BMD'den yapılan açıklamaya göre hazır giyim sektörünün önde gelen isimleri, İran'la Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya (P5+1 ülkeleri) arasında nükleer müzakerelerde varılan anlaşmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
BMD Başkanı Kariyo, 1-4 Eylül tarihleri arasında Tahran'a ticaret turu organize ettiklerini anımsatarak, "27 markamızdan 35 kadar temsilcimiz ile İran'a gidecek ve bu ülkedeki fırsatları inceleyeceğiz. Burada Türk markaları için büyük bir pazar var. Öngörülerimize göre 20 Türk markası 3 yılda 500 mağaza açacak" ifadelerini kullandı.
Söz konusu anlaşmanın çok değerli olduğunu ancak daha atılacak çok adım bulunduğunu belirten Kariyo, şöyle devam etti:
"Daha atılacak çok adım var. Daha imzalanmış bir metin yok. ABD senatosunda ve BM Güvenlik Konseyi'nde yaklaşık 60-90 gün arasında devam edecek bir süreç var. Yani bugünden yarına İran pazarı tamamen açılacak anlamına gelmiyor. Ancak daha şimdiden kendimizi yeni döneme hazırlamalıyız. Bunun için yeterli zaman var. BMD'nin yurt dışı açılım vizyonunun ne kadar güçlü ve doğru olduğunu bu durum bize kanıtladı. Penti olarak biz en az 20 mağaza açacağız."
- "Bugüne kadar İran'ı hep zor bir pazar olarak gördük"
Kariyo, bugüne kadar İran'ı hep zor bir pazar olarak gördüklerini, yüksek vergi oranları ve perakende sektörünün yeterince olgunlaşmamasının markalar açısından dezavantaj olduğunu belirtti.
Yakın zamanda diğer ülkelerle ilişkilerin yumuşayacağı ve bu anlaşmanın İran ekonomisinin büyümesini sağlayacağı öngörüsünde bulunan Kariyo, Türkiye ile İran arasında Tercihli Ticaret Anlaşması'nın imzalandığını da hatırlattı.
Bugün yaklaşık 16 milyar dolar olan iki ülke arasındaki ticaret hacminin en azından iki katına çıkma potansiyeli olduğuna inandıklarını vurgulayan Kariyo, şunları kaydetti:
"Yurt dışına yatırım planlayan Türk markaları İran'daki firmalarla işbirlikleri kurarak, yatırımlar planlayarak, var olan işbirliklerini artırarak daha etkin olacak. Örneğin BMD olarak biz, geçtiğimiz aylarda Tahran'ın en büyük AVM projesi için İstanbul'da İranlı yatırımcıyla başlattığımız temasları da ilerletiyoruz. Ancak bu yatırımları sadece perakende veya alışveriş merkezi yatırımı olarak düşünmemek lazım. Sanayi, ticaret, turizm ve altyapı gibi yatırımlarla Türk şirketleri İran'a bir an önce girmelidirler, bu alanlarda İranlı şirketlerle iş birliği yapmalı. Türk markaları olarak İran pazarına ne kadar erken girersek o kadar avantajlı olacağız. Özellikle tarihi ve kültürel yakınlığımız sayesinde bu ülkede önemli adımlar atabileceğiz. Kısa ve orta vadede çok avantajlı konumda olduğumuz İran pazarında bu konumumuzu uzun vadede de koruyabilmek için stratejiler oluşturmak gerektiğine inanıyorum. Bu durum tarihteki Türk-İran rekabetinden kaynaklanıyor."
Kariyo, bu avantajı kullanarak İran'a güçlü biçimde yerleşilmemesi durumunda, İran'ın gelecekte perakende, sanayi, turizm ve hatta askeri alanda Türkiye'ye rakip olacağını vurguladı.
Bu nedenle stratejinin bugünden sağlam biçimde belirlemesinde fayda olduğuna işaret eden Kariyo, "Diğer yandan İran'ın uluslararası ticaretle ve perakendeyle yakınlaşması, ülkede fikri mülkiyet haklarında da ilerleme sağlayacaktır. Gerek uluslararası markaların, gerekse Türk markalarının önemli önceliklerinden olan fikri mülkiyet hakları konusunu, markaların İran pazarına girişinde önemli bir etmen olarak görüyoruz. Bu sorunun çözümünde atılacak adımlar İran'ın da yararınadır" ifadelerini kulandı.
