Dolar

32,3457

Euro

35,0558

Altın

2.310,40

Bist

9.079,97

İGİAD'dan KOBİ'lerin ve istihdamın korunması için tedbir önerileri:

'KOBİ'leri desteklemek amacıyla faizsiz tahviller ihraç edilmeli ve bunlar KOBİ'lere finansman olarak sağlanmalıdır'- 'Kamu tarafından verilen çeşitli kredi destek ve güvencelerinin istismar edilmesinin önlenmesi amacıyla BDDK ile Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında ortak bir komisyon kurulmalı ve bu süreçteki kredi-alacak ilişkileri takip edilmelidir'- 'Verilen nakit ve kredi desteklerinin

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-04-28 11:16:48

İGİAD'dan KOBİ'lerin ve istihdamın korunması için tedbir önerileri:
Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlâkı Derneği (İGİAD), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası KOBİ'ler ve istihdamın korunmasına yönelik 35 maddelik tedbir önerisinde bulunduğu bir rapor yayımladı.

İGİAD'ın "Salgın Sonrası KOBİ'lerin ve İstihdamın Korunması İçin Alınması Gereken Tedbirler" başlıklı raporunda, küresel salgından en fazla etkilenen KOBİ'lerin, Türkiye ekonomisinde işletmelerin yüzde 99,8'ini, katma değerin yüzde 55'ini, yatırımın yüzde 58'ini, ihracatın yüzde 55'ini ve istihdamın yüzde 78'ini oluşturduğu bildirildi.

Raporda, özellikle mikro KOBİ'lerin sermaye yetersizlikleri ve düşük kapasiteyle çalışmaları nedeniyle aylık giderlerini karşılamakta zorlandığına işaret edilerek, "Salgın nedeniyle KOBİ'lerin nisan-haziran dönemini kapalı geçirmeleri ve çok düşük cirolarla çalışmaları onları altından kalkamayacakları bir yükle karşı karşıya getirecektir." değerlendirmesi yapıldı.

Kovid-19 salgını nedeniyle ekonomide karşılaşılan zorlukların, alınacak tedbirlerle fırsata çevrilebileceği ifade edilen raporda, 35 maddelik tedbir önerileri sıralandı.

İlk olarak kriz yönetimi ve sonrasında alınacak önlemler için tavsiye verebilecek bir Ekonomi Bilim Kurulu kurulması gerektiği belirtilen raporda, şunlar kaydedildi:

"Bakanlıklar arasındaki bilgi akışının hızlanması ve alınan kararların sahada sağlıklı bir şekilde uygulanması için bir Ekonomi Koordinasyon birimi oluşturulmalıdır. KOSGEB ve üniversite iş birlikleri kurularak KOBİ'lere yönelik eğitim faaliyetlerinin artırılması gerekmektedir. Sektörel bazda dijital dönüşüm iyi uygulama örnekleri ortaya konmalı ve hayata geçirilmesi hususunda destek sağlanmalıdır. KOBİ'leri bir araya toplayan dijital bir platformda tecrübe paylaşımına ve iş birliğine yönelik bir oluşum kurulmalıdır. Türkiye çapında KOBİ'lerin ihtiyacına yönelik stajyer havuzu oluşturulmalı ve üniversite öğrencileri bulundukları şehirlerde haftada en az iki gün çalışarak KOBİ'lere hem iş desteği hem de ters mentorluk yapmalıdır."


- "KOBİ'lerin yeni finansman yöntemlerini kullanması teşvik edilmeli"


Raporda, dijital dönüşüm gerçekleştiren ve online olarak aktif satışlar yapan KOBİ'lerin vergi indirimi gibi araçlarla teşvik edilmesi gerektiği bildirildi.

Arz zincirinin bozulmasının KOBİ'ler için önemli bir risk teşkil ettiği aktarılan raporda, ithal ara malları temini için kamu koordinasyonu ile benzer sektörlerde çalışan firmaların ortak hareket etmesi, böylelikle alımda rekabet gücü artışının ve arz güvenliğinin sağlanması gerektiği kaydedildi.

Raporda, KOBİ'lerin kitlesel fonlama gibi yeni finansman yöntemleri kullanmasının teşvik edilmesinin önemine vurgu yapılarak, şu önerilerde bulunuldu:

