Dolar

32,3644

Euro

34,9636

Altın

2.325,50

Bist

9.079,97

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, canlı yayında soruları yanıtladı: (2)

'Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Türkiye'ye karşı yürütülen bu kara propaganda savaşına karşı faaliyet yürütmek üzere konumlandırılmıştır. Bu kara propaganda faaliyetlerini yürütenlerin işbirlikçilerinin net olarak teşhis edilmesi ve işbirlikçileriyle devlet adına, halk adına mücadele edilmesi için kurulmuş bir yapıdır'- 'Birileri propaganda savaşı yürütürken, terör örgütlerinin ha

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-09-26 12:54:32

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, canlı yayında soruları yanıtladı: (2)
İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı'nın Türkiye'ye karşı yapılan kara propaganda savaşına karşı faaliyet yürütmek üzere konumlandırıldığını belirterek, "Bu kara propaganda faaliyetlerini yürütenlerin işbirlikçilerinin net olarak teşhis edilmesi ve işbirlikçileriyle devlet adına, halk adına mücadele edilmesi için kurulmuş bir yapıdır." dedi.

CNN Türk canlı yayınında gazeteci Hakan Çelik'in sorularını yanıtlayan Altun, kurumun bütün iletişim süreçlerinin koordinasyonu vazifesinin bulunduğunu söyledi.

Yaşanan herhangi bir sorun ya da açıklanacak olumlu gelişmenin de kurumun uhdesinde bulunduğunu dile getiren Altun, bunun bütün açıklamaların İletişim Başkanlığınca yapılacağı anlamına gelmediğini kaydetti.

Altun, bakanlıklar, başkanlıklar, ofisler ve politika kurullarının kendi faaliyet alanlarıyla ilgili açıklamalar yaptığını, kamuoyunu bilgilendirdiklerini vurgulayarak, yeni hükümet sistemiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla bu sürecin bir koordinasyon, eş güdüm içinde işlemesi için kurumun kolaylaştırıcı vazifesi gördüğünü anlattı.

Altun, hedeflenenin, çoğulcu bir mantığı, bir söylem birliği etrafında kamuoyuyla paylaşmak olduğunu, bunun için de kurumun kurulduğunu dile getirdi.

- "Türkiye, iddia sahibi olarak ortaya çıktı ve bölgesel bir güce dönüştü"

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı'nın kurulmasına ilişkin soru üzerine, kara propagandayla mücadelenin faaliyet alanlarında olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde çok ciddi bir dönüşüm geçirdiğini, 2002 sonrasında yaşanan bu dönüşümün ülkeyi adeta yeni bir lige taşıdığını belirten Altun, şöyle devam etti:

"Türkiye yeni dönemde eski dönemden farklı olarak ekonomi, dış politika ve güvenlik alanlarında adeta özerkleşti. Kendi özgün politikalarını milli çıkarları etrafında hayata geçirebilir hale geldi. İddia sahibi olarak ortaya çıktı ve bölgesel bir güce dönüştü. Türkiye'nin bölgesel güce dönüşmesi uluslararası alanda denklemleri değiştirdi. Bu ciddi rahatsızlıkları da beraberinde getirdi. Bağımlılık tuzağı içerisindeki bir Türkiye, öngörülebilir bir Türkiye, tamamen belli Batı başkentlerinden emir alan bir Türkiye bazı dış mahfiller açısından tercih edilebilir bir Türkiye'ydi. Fakat Cumhurbaşkanımızın siyasi liderliği, milletimize, halkımıza sürekli açıkça beyan ettiği siyaset felsefesi tam da bu yaklaşımla mücadele esasına dayanıyordu. Bu yaklaşımla mücadele ede ede, kavga ede ede Sayın Cumhurbaşkanımızın siyaset felsefesi adeta galip geldi ve Türkiye bir yandan ekonomide, bir yandan dış politikada, bir yandan güvenlik politikalarında bir özerkleşme yaşadı. Bu süreç beraberinde vesayetten ayrılma süreciyle birlikte işledi. Bir demokratikleşme süreciyle beraber işledi."

Altun, halkın iktidarın merkezine oturduğu bir süreç yaşandığını, bunların da Türkiye'nin dönüştüğü bir fotoğrafı gösterdiğini anlatarak, bu dönüşümün stratejik sonucunda da Türkiye'nin bölgesel bir güç olduğunu kaydetti.

