Dolar

32,5217

Euro

34,8010

Altın

2.422,33

Bist

9.703,85

İlim Yayma Vakfı Genel Kurulu

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (4)- 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, milletin doğrudan iktidarının adıdır. Artık karar verici olan millettir. Cumhurbaşkanı kanun yapamaz, kanun teklif edemez. Cumhurbaşkanı sadece bütçeyle ilgili teklif verebilir'- 'Çıkardığı kararnameler hiçbir zaman ne anayasanın yasalarının üzerindedir ne de kanunun üzerindedir. Eğer bir konuda kanun varsa, o zaman kararnamenin de

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-03-19 17:35:57

İlim Yayma Vakfı Genel Kurulu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, milletin doğrudan iktidarının adı olduğunu belirterek, "Artık karar verici olan millettir. Cumhurbaşkanı kanun yapamaz, kanun teklif edemez. Cumhurbaşkanı sadece bütçeyle ilgili teklif verebilir. Çıkardığı kararnameler hiçbir zaman ne Anayasa'nın yasalarının üzerindedir, ne de kanunun üzerindedir. Eğer bir konuda kanun varsa, o zaman kararnamenin de hiçbir hükmü, hiçbir geçerliliği yoktur. Aldatmayın milleti. Millete doğru konuşun." dedi.

Cumhurbşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde İlim Yayma Vakfının Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, "Bizim dik durmamız lazım. Dikleşmeyeceğiz ama dik duracağız. Bize aba altından sopa gösterenlere diyorum ki, o günler artık geride kaldı. Sizin tehditlerinize, zorbalıklarınıza boyun eğen bir Türkiye artık yok. Biz tek bir vatandaşımızın dahi kılına zarar gelmesine izin vermeyiz. Buna teşebbüs eden her ülke sonuçlarına katlanır. Biliyoruz ki milletimizin sırtını yere getiremedikçe daha da hırçınlaşacak, daha da çirkefleşecekler. Ama onlar ne yaparsa yapsınlar biz vakarımızdan, soğukkanlılığımızdan, hukuk ve diplomasiden asla taviz vermeyeceğiz. Çünkü biz Rabbimizin verdiği şu ilahi müjdeye tüm kalbimizle inanıyoruz. Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın eğer inanmışsanız üstün gelecek olan sizsiniz." diye konuştu.

Erdoğan, inanan, inandığı dava uğruna mücadele eden ve zaferin yalnızca hak katında olduğuna iman edenlerin asla yeise kapılmadıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bizler birilerinin hasta adam yaftası vurduğu zamanlarda bile Çanakkale'de destan yazmış bir ecdadın torunlarıyız. Kurtuluş Savaşı'nda bu vatanı bizlere çok görenlerin heveslerini kursaklarında bırakmış bir milletin evlatlarıyız. 15 Temmuz'da değerlerinden sapmadığını cümle aleme gösteren böyle bir milleti kim dize getirebilir? Allah'ın izniyle sizler gibi dostlarımızın sizler gibi gençlerimizin sahip çıkmasıyla yolumuza devam edeceğiz. Çünkü biz şu hakikati çok iyi biliyoruz. İnsanı büyük yapan düşüncesidir. İnsanı üstün kılan inancıdır, davasıdır, değerleridir. Biz insana, tabiata, eşyaya başkaları gibi bakamayız. Biz güçsüze el kaldıramaz, ülkemize sığınan mazlumları onların yaptığı gibi kap dışarı edemeyiz. Merhum Aliya İzzet Begoviç'in sözlerini asla unutmayacağız. 'Avrupa'ya kafam önümde eğik gitmiyoruz. Çünkü, çocuk, kadın ve yaşlı öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptı. Hem de Batı medeniyeti adına ve Batı'nın gözü önünde yaptı.' Evet bizler buyuz."

