Dolar

32,3339

Euro

35,1327

Altın

2.308,99

Bist

9.079,97

İpek Yolu güzergahı ve olası ayaklanmalar

6 Yıl Önce Güncellendi

2019-01-29 08:21:06

İpek Yolu güzergahı ve olası ayaklanmalar

Uzun zamandan beri ABD'nin "tek yol tek kuşak" projesine nasıl bir gerilim ve bozucu bir parametre ile baktığını bilmekteyiz. Rusya, Çin, Türkiye, Ukrayna, Kafkaslar, İran, Afganistan gibi geçit güzergahlarındaki hareketliliği biraz da bu gözle okumamız lazım.

Kafkasya'daki hareketliliğin yakın zamanlarda doruk yapacağını, giderek farklı boyuta geçme riskinin olacağını görmemiz lazım.

Yukarı Karabağ meselesinin çözümlenmesi istikametinde, bölgeye hakim güçlerin nasıl bir çözüm uygulaması tasarladıklarına baktığımızda, sürecin sancılı olacağını görebiliyoruz. Büyük güçler çatışırken, esas zararın çatışma bölgesindeki ülkeler ve halkların olacağını göz ardı edemeyiz.

Türkiye'nin, İran'ın, Rusya'nın ve Çin çevresinin ateş çemberine dönüştürülmesi, direnmenin önünü kesmek için olduğunu var sayarsak, çatışmanın sıcak savaşa dönüşme ihtimalini yok sayamayız.

Latin Amerika'daki gelişimleri, darbe ve ayaklanmaları da konuya eklersek, ABD "tek renkli dünya oluşumu" konusunda elinde patlayan düzeninin yerini doldurma gayretinde. "Dünya insanı" kurgulama gayreti, "ulus vatandaşı" profilini zorlamakta. İşte kırılma noktası da burasıdır.

İnsanlar uluslarını, sınırlarını, milli ananelerini, milli kodlarını sahiplenmek isterken; "yeniliğin ve modernizmin temsilcisi olacak" iddiası ile"dünya vatandaşı" profilini devreye sokma ısrarı, esasında ABD'nin "tek güç olma" gayretine hizmet eden projesidir.

Batı; hep zenginliklerle dolu coğrafyalar, Latin Amerika, Orta Doğu, Orta Asya, Kafkasya, Afrika gibi gelişmekte olan ve gelişmemiş bölgelerde hep bozulmayı ve dağılmayı destekledi. Diktatöryel ve otoriter yönetimlerin bu kadar yer bulması, Batı desteği olmadan mümkün değildir.

Ne hikmetse, tüm zengin bölgeler sefaletle boğuşmakta! Halkların kendi servetlerine sahip olmaması için, halkların rızası ile iş başına gelmeyen iktidarların desteklenmesi, ileride ayaklanmalar sayesinde kendi kontrolündeki "sözde demokratik güçlerin" hakimiyete gelmesini sağlamak içindir. Önce halkını sömüren ve sömürdüğü servetleri dünyayı yönetenler ile paylaşan otoriter ve diktatöryel yönetimleri ayakta tutar, sonra sokak hareketleri ile yeniden oluşumları tetiklemek normaldir. Sokaktaki hareketlerin ise bağımsız ve hür irade ile hareket edip etmediğine bakmak, esas şarttır. İpek Yolu güzergahının şimdilerde ayaklanmalarla süsleneceğini göz önünde bulundurursak, bu güzergahtaki ülkelerin "kendi içinden doğal kodlarla reformlara gitmesi" aklını devreye sokmak şarttır. Aksi taktirde aynı küresel akıl, iktidardaki kendi adamlarını sokaktaki kendi adamları ile değişmeye hevesli olacaktır.

Haber Ara