Cameron, Slovakya'nın başkenti Bratislava'da yapılan "Küresel Güvenlik Forumu"nda yaptığı konuşmada, DAEŞ'in dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biri olduğunu belirtti.
Birçok Avrupa ülkesinden genç insanların DAEŞ'e katılmak için Ortadoğu'ya seyahat ettiklerini kaydeden Cameron, "Genç kızlar ve erkekler, masum insanları öldürmek için vücutlarına patlayıcılar sararak, sevgi dolu, güvenli evlerini, ailelerini geride bırakıyorlar ve binlerce kilometre seyahat ediyorlar. Evliliğin 9 yaşında yasal olduğu ve kadınların rolünün cihad yanlılarına hizmet etmek olduğu yerlere gidiyorlar" diye konuştu.
Cameron, DAEŞ tehdidinin nedeninin ideolojik olduğunu ve bu ideolojinin de "İslami aşırıcı ideoloji" olduğunu söyledi. "İnsanlar, DAEŞ'in dünya görüşünü nasıl savunuyor?" diye soran David Cameron, bazı kişilerin DAEŞ'in bazı görüşlerine sessizce göz yumduğunu ve desteklediğini dile getirerek, "DAEŞ'in ideolojisi şeytanca ancak günümüzde etkili. DAEŞ, ortaçağa aitmiş gibi görünebilir ancak DAEŞ'in taktikleri modern. Örneğin dünya görüşlerini özellikle interneti kullanarak yaymaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
Radikalleşmenin kişiden başladığını ve bunun kaynağına inerek, nedenlerinin önlenmesi gerektiğini belirten Cameron, İngiliz polisi ve güvenlik güçlerinin DAEŞ'e katılmak isteyenleri önleyemedikleri için suçlanmaması gerektiğini kaydetti.
İngiltere'den Suriye'ye ve Irak'a seyahat eden İngiliz vatandaşlarının çoğunun DAEŞ'e katıldıkları tahmin ediliyor. İngiliz polisi, geçen yıl çoğu Suriye bağlantılı 200'den fazla kişiyi terör şüphesiyle gözaltına almıştı.
Son olarak, üç kadın ve beraberinde 9 çocuğun Suriye'ye seyahat ettiği ortaya çıkmıştı. Öte yandan, geçen hafta sonu Irak'ta kendini patlatan 17 yaşındaki Talha Asmal'ın İngiltere'nin Batı Yorshiker bölgesinden olduğu açıklanmıştı.
