Dolar

32,3364

Euro

35,1970

Altın

2.247,20

Bist

8.718,11

İçişleri Bakanı Soylu, Mülkiye Teftiş Kurulu 2020 yılı İnceleme Araştırma Toplantısı'nda konuştu: (1)

'Bugün dinimizle ilgili provokatif paylaşımlar yapılıyor. Oysa biz dün de Müslümandık. Ama sorun şu ki dün onların istediği gibi Müslümandık. Kafamızı kaldıramıyor, söz söyleyemiyorduk. Oysa bugün inancımızı da tarihimizi de kendi istediğimiz ve kendi düşündüğümüz gibi yaşıyoruz'- 'Teftiş kurulumuzun düzenlediği rapor sayısı 2016'da 1429'du, bunu kademeli olarak arttırdık ve 2019 sonunda 2 bi

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-10-26 13:33:31

İçişleri Bakanı Soylu, Mülkiye Teftiş Kurulu 2020 yılı İnceleme Araştırma Toplantısı'nda konuştu: (1)
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bugün dinimizle ilgili provokatif paylaşımlar yapılıyor. Oysa biz dün de Müslümandık. Ama sorun şu ki dün, onların istediği gibi Müslümandık. Kafamızı kaldıramıyor, söz söyleyemiyorduk. Oysa bugün inancımızı da tarihimizi de kendi istediğimiz ve kendi düşündüğümüz gibi yaşıyoruz." dedi.

Soylu, Mülkiye Teftiş Kurulu 2020 Yılı İnceleme Araştırma Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, müfettişlerin bazıları ile aynı dönemin çocukları olduğunu belirterek, geçmişte, yabancı bir gazetede veya bir filmde Türkiye'nin ismi geçtiği zaman heyecanlandıklarını veya bir yabancı politikacının verdiği beyanın çok önemli olduğunu söyledi.

Orta halli yabancı bir bürokratın Türkiye ziyaretinin bile kamu yönetiminde tedirginliğe sebep olduğunu dile getiren Soylu, artık durumun değiştiğini belirterek, şunları söyledi:

"Gandhi'nin meşhur bir sözü var. 'Önce seni görmezden gelirler, sonra sana gülerler, sonra seninle kavga ederler ve sonra sen kazanırsın', biz şu anda üçüncü aşamadayız. Yani bizimle kavga ettikleri aşamadayız yaşananların sebebi şudur; Türkiye 21. yüzyılın başından itibaren büyük bir değişim yaşamıştır ve bu değişimde kendi medeniyet kimliğini merkeze almıştır. Sadece kendi silahını, kendi yazılımlarını değil, kendi politikalarını da üretme kapasitesine ulaşmıştır. Yirmi birinci yüzyılın ilk on yılının sonunda, sadece altyapıda attığımız adımları, otoyollarımızı, hastanelerimizi konuşuyorduk. Ne zaman ki IMF borçlarını bitirmeyi konuşur olduk, ne zaman ki kendi insansız hava araçlarını yapıp hem terörle mücadelede kullandık hem de ihraç etmeye başladık, ne zaman ki yeni hükümet sistemi dedik, terör bitecek dedik, 15 Temmuz'da darbeye hayır dedik, ne zaman ki dünyanın kendi kapısından ittiği göçü yönettik, yani ne zaman ki sınırlarımızın dışına taşan başarılar ortaya koyduk, işte o zaman işler değişti.

Bugün Libya'da, Doğu Akdeniz'de, Azerbaycan'da, Suriye'de, Irak'ta, Türkiye kendi politikalarını ortaya koyuyor, Türkiye insani politikaları savunuyor, Türkiye bölgenin huzur ve barış içerisinde olmasını istiyor. Türkiye başkalarının bu bölgenin istikrarını bozmalarını engellemek için bölgenin insanıyla beraber aynı duygudaşlığı yaşıyor ve aynı adımları atıyor."

