Dolar

32,3136

Euro

35,1353

Altın

2.293,11

Bist

9.061,06

İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan Uluslararası Basın Enstitüsüne eleştiri:

'Uluslararası Basın Enstitüsü, salı günü yaptığı bir paylaşımda Cumhuriyet gazetesine açtığım davayı çarpıtarak, bu davanın Türkiye'de medyaya yapılan sözde baskının bir parçası olduğunu öne sürmüştür. Bu iddiayı kategorik olarak reddediyorum'

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-07-09 20:07:23

İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan Uluslararası Basın Enstitüsüne eleştiri:
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Uluslararası Basın Enstitüsünün (IPI), salı günü yaptığı bir paylaşımda, kendisinin Cumhuriyet gazetesine açtığı davayı çarpıttığı eleştirisinde bulunarak, "Bu davanın Türkiye'de medyaya yapılan sözde baskının bir parçası olduğunu öne sürmüştür. Bu iddiayı kategorik olarak reddediyorum." ifadelerini kullandı.

Altun, Twitter hesabından yaptığı İngilizce paylaşımda, Cumhuriyet gazetesine gerçekleri çarpıtan ve özel hayatın gizliliğini ihlal eden haber nedeniyle dava açtığını belirtti.

IPI tarafından ortaya atılan asılsız iddialar üzerine açıklama yapma gereğini duyduğunu belirten Altun, "IPI, salı günü yaptığı bir paylaşımda Cumhuriyet gazetesine açtığım davayı çarpıtarak, bu davanın Türkiye'de medyaya yapılan sözde baskının bir parçası olduğunu öne sürmüştür. Bu iddiayı kategorik olarak reddediyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Altun, paylaşımında şunları kaydetti:

"IPI, anlattığı hikayede aşağıdaki hususları işine geldiği gibi gözardı etmiştir. Cumhuriyet gazetesi, 14 Nisan tarihinde eşim ve dört çocuğumla birlikte oturduğum evin fotoğraflarını yayımlamış, ikamet adresimizi afişe ederek hayatlarımızı tehlikeye atmıştır. Kamu görevlilerine yönelik meşru incelemelerin önemine inanan biri olmama rağmen, söz konusu haber, yalnızca gerçekleri çarpıtmakla kalmamış, aynı zamanda bireylerin şerefini, itibarını ve özel hayatını koruyan kanunlarımızı ihlal etmiştir. Dolayısıyla, Türkiye'de tüm vatandaşların yapabileceği üzere, Cumhuriyet gazetesine bir tazminat davası açtım. Hak ve hürriyetlerime yönelik bu tür müdahalelere karşı kendimi sonuna kadar koruyacağım. Bu müdahaleler, ironik biçimde, basın özgürlüğü kisvesi altında yapılmaktadır. Basın özgürlüğü, özel hayatın ihlali veya itibarsızlaştırma değil, kamu adına meşru inceleme yapılmasıyla ilgilidir."

Haber Ara