Bölgesinde etkin bir aktör olan Türkiye'nin önüne yeni olan küresel bir güç olma hedefini koyduğunu ifade eden Altun, bu açıdan atılan adımlardan da rahatsızlık duyulduğunu söyledi.

Altun, "Eğer siz bir güç mücadelesine giriyorsanız, bu mücadelede ben de varım diyorsanız, birilerinin size hiç adım atmadan, herhangi bir şekilde mücadele vermeden, 'Buyrun gelin sizde baş köşeye oturun' demesini beklememelisiniz. Burada bir mücadele süreci söz konusudur." dedi.

Bu mücadele sürecini Türkiye'nin önüne koyulmaya çalışılan engellerde gördüklerini, son 7-8 yıldır yaşananların bunun bir özeti olduğunu, 2013'teki Gezi kalkışmasının Türkiye'nin bölgesel güç olmaktan küresel güç olmasına doğru yürüyüşünü engellemeye yönelik bir girişim olduğunu belirten Altun, 17-25 Aralık kumpas girişiminin, 6-8 Ekim olaylarının bunun başka bir yansıması olduğunu söyledi.

Altun, oryantasyonları farklı olan terör örgütleri DEAŞ'ın, PKK'nın ve FETÖ'nün bir araya gelerek ortak hareket edip, Türkiye'de ardı ardına terör faaliyetlerine girmesinin bunun başka bir yansıması olduğuna işaret etti.

15 Temmuz darbe girişiminin de Türkiye'nin uluslararası alandaki stratejik pozisyonuna karşı atılan bir adım olduğunu dile getiren Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinin bu anlamda Türkiye'nin bu yürüyüşünü daha tahkim etmek ve kavi hale getirmekle ilgili olduğunu, bunu yaparken de meydan okumalarla ve engellerle karşılaştığını anlattı.

- "Sokak kalkışmalarına, darbe girişimlerine zemin hazırlayanlar ortadan kalkmadı"

Prof. Dr. Fahrettin Altun, bu engelleri üretmeye, bu bentleri çekmeye çalışanların, Türkiye'de sokak kalkışmalarından darbe girişimlerine, terör eylemlerine kadar bir çok olumsuz hadiseye zemin hazırlayanların ortadan kalkmadığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu mahfiller hala varlar. Bir yerlerde Türkiye karşıtı pozisyonlarını sürdürmeye gayret sarfediyorlar. Bunu yaparlarken ellerindeki yürüttükleri mücadele Türkiye'ye karşı bir olumsuz iletişim enformasyon savaşı üretmek ve yürütmek. Kara propaganda, dezenformasyon faaliyetleri yürütmek. Bunlara karşı bizim elbette bir mücadele zorunluluğumuz var. Bu mücadele reaksiyonel, tepkisel bir mücadele olamaz. Proaktif bir mücadele olması gerekir. Bu anlamda baktığımızda Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi tam da bu fonksiyonu icra etmek üzere uluslararası alanda Türkiye'ye karşı yürütülen bu kara propaganda savaşına karşı faaliyet yürütmek üzere konumlandırılmıştır. Bu kara propaganda faaliyetlerini yürütenlerin işbirlikçilerinin net olarak teşhis edilmesi ve işbirlikçileriyle devlet adına, halk adına mücadele edilmesi için kurulmuş bir yapıdır. Bu demokrasimizi, ülkemizi güçlendirecek bir adımdır, bir yapıdır. Buradan farklı anlamlar çıkarmak, bundan rahatsızlık duymak eğer iyi niyetliyseniz anlamlı değil. Türkiye'ye karşı yürütülen bu propaganda savaşını, yıpratma savaşını benimsiyorsanız, bu farklı siyasi ideolojik saiklerle size sıcak geliyorsa Türkiye'de olduğunuz, faaliyet gösterdiğiniz halde o taktirde bu adımdan, bu faaliyetten tabiki rahatsızlık duyarsınız. Cumhurbaşkanımız böyle bir yapıyı kurarken, tam anlamıyla bu yürütülen enformasyon savaşına, kara propagandayla mücadele savaşına daha etkin bir yapılanma kavuşturmak için bu adımı atmıştır."

Bu yapının eleştirilmesine ilişkin Altun, böyle bir daire başkanlığının her şeyden önce ülkenin beşinci kol faaliyeti yapılabilen bir ülke olmadığını ortaya koyduğunu, farklı meslek adları altında farklı ülkelerin nüfuz ajanlığı yapılabilen bir ülke olmadığı gösterdiğini kaydetti.

