyor. Yaygın kanıya göre İran, Sabirin'in Gazze'deki yeni vekili olmasını umuyor.

Sabirin Hareketi

Sabirin Hareketi'nin liderliğini, Sünni Filistin İslami Cihad hareketinin eski üyelerinden, Hişam Salem yürütmekte. Sabirin hareketi, İran'ın İslami Cihad'a Yemen'de Suudi Arabistan'ın Husilere karşı saldırısına sessiz kalmasının ardından maddi desteğini çekmesinden bir kaç ay sonra, İslami Cihad hareketinden ayrılarak kuruldu.

İslami Cihad hareketinden ayrılmalarının ardından Salem ve destekçileri Bakiyetü's Salihat isimli bir vakıf kurdular; 2014 yılı bahar aylarında ise Sabirin hareketinin kuruluşunu ilan ettiler. Şu aşamada grubun ne kadar üyesi olduğunu ve askeri açıdan ne aktif durumda oldukları bilinmiyor.

Gazze'deki söylentilere göre Sabirin hareketi İran'dan yılda 10 milyon dolar destek almakta. Söylentiye göre Sabirin üyeleri bu paranın bir miktarının İsrail'de tutuklu bulunan Filistinlilerin ailelerine veriyor.

Sabirin Hareketi ve özellikle de Salem, Şii nüfusa sahip olmayan Gazze'de Şiiliğe dönmekle suçlanıyor. Salem konuşmalarında ve sosyal medya hesaplarındaki yazılarında her ne kadar Şiiliğe döndüğünü söylememeye dikkat etse de aksini de ifade etmiyor. Ancak ikinci dereceden kanıtlar bu kanıyı destekliyor: Sabirin Hareketi üyeleri açık bir biçimde Şii literatürünü yayıyor ve Şiilikle ilgili seminerler düzenliyor. Hareket ayrıca Aşure günü ve kendini kırbaçlama gibi Gazze'de daha önce hiç şahit olunmamış Şii ritüelleri sergiliyor. Salem yakın zamanlarda yaptığı açıklamada “Filistin'in özgürlük yolu Kerbela'dan geçer” demişti.

Salem, İran Devrimi'nin sene-i devriyesinde toplantılar düzenliyor ve Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı öven açıklamalarda bulunuyor. Salem konuşmalarında ayrıca Hamaney'in sözlerinden alıntılara yer veriyor. Sabirin hareketinin logosu Arapça Allah kelimesinin ortasından filizlenen bir silah olması açısından Hizbullah'ın logosuyla benzerlik arzediyor. Hamas ve Filistin İslami Cihad Hareketinin aksine Salem hemen itaat ederek, Suudi Arabistan'ın Yemen'deki saldırılarını kınamıştı.

Sabirin Hareketi aynı İran gibi Amerika karşıtı bir söylem ve siyaset izliyor ve ABD politikaları eleştiren bildiriler yayınlıyor. Hareket ayrıca Hizbullah yetkililerin Amerika'nın terör listesinde olmasını da eleştiriyor.

Hareketin bütün bu çabalarına rağmen Sünni Gazze'de kendine yer edinmesi zor görünüyor. Diğer taraftan Hamas da Gazze'de Sabirin'in hareket alanının kısıtlıyor, hareket üyelerinin toplantı yapmalarına engel oluyor ve yerel basında hareketten bahsedilmesine yasaklar getiriyor.

Bu şartlar altında hareketin istenilen şekilde büyümemesi sponsorları Tahran ve Beyrut'u üzmüş gibi görünüyor. Sabirin Hareketi Filistinlilerin çoğu tarafından bilinmiyor. Kamu oyunun karşısına çıkması, röportajlar vermesi ve açıklamaları da Filistinlilerin genel söylemi üzerinde pek etki yapmış gibi görünmüyor.

Washington Institute tarafından yayınlanan inceleme, Melahat Kemal tarafından Timeturk için Türkçe'ye aktarılmıştır.

Haber Ara