Dolar

32,4960

Euro

34,7352

Altın

2.496,67

Bist

9.487,33

İHAK 'Altınsu' raporunu yayınladı

İşkence iddiaları ile gündeme gelen Şemdinli'nin 'Altınsu' köyüne ilişkin raporu yayınlandı.

7 Yıl Önce Güncellendi

2017-08-25 14:00:54

İHAK 'Altınsu' raporunu yayınladı

TIMETURK | HABER MERKEZİ

İnsan Hakları ve Adalet Hareketi İHAK, köylülere işkence iddiası ile gündeme gelen Şemdinli'nin Altınsu köyünde incelemelerde bulundu.

Hakkari'nin Şemdinli ilçesinin Altınsu (Şapatan) köyünde 6 Ağustos'ta güvenlik güçlerinin başlattığı operasyonda bir özel hareket polisinin şehit düşmesinin ardından 36 köylüye işkence yapıldığı iddiaları gündeme geldi. Hakkari Valiliği'nin yaptığı açıklamada "böyle bir olayın yaşanmadığı fakat kusuru bulunan personel ile ilgili işlem yapılacağına" yönelik ifadeler kullanıldı. Valiliğin çelişkilerle dolu açıklaması sonrasında mağdurların ifadeleri gündeme geldi.

İnsan Hakları ve Adalet Hareketi İHAK, konu ile ilgili araştırma için Altınsu'ya bir heyet gönderdi. Av. Cihat Gökdemir, Av. Gülden Sönmez ve Ahmet Zeki Olaş'ın oluşturduğu üç kişilik heyet incelemeleri sonrasında bir "insan hakları" raporu yayınladı.

MAĞDURLARIN İFADELERİ

"YARALI ASKERLER İÇİN YARDIM İSTENDİ"

Hacı Zeydan ÖZEL (Köy Muhtarı): O gece 23:30 civarında köyün üstündeki tepelerden silah sesleri geliyordu. Saat 01:00'e doğru yaralı bir asker benim evimin önüne getirildi. Yaralı asker için benden yardım istendi. Ambulans gelene kadar ben de dışarıda yaralı askerin yanındaydım ve gelen ambulansı aşağıda karşılayarak yol gösterdik. Bundan yarım saat sonra evimin arkasında evi olan komşum Cafer'in evinden bağırma sesleri gelmeye başladı. Evdekiler “muhtar” diye bağırarak beni çağırıyorlardı...

"HER GECEKİ RUTİN ATIŞLARDAN ZANNETTİM"

Cafer ATABAK: O gece saat 10:00 gibi yattım. Akşam namaza giderken özel harekat çıları görmüştük. O gece silah seslerini duyduğumda her geceki rutin atışlardan zannetmiştim. Evdekilere de “yatın, önemli bir şey yok” dedim. 12:30 civarında kapımız çok şiddetli şekilde kırılırcasına vurulmaya başlandı. Dışarıdan hakaretler ve küfürler duyuyordum. “Kapıyı kırmayın, geliyorum” dedim. Kapıyı açtığımda bana “O. çocuğu nerdesin, sabahtan beri seni arıyoruz” dediler. “Ne oldu” diye soruyorum ama beni dipçiklediler ve tekmelediler. Evdeki aramada camlar, eşyalar, her şey yerlere döküldü, sonra koluma girerek camların üstünden sürükleyerek beni dışarı çıkarttılar. Karımın ve kızımın beni korumaya çalışırken itildiğini ve duvarlara çarptıklarını gördüm. Sonrasında oğlum Bünyamin'in kafasını duvara ve camlara vurarak dışarı çıkarttıklarını gördüm. Eşim ve kızım balkondan bağrışıyorlardı. Oğlumu o halde görünce eşim bayıldı, az sonra ayılttılar onu, sonra tekrar bayıldı...

"OĞLUMU DÖVE DÖVE GÖTÜRDÜLER"

Sare ELMAS (81): Gece çok ses vardı. Gece evimize polisler girdi. Oğlumu döve döve götürdüler. Betonun üstüne yatırdılar. Başka polisler de benim yanımdaydılar. Ben de 3 defa oğlumun yanına gitmek istedim, bırakmadılar. Bana bağırıp çağırdılar. Yalvardım oğluma vurmayın dedim. Ben bağırdım ağladım, dövündüm. Bir polis geldi bana sarıldı. “Nolur ağlama” dedi o da ağladı. Muhtar bize yardım etmek bunları durdurmak için çok uğraştı. Onu da dinlemediler. Ben oğlum elbisesiz diye elbise götürmeye çalıştım köy meydanına. Önce salmadılar beni. Sonra yine uğraştım. Gittim köy meydanına. Baktım diğer oğlum Tahsin de orda. Ben oğullarımın yanında kalacağım gitmeyeceğim dedim. Onları dövüyorlardı. Ben yaşlıyım. Buralarda çok şey gördüm. Çok acı çektim. Küfür, hakaret böyle zorbalık çok ağır. Sonra çocuklarımı ve köylülerin bazılarını götürdüler. Burada çok eve girdiler. Bu olaydan sonra çok hastalandım. Şemdinli Devlet Hastanesine götürdüler. Serum bağladılar. Sonra da bir süre ilaç kullandım. Hala tedavi görüyorum. İki gelinim de korkudan geceleri uyuyamıyor..

(Raporun tamamına ulaşmak için TIKLAYINIZ)

Haber Ara