Böyle bir medeniyetin temsilcileriyle, böyle bir ecdadın torunları olduklarını kaydeden Erdoğan, "Biz milletimize, özellikle de gençlerimize güveniyoruz. Şimdi gençler, 16 Nisan'da asıl gün sizindir. Bu çok önemli. Şimdi çıkıyor ana muhalefetin başındaki zat ne diyor? '18 yaşındaki gençler parlamentoya girecekmiş' diyor. 'Olur mu böyle şey' diyor. Daha önce de girmelerini isteyendi. Sadece 18 yaş girmiyor. 18 giriyor, 19 giriyor, 20 giriyor, 21 giriyor, 22 giriyor, 23 giriyor, 24 giriyor. Bunların hepsi giriyor. Bakalım sen ne kadar aday çıkaracaksın asıl olan budur. Ama biz gencimize güveniyoruz. Çünkü biz Fatih Sultan Mehmet'in yürüdüğü yolda yürüme gayreti içindeyiz. Bir çağı kapatıp, bir çağı açtığı zaman 21 yaşında olan Fatih'in izinde yürüyoruz." şeklinde konuştu.

- "Bunlar akşam yatıyorlar başka, sabah kalkıyorlar başka"

Erdoğan, "Bunun için gençler bulunduğunuz okullarda, yurtlarda genç arkadaşlarınızla bunları konuşmalısınız ve sizi küçük görenlere gereken bu noktada dersi vermelisiniz. Kaldı ki diyor ki, 'bunlar askerlik, maskerlik yapmayacak. Parlamentoya girecek, girdiği zaman hemen gayet güzel maaşını da almaya başlayacak, askerlik de yok'. Ne demek askerlik yok? Parlamentodaki görev bir askerin yaptığı görevden daha mı kutsiyeti az bir görevdir?" dedi.

Sadece erkekler değil kızlardan da aynı yaş grubunda parlamentoya girecek olanlar bulunduğunu belirten Erdoğan, "Onları niye görmüyorsun? Onlar da var. Emeklilik meselesinde de diyelim ki bir dönem parlamentoda kaldı, o bir dönemden sonra eğer özel sektörde çalışacaksa, çalıştığı yer zaten bütün sigorta primlerini öder, kalacaksa, aksi takdirde kendisi ödemek zorundadır. Herkes nasıl emekli oluyorsa o da o sıra, o dönem geldiği zaman emekli olacaktır. Bunların hiçbirini söylemiyor. Emekli olacak diyor. Bunlarda yalan var ya aman ya Rabbi... Bunlar akşam yatıyorlar başka, sabah kalkıyorlar başka. Vatandaşımız da tabii bu yalan makinası çalıştıkça, bunları anlamakta bazen zorlanıyoruz." ifadelerini kullandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, milletin doğrudan iktidarının adıdır. Bunu da bilmenizi istiyorum. Artık karar verici olan millettir. Cumhurbaşkanı kanun yapamaz, kanun teklif edemez. Cumhurbaşkanı sadece bütçeyle ilgili teklif verebilir. Diyelim ki bütçeyle ilgili verdiği teklif parlamentoda reddedildi. Bir önceki yılın durumu değerler üzerinden değerlendirilerek o devreye girer, Niye? Aksamalar olmasın diye. Durum bu. Çıkardığı kararnameler hiçbir zaman ne anayasanın yasalarının üzerindedir, ne de kanunun üzerindedir. Eğer bir konuda kanun varsa, o zaman kararnamenin de hiçbir hükmü, hiçbir geçerliliği yoktur. Aldatmayın milleti. Millete doğru konuşun. O konuda yasal bir düzenleme yoksa, o zaman Cumhurbaşkanı orada kararname ile bir düzenleme yapabilir. Böyle bir yetkiyi ona veriyor. Niye? Hız kazandırmasının sebebi Cumhurbaşkanlığı sisteminin zaten bu. Bu sistem 14 yıldır, mevcut sistemi söylüyorum, şahsi gayretlerimizle tesis edilen istikrar, güven ve özgürlük ortamının bundan sonra yeni anayasayla, anayasal korumaya alınmasıdır. Yaptığımız iş budur. Cumhurbaşkanlığı sistemi milli birliğimizin, 80 milyonluk Türkiye'nin kardeşliğinin teminatıdır. Yeni hükümet sisteminin üniter yapımızla da bir ilgisi yoktur. Zira üniter yapı kesinlikle korunacaktır."

