Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İHH olarak 93 ülkede dil, din ve ırk ayrımı yapmadan bütün ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmaya çalıştıklarını belirtti.
Bütün savaş bölgelerinde de yardım dağıttıklarını ifade eden Yıldırım, "Arkadaşlar raporlarını getirdi. Anlatmaya insanın dili varmıyor. Özellikle kadınların ve çocukların halini düşündükçe insanın kahrolmaması mümkün değil. Bütün bölgelerde kan ve gözyaşı var. Gittikçe de bu savaşların sayısı artıyor. Ne yazık ki dünyada Müslümanları yok etmeye, ezmeye yönelik bir akımın geliştiğini görüyoruz" dedi.
Müslümanların da birlik ve beraberlik içerisinde olmadığına işaret eden Yıldırım, gittikleri yerlerde bu birlik ve beraberliği oluşturmak için çaba gösterdiklerini söyledi.
"Yetimlerin başını okşuyoruz"
Savaşların devam ettiğine dikkati çeken Yıldırım, önümüzdeki günlerde de bombalarla vücutları parçalananlar ve hapislere düşüp işkence görecek insanlar olacağını ifade etti.
Geride kalan yetimlere sahip çıkılması gerektiğini dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:
"Gittiğimiz her tarafta yetimlere elbiseler dağıttık, onların başını okşadık. Özellikle Türkiyeli Müslümanlara seslenmek istiyorum. Bir bayram daha geldi ve bizler bayramı yakınlarımızla kutlayacağız. Fakat Suriye'de, Filistin'de, Doğu Türkistan'da, Arakan'da, Keşmir'de, Afganistan'da, bütün savaş bölgeleri için bunu söyleyebilirim, yakınlarını göremeyecekler olacak. Bu nedenle bayramlarımızı kutlarken, yetimleri ve mazlumları da hatırlayalım."
Dünyada 400 milyondan fazla yetim bulunduğunu, bunların Müslümanlara emanet olduğunu vurgulayan Yıldırım, yetimlere din, dil ve ırk sorulamayacağını belirtti.
Sahipsiz kalan yetimlerin suç örgütleri, organ mafyası ve çocuk ticareti yapanların eline düştüğünü aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:
"Eğer biz sahip çıkmazsak, suç örgütleri ve organ mafyaları bu çocukları alıp kendi emelleri için kullanacaklar. O nedenle şöyle düşünmek lazım. Yapabileceğimiz şeyleri yapmadığımızdan dolayı bir yetim daha zulüm görüyorsa ve o yetimin gözyaşı varsa bizler Allah'ın huzuruna nasıl gideceğiz. İşte bu sorunun cevabını verebilmek için dünyanın her tarafında yetimlerin ihtiyaçlarını görmeye çalışıyoruz. Yetimleri, yoksulları gözetmeden yaşanılmış bir hayat aslında çok da anlamlı değil."