"KOBİ'ler sadece öz sermayeleri ile büyümemeli, aynı zamanda hisselerini satarak yatırım almalı ve finansmanını bu şekilde sağlamalıdır. Buna yönelik kamu kurumları destek vermelidir. Paya dayalı kitlesel fonlama platformları, KOBİ'lere tüm vatandaşların yatırım yapabilmesinin önünü açmalıdır. KOBİ'leri desteklemek amacıyla faizsiz tahviller ihraç edilmeli ve bunlar KOBİ'lere finansman olarak sağlanmalıdır. KOBİ destekleme sandığı kurularak KOBİ'lerin olası krizlere karşı ihtiyatlı hareket etmeleri için yönlendirilmelidir. Melek yatırımcılar, KOBİ'lere yatırım yapmaları konusunda teşvik edilmeli ve buna uygun yasal mevzuat hazırlanmalıdır. Üretimde kümelenme oranları artırılmalı, lojistik ağları buna göre şekillenmeli ve KOBİ'lerin özelleşmiş bölgelerde çalışması teşvik edilmelidir. Finansal anlamda hayata geçirilen borç ve vergi ertelemelerinin 3 aylık geçici nitelikten uzun döneme yayılması gerekmektedir. Uluslararası iş birlikleri kurulması için bir platform oluşturulması ve devlet tarafından KOBİ'lere iş geliştirme yardımı yapılması gerekmektedir. İş Kanunu'nda gerekli değişiklikler yapılarak esnek çalışma imkânı sağlanmalıdır. Ücretlerden alınan SGK primi ve vergiler azaltılmalıdır. KOBİ'ler üzerindeki maliyetler azaltılarak kayıt dışı ekonomi oranı düşürülmelidir. Kira stopaj vergileri KOBİ'ler üzerinden alınıp mülk sahibi tarafından karşılanmalıdır."


- "Verilen kredi destek ve güvencelerinin istismar edilmesi önlenmeli"


Raporda, kriz nedeniyle uluslararası firmaların verdikleri siparişlerde iptal ve çeşitli mağduriyetler yaşandığı belirtilerek, bakanlık nezdinde bir üst kurul aracılığıyla KOBİ'lerin haklarının korunması ve alacaklarının takibi için yasal destek ve danışmanlık sağlanması, ticaret ateşelerin sürece aktif dahil edilmesi önerisine yer verildi.

KOBİ'lerin cari alacaklarının sigorta kapsamına alınması için alacak sigortasının zorunlu hale getirilmesi gerektiği aktarılan raporda, "Kamu tarafından verilen çeşitli kredi destek ve güvencelerinin istismar edilmesinin önlenmesi amacıyla Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında ortak bir komisyon kurulmalı ve bu süreçteki kredi-alacak ilişkileri takip edilmelidir." denildi.

Raporda, Kredi Garanti Fonu (KGF) kapsamında büyük firmalara ayrıcalık sağlanmasının önüne geçilmesi ve her düzeyde KOBİ'nin eşit derecede imkanlardan faydalanmasının önünün açılması gerektiği vurgulandı.

Özel bankaların geçmiş dönem alacaklarının KGF üzerinden tahsil edilmesinin önlenmesinin önemi vurgulanan raporda, şu önerilere yer verildi:

"Verilen nakit ve kredi desteklerinin doğru şekilde kullanılması için KOBİ'lerin takip edilmesi, gerekli denetim ve bilgilendirmelerin yapılması gerekmektedir. Ödenmeyen çeklerin finansal akışı bozmaması için BDDK nezdinde bir çek takas merkezi oluşturularak firmaların alacak ve vereceklerinin denkleştirilmesi sağlanmalıdır. Gıda, tekstil, kimya, demir-çelik gibi önümüzdeki aylarda ihracat potansiyeli yüksek sektörlere özel teşvikler getirilmelidir. Çalışma ortamlarının düzenlenmesi ve sağlık önlemleri konusunda özel planlama ve destek sağlanmalıdır. Tüketim alışkanlıklarındaki değişim ve tasarruflarda yaşanacak artışlar nedeniyle ortaya çıkacak talep açığının önlenmesi için düşük gelirli grupların desteklenmesi, arz fazlası olan ürünlerde devletin nihai alıcı olabileceği bir modelin geliştirilmesi gerekmektedir. Talebin yeniden canlanması için KDV ve ÖTV oranları düşürülmelidir.

Özellikle hijyen kavramının gündeme geldiği bugünlerde, gıda sektöründe faaliyet gösteren KOBİ'lerin temel ihtiyaç malzemeleri başta olmak üzere, hijyenik koşullarda üretilmiş organik ürünleri ya da paketlenmiş ürünleri online pazar da dâhil olmak üzere satış modelleri geliştirmesi teşvik edilmeli. Sağlık ve hijyen konusunda turizm sektörüne yönelik alınacak ekstra önlemler, bunun için bütçe ayrılması ve atılan adımların da duyurulması suretiyle halkta bir güvenin oluşturulması bu sektörlerin tamamen durma noktasına gelmesine engel olacaktır. Devletin KOBİ'lere yönelik politikaları belirlerken, hedeflerin ve bu hedefleri ölçme kriterlerinin başlangıçta açık bir şekilde belirlenmesi gereklidir. Ayrıca, politikaların amacına ulaşıp ulaşamadığı kontrol grupları üzerinden gözlenmelidir."

Haber Ara