- "Psikolojik harekat yapılacağı söylemleriyle kamuoyu yanıltılıyor"

Altun, bu daireyle, doğrudan psikolojik harekat ve harp yapılacağı gibi söylemlerle kamuoyunu yanıltmaya çalışanların, "Uzun yıllar, 2002 öncesinde Türkiye'de halka karşı psikolojik harekat yapılan bir kültürün içinden geliyoruz." itirafında bulunduklarını, "Bir dönem devletin halka karşı yaptığı bu kültür yeniden gündeme geliyor" iddiasını ortaya koyduklarını aktardı.

Devletin çıkanlarını halk ve millet adına savunmak için böyle bir girişimde bulunulduğunu dile getiren Altun, "Birileri propaganda savaşı yürütürken, terör örgütleri propaganda savaşını yürütürken, terör örgütlerinin hamileri bir takım başkentlerde medya organları üzerinden bu söylemleri bize boca etmeye çalışırken, bunların bir takım işbirlikçileri burada beşinci kol faaliyeti yürüterek, bu faaliyetlere hız verirken devletimizin bunları seyretmesi söz konusu olamaz. Burada medya alanında yürüyen bir faaliyet var. Kamu otoritesi olarak elbette faaliyet göstermek zorundayız." diye konuştu.

- "Bunu bir yıpratma kampanyası olarak değerlendiriyorum"

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, kuruma ve kendisine yönelik eleştirilerle ilgili, meslek hayatı boyunca eleştirilerden çok istifade ettiğini, siyasette de eleştirinin çok kıymetli olduğunu belirterek, eleştirinin hakaretten, iftiralardan, mesnetsiz iddialardan, sistematik yalan kampanyalarından ayrılması gerektiğini söyledi.

Nitelikli eleştirilerle de karşılaştığını dile getiren Altun, şöyle konuştu:

"Cumhurbaşkanımızın kurumumuza çizdiği hedefler, bu doğrultuda ulaşmaya çalıştığımız idealler uğruna gayret sarfederken burada mesnetsiz iddialarla, yalanlarla muhatap olduğunuzda bunu eleştiri olarak görmeniz mümkün değil. Bunu bir yıpratma kampanyası olarak değerlendiriyorum. Bu kampanyaya karşı da hiç bir şekilde bugüne kadar da prim vermediğimizi düşünüyorum. Özel hayatımızla alakalı olarak hiçbir şekilde olmaması gereken müdahalelerin yapılmaya çalışıldığını, hiçbir şekilde kabul edilemeyecek şekilde yaklaşımlarla yıpratma savaşına muhatap olduğumuzu da bütün kamuoyu gördü. "

Altun, bugüne kadar hiçbir açıklama yapmadığını, bireysel olarak karşı karşıya kaldıkları mesnetsiz iddialarla ilgili kamuoyunu hiçbir şekilde meşgul etmediğini belirterek, kuruma yönelik mesnetsiz iddialarla ilgili kurumun ve kendisinin de açıklamalar yaptığını, kamuoyunun çok daha önemli ve kritik meseleler varken meşgul ettiği için üzüldüğünü kaydetti.

İşlerinin, ülkenin tanıtımını yapmak, ülkeye karşı yapılan kara propagandayla mücadele etmek, ülke ve devlet arasındaki ilişki ve etkileşimi daha da nitelikli hale getirmek, devletin söylem birliğini tesis etmek olduğunu aktaran Altun, bunların milletin ve devletin menfaatine adımlar olduğu söyledi.

Cumhurbaşkanına ve millete mahçup olmamak için gayret gösterdiklerini anlatan Altun, "Yıldırma, geriletme, susturma amacıyla yapılan bana, kurumumdaki diğer arkadaşlarıma bu çabaların bizim nazarımızda hiçbir hükmü yok. Biz zaten gayretimizden, niyetimizden geri adım atmıyoruz." diye konuştu.

Altun, mesnetsiz iddialarla ilgili belli merkezlerde kurgulanıp talimatların verildiğini, karalama kampanyalarının yoğun bir şekilde başladığının da kamuoyuna yansıdığını dile getirdi.

(Sürecek)

VİDEO HABER

İsrail'in Gazze'de bir vahşeti daha görüntülendi!

Haber Ara