Sudan Askeri Geçiş Konseyi ile Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri arasındaki geçiş dönemindeki yönetim kurumlarının oluşumuna ilişkin anlaşma henüz tamamlanmadan, başta İslami güçler ve hareketler olmak üzere anlaşmayı reddeden tarafların dairesi genişledi.
Askeri Geçiş Konseyi, muhalefetle ‘üç yıllık bir geçiş dönemi, özgürlük ve değişim güçlerinin oluşturduğu bir hükümet, yine özgürlük ve değişim güçlerinin üçte ikisini kontrol ettiği bir meclis' hususlarında anlaşırken, geriye çözülmeyen tek düğüm olarak askeri konseyin yerini alacak olan egemenlik konseyindeki askeri ve sivil temsilin oranları kaldı.
Siyasi güçler ve silahlı hareketler, parlamentoda özgürlük ve değişim güçlerine dahil olmayan partilere bırakılan oranları eleştirdiler. Bu oranın oldukça adaletsiz olduğu değerlendirmesinde bulunan gruplar, muhalefetin parlamentonun üçte ikisinden ibaret olmadığını dile getirdiler. Ayrıca Sudan devriminin yalnızca özgürlük ve değişim güçleriyle sınırlı olmadığını, bilakis bütün halkın devrime katıldığını belirttiler.
BAŞKALARI İÇİN
BAĞLAYCI OLMAYAN ANLAŞMA
Devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir döneminde iktidara ortak olan Halk Kongresi Partisi, özgürlük ve değişim güçleri ile askeri konsey arasındaki ‘geçiş döneminin süresi ve yönetim yapısı' üzerine varılan anlaşmayı reddettiğini açıkladı.
Halk Kongresi Partisi Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter İdris Süleyman, askeri konseyi ile özgürlük ve değişim güçleri arasındaki ikili diyalogları reddettiklerini belirterek, söz konusu diyaloğun kendileri veya diğer herhangi bir taraf için bağlayıcı olmadığını ifade etti. Süleyman, açıklamasının devamında gücün tekelleştirilmesi girişimlerine karşı olduklarını belirterek, devrimi halka geri getirecek bir karara varılmasını istediklerini kaydetti.
Süleyman, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri bünyesinde bulunan partilerin çoğunun küçük ve kitlesel bir üsten yoksun olduğuna dikkat çekti. Ayrıca Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri'nin dışlayıcı bir politika benimsediği hususunda uyarılarda bulunarak, “İçimizde demokratik bir dönemi ve iktidarın halka iadesini istemeyen güçler var. Bu müdahalelere direnmek için iç cepheyi birleştirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
HAKSIZ ANLAŞMA
2020 Kuvvetleri Koalisyonu, Sudan Askeri Geçiş Konseyi ile Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri arasında imzalanan anlaşmayı reddettiklerini açıkladı. Koalisyon, tarafların ‘Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri'ne yasama konseyinde üçte ikilik bir oran verilmesi, diğer tüm partilere ve güçlere ise üçte birlik bir oran bırakılması' hususundaki uzlaşılarını kınadı.
Bakanlar kurulunun Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri'nin tekelinde olmasına yönelik eleştirilerde bulunan koalisyon, egemenlik konseyinde ordunun temsil edilmesini kabul etmediklerini ifade etti. Koalisyon, bütün bunların ‘diktatörlük, bencillik ve dışlayıcılık' ruhundan beslendiğini dile getirerek, çeşitli barışçıl yollarla bu anlaşmaya olan muhalefetlerini sürdüreceklerini vurguladı.
Independent Arabia'nın haberine göre, koalisyon partileri ve ülkenin doğusundaki hareketler, anlaşmayı reddettiklerini açıkladılar. Taraflar, söz konusu anlaşmanın, ‘ülkenin doğusundaki savaşı sona erdiren Doğu Sudan Anlaşması, Beşir rejimi ve bazı Darfur hareketleri arasındaki Doha Anlaşması ve uzun mücadele ve fedakarlık sonucu varılan Abuja Barış Anlaşması gibi daha önceki barış anlaşmalarını iptal ettiğini dile getirdiler.
Koalisyon, ilgili anlaşmanın federal yönetimi ilga ettiği değerlendirmesinde bulunarak, bu durumun ülkede uzun iç savaşlara yol açan marj ve merkez çatışmasını güçlendireceğini kaydetti. Koalisyon ayrıca, askeri konseyin tüm siyasi güçlere eşit mesafede durması çağrısında bulundu.
GÖSTERİLER
Hartum'da Cuma namazından sonra sokaklara dökülen kalabalıklar, İslamcı hareketlerin çağrılarına yanıt vererek ‘askeri konseyi ile muhalefet arasındaki anlaşma' karşıtı gösterilerde bulundular.
Göstericiler, şeriata dokunulmaması yönünde uyarılarda bulunarak, bazıların ülke anayasasına İslami hukuk haricindeki yasalar koyma girişimlerini reddettiklerini dile getirdiler. Hartum'un güneyindeki Gabra bölgesinde gerçekleştirilen en büyük gösterilerde, “Bu devrim halkın devrimidir. Bu halk Müslüman bir halktır” sloganı atıldı.