- "İnancımızı kendi istediğimiz gibi yaşıyoruz"

Türkiye'nin artık sadece gelişen değil aynı zamanda da küresel olarak iddialı bir ülke haline geldiğini vurgulayan Soylu, İslam'a yönelik saldırıları da değerlendirdi. Soylu, "Bugün dinimizle ilgili provokatif paylaşımlar yapılıyor. Oysa biz dün de Müslümandık. Ama sorun şu ki dün, onların istediği gibi Müslümandık. Kafamızı kaldıramıyor, söz söyleyemiyorduk. Oysa bugün inancımızı da tarihimizi de kendi istediğimiz ve kendi düşündüğümüz gibi yaşıyoruz." diye konuştu.

Soylu, Türkiye'nin bugününü ve yarınını kendi hedeflerine göre planladığını söyledi.

İçişleri Bakanlığı ve bağlı kurumların köklü geçmişe sahip olduklarını hatırlatan Soylu, Türkiye'nin her değerinin, her damla alın terinin, gelecek için en doğru ve en verimli şekilde kullanabilmesinin önemini vurguladı.

Türkiye'nin başına gelenlerden sonra edindiği tecrübeleri gelecek nesillere bir sistem olarak aktarması gerektiğine işaret eden Soylu, "Türkiyeyi geçmişten ayıran önemli bir gerçek var, Türkiye tarihiyle, bilgisiyle, köklü geçmişi ve kendisine bırakılan emanetlerle, kapasitesinin kendisine el verdiği ölçülerde çok önemli ve stratejik adımlar atıyor." dedi.

Soylu, yapılması gerekenin "Cumhurbaşkanlığı sistemi altında sistemi iyi kurmak ve içeriden açık vermemek" olduğunu dile getirdi

Teftiş kurulunun çalışma sahasının, sadece rapor yazıp ceza kesmek olmadığını belirten Soylu, kurulun rehberlik eden ve yol gösteren bir teşkilat olduğunu kaydetti.

Bakanlığın çalışmaları hakkında da bilgi veren Soylu, göç, trafik, asayiş, uyuşturucu gibi konularda hem strateji belgeleri hem de bilimsel saha araştırmalarıyla sorunlara yaklaştıklarının altını çizdi. Soylu konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Eğer trafik kazalarında 2015 yılına göre 2019 yıl sonu itibarıyla yıllık bazda 2 bin 57 kişi daha az can kaybı yaşandıysa, eğer 2017'deki uyuşturucuya bağlı 941 can kaybı sayısını 2019 sonu itibarıyla 342'ye çekebilmişsek, PKK terör örgütüne 2015'te 5 bin 550, 2016'da yıllık 703 kişi katılırken 2019 yılının tamamında 130 kişi, bu yıl da 44 kişi katılıyorsa, buna mukabil 2016'da ikna edilerek teslim olan kişi sayısı 49'ken, 2019'da 273, bu yıl içinde halen 182 olabiliyorsa, son 3,5 yılda 800 rakamını ikna ederek adalete teslim kabiliyetini güvenlik güçlerimiz sağlayabiliyorsa, Türkiye asayişte evden hırsızlık günlük ortalamasını 2016-2020 arasında 240'tan 154'e çekebiliyorsa ve Türkiye dünyanın öcü gibi korktuğu göçü, medeniyet değerlerine yakışır şekilde yönetebiliyorsa bütün bunlar ciddiyetli, stratejik ve konuşmamın başında ifade etmeye çalıştığım, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 21. yüzyılın başından itibaren ortaya koyduğumuz mantalite sayesindedir."

- "Önemli bir kan değişimi"

Mülkiye Teftiş Kurulu bünyesine 15 Temmuz sonrasında 53 mülkiye müfettişinin katıldığını belirten Soylu, "116 mülkiye müfettişimiz, 32 de vali mülkiye müfettişimiz ki ben bunun da Bakanlığımız için kazanç olduğunu düşünenlerdenim." dedi.

Kurulun çalışmalarının devam ettiğini ve 23'ünün idari görevde olduğunu belirten Soylu, "Aktif mülkiye müfettişlerimizin yaklaşık yarısı, 15 Temmuz sonrası dönemde aramıza katıldı. Bu önemli bir kan değişimidir. Bir devlet geleneğinin gelişmesi ve güçlenmesidir." diye konuştu.

(Sürecek)

Haber Ara