- "Türk markalarının İran'daki bilinirliği ve prestiji yüksek"
BMD Başkan Yardımcısı Cüneyt Yavuz ise İran ile yürütülen görüşmelerin anlaşmayla sonuçlandırılması yönündeki kararın, bölgeyi ve dünyayı olumlu etkileyeceğini bildirdi.
Perakende ve alışveriş merkezi açısından İran'da inşaat ve proje aşamasında olan, 15 bin metrekarenin üzerinde 100 alışveriş merkezinin bulunduğunu aktaran Yavuz, Türk markalarının İran'daki bilinirliği ve prestijinin yüksek olduğunu, zaten birçok Türk markasının İran pazarında yer aldığını ve bu markaların yanına yenilerinin ekleneceğini kaydetti.
BMD olarak pazara girişi kolaylaştırmak, markalara yol göstermek için 1-4 Eylül arasında Tahran'a tur düzenlediklerini hatırlatan Yavuz, "27 markamızdan 35 temsilci Tahran'a gidecek ve AVM'leri ve önemli caddeleri inceleyecek, AVM yatırımcılarından ve yöneticilerinden bilgi alacak, ticaret ataşeliğimizden ve büyükelçilikten İran'a dair somut bilgiler alacak, 'Master franchise' adayı yatırımcılarla B2B toplantılar gerçekleştirecek" ifadelerini kullandı.
Amaçlarının bu ziyaretle markalarına İran pazarını olabildiğince ayrıntılı aktarmak ve kafalarındaki sorulara yanıt bulmalarını sağlamak olduğunu vurgulayan Yavuz, "Mavi olarak İran pazarına master franchise iş modeli ile 2014 yılı başında girdik. Bugün itibari ile İran'ın Tebriz, İsfahan, Meşhet, Hazar ve Kiş şehirlerinde 5 adet mağazamız bulunmaktadır. 2015 yılı sonunda Tahran'da ilk mağazamızı açarak, 3 yıl içinde 15 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz" değerlendirmesini yaptı.
- "2017 yılında orada en az 4 mağaza açmamız gerek"
İpekyol Yönetim Kurulu Üyesi Nejdet Ayaydın ise İran'ın kendileri için iyi bir pazar olduğunu ve mutlaka 2017 yılında orada bulunarak en az 4 mağaza açmaları gerektiğini belirtti.
Derimod Yönetim Kurulu Üyesi Murat Zaim de İran'ın 80 milyonluk nüfusu, kültürü ve tüketim alışkanlığıyla Orta Doğu'daki en önemli pazarlardan biri olduğunu vurguladı.
Derimod olarak kendilerinin Tebriz'de bir, Tahran'da ise iki mağazaları olduğu bilgisini veren Zaim, iki ay sonra da Meşhed'e mağaza açacaklarını ve her sene 5 mağaza açarak sektördeki öncü firma olmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Çilek Yönetim Kurulu Üyesi Talha Çilek de anlaşmanın İran ekonomisinin geleceği için bir milat olduğunu vurgulayarak, "Biz Çilek olarak son 2 yılda İran'da üretim konularında çalışmalar başlattık. Çünkü bu anlaşmanın eninde sonunda olacağını biliyorduk. Avrupa ve Rusya'da kriz varken İran gibi yükselen bir pazarın Türkiye ve dünyaya açılması çok önemli. Herkesin bu fırsatı dolu dolu değerlendirmesini diliyorum" ifadelerini kullandı.
Twigy Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Öncel'in ise açıklamada şu görüşlerine yer verildi:
"Komşumuz İran'a ambargonun kalkması önce İran halkını, sonra da bizi çok mutlu etti. Türk dizilerine ve markalarına İran'da büyük ilgi olduğunu biliyoruz. Sadece bize değil dizi oyuncularımıza da reklam işbirliği anlamında büyük fırsatlar oluştu. Önümüzdeki günlerde markalarımızın tanıtımında çok güzel işbirlikleri olacağını tahmin ediyorum."
