Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

İndependent gazetesi: S. Arabistan'ın infazında İngiliz sessizliğinin sırrı nedir?

Silah kaçakçılığına karşı kampanyanın sözcüsü Andrew Smith, Suudi Arabistan’da son gerçekleştirilen 37 idama karşı İngiltere ve Batılı ülkelerin sessiz kalmasını eleştirdi. Veliaht Prens Selman’ın modernist imaj çalışmalarının da kandırmaca olduğunu söyledi.

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-04-26 11:34:28

İndependent gazetesi: S. Arabistan'ın infazında İngiliz sessizliğinin sırrı nedir?

Silah kaçakçılığına karşı kampanyanın sözcüsü Andrew Smith, Suudi Arabistan'ın teröre karıştığı gerekçesiyle 37 kişiyi idam etmesi karşısında İngiliz hükümetinin duyarsızlığını eleştirerek, “Batı ne zaman sesini yükseltecek” dedi.

Smith, İndependent gazetesine verdiği röportajda, İngiliz hükümeti ile Dışişleri Bakanlığı'nın, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın önderlik ettiği ‘reform kampanyası'na verdiği cevabın sessiz olduğunu söyledi.

‘SUUDİ PRENSİ SELMAN'IN
MODERNİST İMAJI KANDIRMACA'

Andrew Smith, Kraliçe Elizabeth'in bir öğle yemeği davetini kabul ederek İngiltere'ye 3 günlük ziyaret gerçekleştiren Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman'ın, ziyareti kapsamındaki görüşmelerde kendini, Kraliyet ailesine ‘reformcu' olarak sunmaya çalıştığını dikkati çekerek şunları söyledi:
"Muhammed Bin Selman'ın kampanyası, İngiltere'de durmadı, Amerika'ya gitti ve teknoloji devleri, işadamları ve medya figürleriyle tanışmak için Los Angeles'i ziyaret etti. Ziyaretin amacı, reformcuya ihtiyacı olan bir ülkede modernist bir imaj ve ilerlemenin gücünü sunmaktı.
Uluslararası Af Örgütü ise, Suudi Arabistan'ın işkence sonucu elde ettiği itiraflara dayanarak geçen salı günü 37 kişiyi idam ettiğini, idam edilenlerin arasında 16 yaşındaki öğrenci Abdul Karim el-Hawaj'ın da bulunduğunu açıkladı.
Af Örgütü tarafından yürütülen araştırmaya göre, Veliaht Prens Selman'ın iktidara gelmesinden sonra Suudi Arabistan'da rejim karşıtı protestolarda tutuklanarak, idam edilenlerin sayısının iki katına çıktığı tespit edildi. Bu infazlar, Suudi Arabistan'daki insan haklarının azaldığını gösteren bir dizi uygulama.”

‘PRENS SELMAN'IN EN BÜYÜK
SUÇU: CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ'

Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'ın başta Batı olmak üzere bütün dünyaya karşı iki yüzlü davrandığını öne süren Andrew Smith, “Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'ın kadınların araba kullanmasına izin vermesi çok övüldü. Ancak bu hikayenin ardında gerçeği savunan kadınların bazıları ise artık demir parmaklıklar ardında.
Veliaht Prens'in en büyük suçu, İstanbul'daki Suudi Konsolosluğu'nda öldürülen ve bedeni kesilmiş gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti” dedi.

‘İNGİLTERE HÜKÜMETİ, YEMEN'DEKİ
SUUDİ VAHŞETİNE RAĞMEN
BU ÜLKEYE SİLAH SATTI'

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine yönelik soruşturmaların sürdüğünü belirten Smith, “ABD ile Batı istihbarat ve güvenlik kurumları, Kaşıkçı'nın öldürülmesinde Suudi lideri Veliaht Prens Selman'ın sorumlu olduğuna inanıyor. Aynı zamanda, Suudi Veliaht Prens Selman, Yemen'deki büyük bombalı saldırıya eşlik etti. Dört yıl boyunca savaşta 70.000'den fazla insan öldürüldü. Yemen'de 24 milyon insan var ve nüfusun yüzde 80'i acil yardıma muhtaç. Suudi yöneticilerin vahşetine rağmen, ABD ve Batılı ülkelerin askeri ve siyasi desteği sürüyor.
Örneğin, İngiliz hükümeti, Yemen savaşında kullanılmak üzere , S. Arabistan'a askeri uçak ve bombalar dahil, 4,7 milyar lira değerinde silah satışına izin verdi.

‘SELMAN'A EN GÜÇLÜ DESTEK
TRUMP VE TERESA MAY'DEN GELDİ'

Veliaht Prens Selman'ın diktatörlüğünü sürdürmesinin nedenlerinden biri de uluslararası arenada destek bulması. Selman'a en güçlü destek ABD Başkanı Donald Trump ve İngiltere Başbakanı Teresa May gibi liderlerden geldi.
Yemen'deki savaş ve insani kriz, Suudi Kraliyet Prensi'nin Batı ülkelerindeki ziyaretleri boyunca devam etti. Selman'ın dünya liderleri ve yıldızlarıyla el sıkışması, Selman'ın kişiliğinden bir şey değiştirmedi.”

‘İNGİLTERE GİBİ HÜKÜMETLER
SUUDİ REJİMİN CİNAYETLERİNE
YARDIMCI OLUYOR'

Gazeteci Kaşıkçı'nın ölümü, Suudi ailesini tedirgin ettiğini, daha önce karşılaşması gereken soruları cevaplaması için zorladığını belirten Andrew Smith; ancak son gerçekleştirilen idamların, dost kaybetmekten korkan diktatörce davranışlar olarak görünmediğini söyledi.
İngiliz hükümeti ve Dışişleri Bakanlığı'nın Suudi Arabistan'daki idamlara karşı sessizliğini tepki gösteren Andrew Smith, “ İngiltere gibi hükümetler, Suudi rejimini desteklemeye ve silahlandırmaya devam ettiği sürece, yalnızca cinayetten kaçmalarına yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda bu sözlerini yerine getirmelerini de yardımcı oluyor" dedi.

Haber Ara