Esasen hükümet sistemleriyle üniter yapılar arasında bir ilişki de olmadığını vurgulayan Erdoğan, başkanlıkla yönetilen 59 ülkenin dünyada 44'ünde üniter yapı varken, parlamenter sistemle yönetilen 76 ülkeden sadece 48'inin üniter yapıya sahip olduğunu aktardı.

- "Cumhurbaşkanlığı sistemini 4 esasa bağlıyoruz"

Cumhurbaşkanlığı sistemini 4 esasa bağladıklarını kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:

"Bizim rabiamız bu. Ne diyoruz, tek millet diyoruz. Ülkemiz 80 milyonuyla, Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abhazasıyla, Boşnağıyla, Romanıyla velhasıl. 80 milyon tek milletiz. İki, tek bayrak. Bayrağımız şehidimizin kanından rengini alıyor. Hilal bağımsızlığımızın ifadesidir. Yıldız şehidimizin ta kendisidir. Üçüncüsü, tek vatan. 780 bin kilometre kareyle tek vatan. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Vatan, imar geçmiş araziye benzer. İmar geçmemiş değil. Niye imar geçmiş diyorum? İmar geçmesi demek işte kandır, şehittir, gazidir, onunla, vatan namınadır. O topraklar için ölenler varsa, o topraklar için şehit olanlar varsa, gazi olanlar varsa o topraklar vatan olma şanına ulaşır ve kavuşur. Dördüncüsü tek devlet. Şu anda bizim Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka bir devlet tanımını asla kabul etmiyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birilerinin kendilerine göre gayretlerinin boşuna olduğunu söyleyerek, "O gayretleri Tendürek'te nasıl boşa çıkardıysak, Besler deresinde nasıl boşa çıkardıysak, Cudi dağlarında nasıl boşa çıkardıysak, Kandil'de nasıl boşa çıkardıysak, boşa çıkarmaya devam edeceğiz. Bu konuda da asla durmuyorum. İnşallah 16 Nisan'da sizlerin desteği ve milletimizin teveccühüyle, ülkemizin yeni bir döneme girmesini sağlayacağız. Ben özellikle saygı değer milletimden, sevgili genç kardeşlerimden şurada kalan kısa süre içerisinde kapı kapı dolaşarak, Türkiye genelinde telefonla ulaşabilecekleri her yere ulaşıncaya kadar, şu 18 madde üzerinde de çalışmak suretiyle gayret göstermelerini ve 16 Nisan'da ülkemizin yeni bir güç devşirmek suretiyle aydınlık yarınlara yürümesinin özlemi içerisindeyiz. İnanıyorum ki sizlerle de bu özlemi paylaşıyoruz." diye konuştu.

İlim Yayma Vakfı'nın 46. Genel Kurulunun da hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, sözlerini "Beka alemine uğurladığımız büyüklerimize yüce Allah'tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum. Rabbim uhuvvetimizi, muhabbetimizi artırsın. kardeşliğimizi muhafaza etsin. Rabbim bizi sadece Allah'ın rızası, sadece milletin hayır duası peşinde hak için, halk için çalışanlardan eylesin. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum." şeklinde tamamladı.

İlim Yayma Vakfı Genel Kuruluna Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile vatandaşlar katıldı.

Konuşmaların ardından 15 Temmuz gazisi öğrenciler ve şehit çocukları Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye takdim etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Yücel Çelikbilek ve önceki vakıf başkanlarına "Vefa Ödülü" ve Şeyh Hamdullah Efendi'ye ait el yazması Mushaf-ı Şerif'in tıpkıbasımını verdi.

(Bitti)

Haber Ara